Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının ipoteğin fekki için dava açmaktan başka çaresi kalmadığına göre davadan sonraki davranışlarının davadan önceki fiili başvurusu ile birlike değerlendirilmesi gerekir. Davacı vekili yargılama aşamasında bile varsa borcun saptanmasına istemekle ipoteğin fekki önündeki bankanın çıkardığı engeli öğrenmek istemiştir. Nitekim dava dışı Mustafa Gökçe'nin 06/12/2017 tarihli 14.200,00 TL tutarla mevduat rehni vermesi üzerine bankaca ipotek 07/12/2017 tarihli yazı ile kaldırılmıştır. Davalı banka dava açılmadan önceki süreçte ipoteğe konu taşınmaz maliki davacının yazılı başvurusuna rağmen hiç bilgilendirme yapmayarak davaya gerek kalmaksızın ipoteğin fekki için gerekli işlemlerin yapılması imkanından davacıyı mahrum bırakmıştır. Nitekim bu husus davacı vekilince 28/06/2018 tarihli bilirkiş raporuna itiraz dilekçesinde ".....

Davalı vekili, davacı şirket ile müvekkili banka arasında 24.05.2005 tarihli genel kredi sözleşmesinin imzalandığını ve anılan sözleşme gereği davacı şirkete gayri nakdi kredi kullandırıldığını, teminat olarakta diğer davacı adına olan taşınmaza ipotek tesis edildiğini, davacının sözleşme hükümlerine uymaması üzerine depo talepli olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinin ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin kararı ile takibin teminat mektubunun süresi dolduğu için bu kısmının iptal edildiğini, ancak bakiye talep için icra takibinin ayakta kalan kısmına ilişkin alacaklarının ödenmediğini, ipoteğin kaldırılmasını malik isteyebileceğinden davacı şirketin aktif dava ehliyeti bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı müflis banka tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı; davalı eşinin malik olduğu aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, bu işleme rızasının olmadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını istemiş; ilk derece mahkemesince davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, muvafakatnamedeki imzanın davacının eli ürünü olmadığının anlaşılması ve dava konusu taşınmazın aile konutu olması sebebiyle, davacı yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti ödenmesine karar verilmiştir.Karara karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince davalı bankanın istinaf talebinin reddine, davacının istinaf talebinin kabulüne ve davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına...

      Sıf. ) Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket ile 2012 yılından itibaren ticari ilişki içinde olduğunu, davalıdan alınan malın ayıplı çıktığını, aralarındaki sözleşmeyi feshettiklerini ileri sürerek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini, davalı şirket lehine taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetki itirazında bulunarak, davanın reddini istemiştir....

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : 20.10.2004 Nosu : 420-33 Taraflar arasındaki ipoteğin terkini davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili kooperatifin eski üyesi olan dava dışı ...’ın davalı bankadan kullandığı kredinin teminatı olarak ipotek ettiği gayrımenkulün adı geçenin üyelik vecibelerini yerine getirmediğinden, üyelikten ihracı üzerine açılan tapu iptal ve tescil davası sonucu müvekkili kooperatif adına tesciline karar verilip, kararın kesinleştiğini, ipoteğin dayanaksız hale geldiğini iddia ederek davalı lehine tesis edilen ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          İcra Müdürlüğünün 2003/3586 sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçilmiş olduğunu, davacı borçlunun anılan takip dosyasına itiraz etmemesi üzerine dosyanın kesinleştiğini, icra takibinden 10 yıl, ipoteğin tesis edildiği tarihten 13 yıl kadar süreden sonra ipoteğin teminat amaçlı olarak verildiğinden bahisle, ipoteğin fekkini talep ettiğini, işbu durumun davacı borçlu tarafından açılan davanın haksız olduğu ve ayrıca ipoteğin teminat amaçlı verilmediğinin açık bir göstergesi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davaya konu ipoteğin teminat ipoteği olduğunu, temin ettiği alacağın neden ibaret olduğu açıklanamadığı gibi, böyle bir alacağın ödenmediğinin de kanıtlanmadığını belirterek davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, ......

            Hükmün, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince; ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi yerinde ise de dava konusu ipoteğin imar uygulaması sırasında tesis edilmekle kanuni ipotek niteliğinde olup yasadan kaynaklandığından yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması gerekirken, davalıya yükletilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına; davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına, davanın niteliği gereği alınması gereken maktu harcın davacıdan tahsiline, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davalı tarafça yapılan yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine karar verilmiştir....

              (Muhalif) KARŞI OY Dava dışı ..., davalı bankadan kredi kullanmış, kredinin teminatı olmak üzere taşınmazı üzerine 1. dereceden ipotek konulmuş bilahare, kredi maliyetinin yüksek olması sebebiyle bu defa davacı bankadan kredi kullanmış kredinin teminatı olarak aynı taşınmaz üzerine bu defa davacı banka lehine 2. Derecede ipotek tesis edilmiştir. Ancak davalı bankaya olan kredi borcunun kapatılmadığı gerekçe gösterilerek davalı banka tarafından dava dışı ... hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmıştır. Her ne kadar Dairemizin çoğunluk görüşü ile ipoteğin kaldırılmasını ancak ipotek borçlusunun talep edebileceği kabul edilerek, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuş ise de, yukarıda özetlenen, tarafların kabulüne ve dosya içeriğine göre davacı bankanın bu davayı açmakta hukuki menfaati bulunmaktadır; dolasıyla taraf ehliyeti de vardır....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekili ile süresi içinde davalı ... Petrol Ürünleri Tic. AŞ. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı ... Ltd. Şti.'nin yetkilisi ...'e verilen vekaletname ile müvekkiline ait taşınmaz üzerine davalı ... AŞ. lehine ipotek tesis edildiğini, vekaletnamedeki yetkiler aşılarak tesis edilen ipoteğin geçersiz olduğunu, bu durum anlaşılır anlaşılmaz vekilin azledildiğini ve ihtarname ile davalı ... AŞ.'ye bildirildiğini, buna rağmen ... AŞ.'nin ... Petrol Ltd. Şti.'ne mal vermeye devam ederek borcun büyümesine sebebiyet verdiğini kaldı ki, 50,000 TL ipotek bedelinin fazlası ile ödendiğini ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ......

                  nin borcuna karşılık, müvekkiline ait taşınmaz üzerine, eski maliki tarafından 100.000,00 TL limitli üst sınır ipoteği tesis edildiğini, ipoteğin verilmesine neden olan kredi borcunun ödendiğini, bunun üzerine davalı icra takibinden vazgeçtiği gibi tapudan 150/C şerhini de kaldırdığını, fakat bütün taleplerine rağmen tapudan ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek, müvekkiline ait taşınmaz üzerinde davalı lehine tesis edilmiş olunan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; ipoteğin davacı tarafın banka nezdindeki tüm kullandığı ve kullanacağı krediler ile nakdi ve gayrınakdi kredi borçlarının teminatı olarak verildiğini, davacının elinde bulunan çekleri iade etmediği ve çek bedellerini depo etmediği, yasada her bir çek yaprağı için 660 TL sorumluluk bedeli öngörüldüğünü, 5.455,00 TL çek taahhüt riski bulunduğunu, bu nedenle ipoteğin fek edilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu