Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde borçlu borcunu icra dairesine tamamiyle yatırırsa icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir.” düzenlemesi mevcuttur. Somut olayda, İcra Müdürlüğü'nden 1961 tarihli ipotek kaydının anılan madde koşullarında fekki istenilmiş, alacaklılara yapılan tebliğ üzerine bir kısım alacaklılar vekili, icra dosyasına süresi içinde makbul bir sebep bildirmeden, İcra Mahkemesi'ne gelerek, ipotek alacak miktarının günün koşullarına uyarlanması, 52.704,00 TL olduğunun tespiti ve bu miktarın dosyaya yatırılması halinde ipoteğin fekkine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, ipotek senedindeki TL'nin talep tarihine kadarki faizi hesap edilerek, depo edilen miktarın bundan çok fazla olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir....
Kişi Mustafa MERMER'in (TC: ), davacı bankaya 27.03.2013 tarihinde Konut Finansman Kredisi kullanmak için başvurduğunu, kullandırılacak Konut Finansman Kredisine istinaden Kocaeli İl, İzmit İlçesi, Çukurbağ Mahallesi, 420 ada, 102 parsel, 8 nolu bağımsız bölüm üzerinde İpotek tesis edileceği zaman taşınmaz kaydında davalı bankanın 1, Derece ipoteği görüldüğünü, taşınmaz üzerindeki 1. Derece ipoteğin fekki için talep edilen miktarın davalı bankaya sorulduğunu, davalı bankanın Körfez Şubesinin 22 Mart 2013 tarih 317 sayılı giden evrak kaydında bahsi geçen yazısında 150.000,00 TL. ödenmesi koşuluyla 1. Derece ipoteği fek edeceğini bildirdiğini, Mustafa MERMER'in davacı bankaya sunmuş olduğu 27,03.2013 tarihli yazıda, söz konusu ipateğin fekki için, davalı bankaya 98.450,00 TL.'...
Diğer bir ifadeyle taraflar, anapara ipoteği ile güvence altına alabilecekleri miktarı belirli bir alacağı da üst sınır ipoteği ile güvence altına alabilirler. Bu durumda, miktarı belirli bir alacak için kurulmuş ipoteğin, anapara ipoteği mi yoksa üst sınır ipoteği mi olduğu sorunu ortaya çıkabilir. Sorunun çözümünde, tarafların ipotek sözleşmesinde kullanmış oldukları ibarelerden ve tarafların iradelerinin yorumlanmasına yardımcı nesnel ölçütlerden (faiz şartı gibi) yararlanılabilir. Tarafların iradelerinin açık olmaması hâlinde ipoteğin çeşidi güvence altına alınan alacağın miktarının belirli olup olmamasından hareketle belirlenmelidir. (Atilla Altop, Anapara İpoteği- Limit (Üst Sınır) İpoteği Ayrımının Uygulamaya Yansıyan Sonuçları, Aysel Çelikel’e Armağan, 1999- 2000, s. 37, 38). (Bknz....
İlk derece mahkemesince "...dava tarihi itibari ile ipoteğin fekki yönünden davacının davasını açmada haklı olduğu, hatta davacı tarafından konu kredisi kullanılırken ipotek fek masrafının davalıya peşinen ödendiği, davalının ise ipoteğe bağlı tüm kredilerin borcunun bitmesine rağmen ipoteği fek etmediği, yani davacının dava açmasında haklı olduğu anlaşıldığından ...Dava konusuz kaldığından dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA..." yönelik karar tesis edilmiştir. Karar süresinde davacı vekilince istinaf edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki ipotek alacaklıları ... ve ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: İİK'nun 153. maddesi gereğince ipoteğin fekki konusunda karar verilmek üzere dosyanın icra mahkemesine gönderildiği; mahkemece evrak üzerinden, ipotek bedelinin ödendiği, muhtıra tebliğine rağmen ipotek alacaklılarının bedeli alıp ipoteği kaldırmadığı gerekçesi ile İİK'nun 153. maddesi gereğince ipoteğin terkinine karar verildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı ipotek alacaklıları tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: İİK'nun 153. maddesi gereğince ipoteğin fekki konusunda karar verilmek üzere dosyanın icra mahkemesine gönderildiği; mahkemece ipotek bedelinin ödendiği, muhtıra tebliğine rağmen ipotek alacaklılarının bedeli alıp ipoteği kaldırmadığı gerekçesi ile İİK'nun 153. maddesi gereğince ipoteğin terkinine karar verildiği anlaşılmaktadır....
ili Bakırköy İlçesi , Şenlik Mah. 76 pafta, 1037 ada, 57 parselde kayıtlı bulunan taşınmazlar üzerindeki ipoteğin fekki ile kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Dava ipoteğin fekki davası olup, dava açıldıktan sonra davalı banka tarafından ipotek fek edildiği için konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalının yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmasına karar verilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 58. maddesine göre ipoteğin fekki için ödenmesi gereken harcın mükellefi ipoteğin fekkinden yarar sağlayacak olan taşınmaz sahibidir. Davacı taşınmaz sahibi davalı bankaya ipoteğin fekki gerektiğini belirterek yazılı olarak fek talebinde bulunmuş davalı banka makul sürede ipoteği fek etmediğinden işbu dava açılmıştır. Davalı banka, davacıya ipotek fek harcını yatırması halinde ipoteğin fek edileceğini bildirdiğini savunmuş ise de bu savunmasını ispatlayamamıştır. Bu durumda davalı banka davanın açılmasına sebebiyet vermiş ve dava devam ederken fek harcı davacı tarafından yatırılmak suretiyle ipotek davalı banka tarafından fek edilmiştir....
Dava ipoteğin fekki davası olup, dava açıldıktan sonra davalı banka tarafından ipotek fek edildiği için konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına davalının yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmasına karar verilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 58. maddesine göre ipoteğin fekki için ödenmesi gereken harcın mükellefi ipoteğin fekkinden yarar sağlayacak olan taşınmaz sahibidir. Davacı taşınmaz sahibi davalı bankaya ipoteğin fekki gerektiğini belirterek yazılı olarak fek talebinde bulunmuş davalı banka makul sürede ipoteği fek etmediğinden işbu dava açılmıştır. Davalı banka, davacıya ipotek fek harcını yatırması halinde ipoteğin fek edileceğini bildirdiğini savunmuş ise de bu savunmasını ispatlayamamıştır. Bu durumda davalı banka davanın açılmasına sebebiyet vermiş ve dava devam ederken fek harcı davacı tarafından yatırılmak suretiyle ipotek davalı banka tarafından fek edilmiştir....
İİK'nun 153. maddesinde; “İpotekle temin edilmiş ve vadesi gelmiş bir alacağın borçlusu icra dairesine müracaatla alacaklısının gaip ve yerleşim yerinin meçhul bulunduğunu veya borcu almaktan ve ipoteği çözmekten imtina ettiğini beyan ederse, icra dairesi onbeş gün içinde daireye gelerek parayı almasını ve ipoteği çözmesini alacaklıya usulüne göre tebliğ eder. Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde, borçlu borcunu icra dairesine tamamiyle yatırırsa, icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir....” düzenlemesi yer almaktadır. İpotek alacaklısı, ipoteğin fekki talebi üzerine, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiği sebebi ile borçlunun yatırdığı parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina edebilir. Bu sebep, İİK'nun 153. maddesinde yazılı "makbul" sebep niteliğindedir....