WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tarafların İddia ve Savunmaları: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili lehine 12.02.2016 tarihinde intifa hakkı tesis edilen 'İstanbul ili, Beşiktaş ilçesi Abbasağa mahallesi, Salnameci sokak 354 ada 44 pafta 16 parsel K/2 Bağımsız Bölüm 4 ' adresinde kain gayrimenkulün müvekkilin bilgisi ve izni dışında davalı tarafından kiraya verildiğini, taşınmazın üzerine intifa hakkı tesis edileceğinin, taraflar arasında yapılan protokol gereği mahkemece karar altına alındığını, kararın kesinleştiğini, tapuya şerh edildiğini, davalının taşınmazı kiraya vererek gelir sağladığını,ve kiraların davalının hesabına yatırıldığını, taşınmazın vergi beyanlarının davacı tarafından verildiğini, müvekkili lehine tesis edilen intifa hakkı başangıç tarihi olan 12.02.2016 tarihinden itibaren 25 ay boyunca kiraya vererek kullandığı, yararlandığı ve bu süre içerisinde tahmini 50.000TL kazanç sağlandığını belirterek 50.000,00 TL kullanma ve yararlanma bedelinin davalıdan yasal faizi ile birlikte tahsiline...

intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceğini kararlaştırılabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse, malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir. Kaldı ki, bu gibi durumlarda intifa hakkı sahibinin hakkın sürdürülmesini istemesi hakkın kötüye kullanılmasıdır....

    Türk Medeni Kanununun 794. maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür. Taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile, taşınırlar üzerinde ise taşınır eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesiyle kurulur. Alacaklar üzerinde intifa hakkı ise hakkın temliki, kıymetli evrakın teslimi suretiyle kurulabilir (TMK m.795). İntifa hakkı, bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer (TMK m.796). Kanuni intifa hakları hariç (TMK m. 495 v.d.) intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır....

    ün de taşınmazı terkettiğinden intifa hakkının konusu kalmadığı ve kira ilişkisinin sona ermesi nedenleriyle intifa hakkının terkini gerektiğini ayrıca, kefalet ve ipotek sözleşmesinde kefalet sorumluluğu gösterilmediğinden ve anılan sözleşmeyi okumadan imzaladığından geçersiz olduğunu ileri sürerek, intifa hakkının terkinini, ipoteğin fekkini ve kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespitini istemiştir. Davalı, hak düşürücü sürenin geçtiğini, dava dışı ... ile bayilik sözleşmesi düzenlediklerini, davacının da taşınmazda intifa ve ipotek tesis ettirdiğini, bayinin borçlarını ödememesi üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe itirazın iptali için açılan davasının derdest olduğunu, intifa, ipotek ve kefalet sözleşmesinin iptalini gerektirecek husus bulunmadığını, davacının tazminat ödemesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

      Türk Medeni Kanununun 796. maddesine göre intifa hakkı, bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzel kişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer. Yine Türk Medeni Kanununun 700. maddesinde, bir paydaşın kendi payı üzerinde intifa hakkı kurması halinde, diğer paydaşlardan biri intifa hakkının kurulduğunun kendisine tebliğinden başlayarak üç ay içinde paylaşma isteminde bulunursa; satış yoluyla paylaşmada intifa hakkı buna ilişkin paya düşecek bedel üzerinde devam eder hükmü getirilmiştir. Somut olayda; davacı Türk Medeni Kanununun 796. maddesinde yazılı sebeplerin varlığı iddiasına dayanmamıştır....

        Yine belirtilmelidir ki, kanuni intifa (Türk Medeni Kanunu m.495) hakkı hariç intifa hakkının kuruluşu daima bir sözleşmeyle olur. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile intifa hakkına konu taşınmaz maliki hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceğini kararlaştırabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse, malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir. Her ne kadar intifa hakkının sona erme sebeplerini sayan Türk Medeni Kanununun 796.maddesinde eşyaya bağlı intifa haklarında olduğu gibi şahsi bir irtifak hakkı olan intifa hakkının sona erdirilmesini malikin talep edebileceğine ilişkin (Türk Medeni Kanunu m.785) bir hüküm yoksa da burada Türk Medeni Kanununun 785.maddesinin kıyasen uygulanması gerekir....

          İncelenen tapu kayıtlarına göre anılan sükna hakkının 04/03/2011 tarih ve 1153 yevmiye numarası ile tesis edildiği, 07.06.2012 tarihinde ise terkin edildiği görülmekle feshi istenen ihale tarihi 09.12.2010 olup ihale tarihinde şikayetçi lehine sükna hakkı bulunmadığı açıktır. O halde mahkemece; şikayet edenin İİK'nun 134/2 md. kapsamında ihalenin feshini isteyebilecek ilgililerden olmadığı gözetilerek şikayetin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Davalının/alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca intifa hakkı üzerine konulan haczin kaldırılması isteğine ilişkindir. Somut olayda, İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, Rasimpaşa Mahallesi, 2018 ada 34 parselde kayıtlı 2 nolu bağımsız bölüm üzerinde davacı lehine 31/01/2011 tarihinde intifa hakkı şerhinin işlendiği, Bodrum 2. İcra Müdürlüğünün 2016/6497 Esas sayılı takip dosyasında intifa hakkının haczine karar verildiği ve 10/02/2017 tarihinde haciz şerhinin işlendiği tartışmasızdır. İİK'nın 83. maddesi uyarınca intifa hakkının haczi konusunda keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına ihtiyaç bulunmaktadır....

            Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/591 Esas, 2002/682 Karar sayılı kesinleşmiş boşanma kararında müvekkilleri lehine davaya konu taşınmazda bulunan bir katlı evde sükna hakkı tesis edildiğini, bu hak kapsamında müvekkillerine bu taşınmazda oturmaya devam ettiğini, sükna hakkının ayni haklardan olup ilgilisi tarafından herkese karşı ileri sürülebileceğini, sükna hakkının tapuda henüz tescil edilmese bile davacının müvekkili Habibe'nin eski eşi olan taşınmazın ortaklarından Osman Yüksel'den payını kötü niyetle ve muvazaalı olarak devraldığını, dolayısıyla davacının müvekkilinin sükna hakkına vakıf olduğunu, dolayısı ile bu hakkın davacıya karşı ileri sürülebileceğini, davacı Nuh ile Osman Yüksel'in kardeş olduğunu, davacının Osman Yüksel'den payı devralır almaz 16 gün sonra müvekkillerine tahliye istemli ihtarname gönderdiğini, bu nedenlerle açılan davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : Düzce 2....

            Dava, intifa hakkının terkini isteğine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 794.maddesindeki tanıma göre intifa hakkı; taşınır ve taşınmazlar, haklar ve bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı sağlayan bir irtifak türüdür. İntifa hakkı; bir süreyle sınırlı kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü ya da tüzel kişi ise tüzelkişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer. Ayrıca, intifa hakkının danışıklı tesis edildiği iddiası veya ehliyetsizlik nedeniyle ya da iradeyi sakatlayan diğer nedenlerle de hükmen terkini istenebilir....

              UYAP Entegrasyonu