Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

mesele yapılıp, sonucunun beklenmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu ... ili, İpekyolu ilçesi, ... mah, 966 ada, 38 parsel A Blok, 2 bağımsız bölüm nolu taşınmaz üzerinde davalı banka lehine 11.10.2013 tarih ve 12518 yevmiye nolu işlem ile tesis edilen 200.000,00 TL bedelli, birinci dereceden ipoteğin kaldırılmasına, söz konusu taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın önceki malik ... adına tapuya kayıt ve tesciline, davacının taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına ilişkin isteminin işbu dosyadan tefriki ile ayrı esasa kaydına, bu dosyanın tefrik edilen dosya yönünden bekletici mesele yapılmasına, ipoteğin fekki davası yönünden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı bankadan tahsiline, tapu iptal ve tescil davası yönünden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı ...'...

    Mahkemece TMK 881 ve 883 maddelerindeki yasal düzenleme gereğince alacağın sona ermesi halinde ipotekli taşınmazın malikinin ipoteğin terkin ettirmek isteyebileceği kabul edilmekle belirlenen ipotek değerleri toplamı 2,01TL'nin depo edilmesine karar verilmiş, depo edilen ipotek bedellerinin davalılara ödenmesine, ipoteklerin kaldırılmasına karar verilmiş olup, karşı davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; davalı-karşı davacı vekilinin 05/12/2019 tarihli celsedeki imzalı beyanında iptal ve tescil talebi açısından taleplerinden açıkca vazgeçtiklerini, kanuni ipotek bedelinin karşı tarafça depo edilmesini ve harcın tamamlanmasını talep ettikleri halde mahkemece karşı davadaki terditli talep olan tapu iptali ve tescil talebinden vazgeçme beyanını tüm karşı davadan vazgeçme olarak hatalı değerlendirme yapıldığı ve hüküm kurulduğu anlaşılmış olmakla HMK 297....

    Mahkemece TMK 881 ve 883 maddelerindeki yasal düzenleme gereğince alacağın sona ermesi halinde ipotekli taşınmazın malikinin ipoteğin terkin ettirmek isteyebileceği kabul edilmekle belirlenen ipotek değerleri toplamı 2,01TL'nin depo edilmesine karar verilmiş, depo edilen ipotek bedellerinin davalılara ödenmesine, ipoteklerin kaldırılmasına karar verilmiş olup, karşı davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; davalı-karşı davacı vekilinin 05/12/2019 tarihli celsedeki imzalı beyanında iptal ve tescil talebi açısından taleplerinden açıkca vazgeçtiklerini, kanuni ipotek bedelinin karşı tarafça depo edilmesini ve harcın tamamlanmasını talep ettikleri halde mahkemece karşı davadaki terditli talep olan tapu iptali ve tescil talebinden vazgeçme beyanını tüm karşı davadan vazgeçme olarak hatalı değerlendirme yapıldığı ve hüküm kurulduğu anlaşılmış olmakla HMK 297....

    nin davalı banka nezdindeki hesabına 94.900,00 TL'nin ipoteğin fekki şartıyla ödenmiş ise de davalı bankanın ipoteği kaldırmadığı gibi ipotekli taşınmazla ilgili kredi alacağı bulunduğundan bahisle müvekkiline ihtar çektiğini oysa müvekkilinin yapmış olduğu ödeme nedeniyle davalıya borcu bulunmadığını belirterek, ipoteğe konu borcu olmadığının tespitiyle, %40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline ve tapu sicilinden ipotek şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı iddialarının aksine davacı yanca yapılan ödemenin ipoteğe konu borcun tasfiyesine yönelik olmayıp taşınmaz satım bedeli olarak dava dışı ...'ye ödenmesi amacıyla yapıldığını, bu ödeme tutarının davadışı ...'nin gerek ipoteğe konu gerekse davadışı kredi borçlarına karşılık mahsup edildiğini ve halen ipoteğe konu kredi ilişkisinden dolayı müvekkilinin alacaklı olduğunu bildirerek, davanın reddini savunmuştur....

      Noterliği aracılığı ile 18.11.2019 tarihli ihtarname ile tapu kaydında davalı lehine gerçekleştirilmiş ipoteğin fekki işleminin yapılması ihtarında bulunduğunu, davalı tarafın müvekkile cevaben çektiği 17.12.2019 tarihli ihtarname ile ipoteğin bedelsiz olarak feshedilmesine ilişkin talebinin reddedildiğini, müvekkilinin ilgili protokol ve resmi senet gereği edimlerini yerine getirmiş olup protokole aykırılık teşkil eden fiili söz konusu olmadığını, uyuşmazlık konusu taşınmaz üzerinde davalı lehine kurulan teminat ipoteğinin bedelsiz olarak kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....

        Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. İmar uygulamasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK’nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; açılacak kadastral parselin ihyası davası sonucunda, dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı da idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin de illetten mücerret, yani "yolsuz" hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit ve ipoteğin fekki davalarının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen dosya davacısı vek. Av. ... ile asıl ve birleşen dosya davalısı vek. Av. ...’in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takibe karşı açılan menfi tespit davasıdır. Birleşen dava ise takip dayanağı ipoteğin fekki davasıdır....

            Şti.’den 09.07.2004 tarihinde 326.000 YTL bedelle satın aldığını, taşınmaz üzerinde Kentbank A.Ş. lehine 06.01.2000 tarihli 300.000 YTL bedelli ipotek bulunduğunu, satış bedelinin satıcı şirket hesabına yatırıldıktan sonra 09.07.2004 tarihinde davalıya gönderildiğini, ipotek konusu borcun bu şekilde ödendiğini, davalının ipoteğin fekki talebini kabul etmediğini ileri sürerek ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, dava dışı borçlu firma ve kefillerin borcunun devam ettiğini, bu nedenle ipoteğin teminat vasfı bulunduğunu, fekkinin istenemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre ipotekle temin edilen borcun ödendiği, itirazın iptali davasının sonucunun beklenmesine ilişkin talebin savunmanın genişletilmesi niteliğinde olduğu gerekçesiyle ipoteğin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Hukuk Dairesinin 31/01/2020 tarih 2019/2435 Esas 2020/203 Karar no sayılı kararı ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan davanın kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu bağımsız bölümler üzerinde davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin fekki davası olduğu, dava konusu olan Giresun ili Görele ilçesi Soğuksu Mahallesi 119 ada 12 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın 8 ve 11 nolu bağımsız bölümleriyle ilgili Görele Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/312 Esas 2014/441 sayılı dosyası ile tapu iptali tescil davası görüldüğü ve bu dava sonucunda dava konusu bağımsız bölümlerin de aralarında bulunduğu bağımsız bölümlerin tapularının iptal edilerek iş bu davanın davacısı olan T1 da aralarında bulunduğu davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, bu kararın 22/12/2014 tarihinde kesinleştiğinin görüldüğü, dava konusu bağımsız bölümlerin tapu kayıtları incelendiğinde; tapu kayıtlarının beyanlar hanesinde davalı T.C....

              Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davaya konu taşınmaz üzerindeki davalı lehine tesis edilen ipoteğin tüm nakit ve gayri nakit, döviz, döviz kazandırıcı işlemler ve bunlarla ilgili teminat mektubu kredilerinin teminatını teşkil etmek üzere doğmuş ve doğacak her türlü borçların teminatı için ve fekkinin alacaklı bankaca bildirilinceye kadar süreli düzenlendiği, MK’na göre ipotekli taşınmazın maliki değişmiş olsa bile borçlunun sorumluluğunda ve güvencede bir değişikliğin olmayacağı, yeni malikin taşınmaz mülkiyetini üzerinde bulunan rehin yükü ile kazandığı, yeni malikin borcu yüklenmesi durumunda tapu idaresince bunun alacaklı davalıya bildirilmesi gerektiği, dosya kapsamında böyle bir bildirimin bulunmadığı, davacı ile davalı banka arasındaki kredi ilişkisinin sona ermediği, sadece döviz kredisinin tasfiye edilmiş olmasının ipoteği de sona erdirmeyeceği, ipotek kapsamının sadece döviz kredisi ile sınırlı olmadığı, doğmuş ve doğacak...

                UYAP Entegrasyonu