Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk ve 9.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, gaiplik kararı verilmesi ve intifa hakkının kaldırılması istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince;talebin çekişmesiz yargı olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce açılan davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 1086 Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 8. maddesinde sulh hukuk mahkemesinin görevleri açıkça düzenlenmiştir. Somut olayda ,davacı satın aldığı taşınmazda intifa hakkı sahibinin öldüğünün bildirildiği gerekçesiyle intifa hakkı sahibinin gaipliğine karar verilmesini ve intifa hakkının kaldırılmasını talep etmiştir....

    Öte yandan intifa hakkı sınırlı ayni haklardan olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 794. ve devamı maddelerinde intifa hakkının, taşınırlar, taşınmazlar, haklar veya bir malvarlığı üzerinde kurulabileceği, aksine düzenleme olmadıkça bu hakkın sahibine, konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlayacağı, taşınmazlarda tapu kütüğüne tescil ile kurulacağı, taşınmaz üzerindeki yasal intifa hakkının tapu kütüğüne tescil edilmiş ise herkese karşı ileri sürülebileceği ve hak sahibinin ölümü ile sona ereceği düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda ....09.2014 tarihinde başlatılan takipte aynı gün ihtiyaten haczine karar verilen meskeniyet şikayetine konu ... parselde tapuya kayıtlı ... nolu bağımsız bölüm üzerinde, 99 yıllığına .... .....lehine kurulan intifa hakkının 09.09.2011 tarihinde tapuya tescil edildiği görülmektedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 20.08.2010 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 26.07.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, 194 ada 31 parsel sayılı taşınmaza 05.07.2001 tarihinde davalı lehine 15 yıl süre ile intifa hakkı tesis edildiğini, Rekabet Kurumunun 2002/2-2003/3 sayılı tebliğleri uyarınca Rekabet Kanunundan kaynaklanan rekabet etmeme yükümlülüğü uyarınca bu sürenin 5 yılı aşamayacağını ileri sürerek bu süreyi aşan intifa hakkının tapu kaydından terkinini istemiştir....

        hakkı ile sözleşmenin teminatını oluşturmak üzere 3.300.000,00 TL bedelli 2.derecede süresiz ipotek tesis edildiğini, sözleşmenin sona ermesi nedeni ile intifa ve ipoteğin de konusunun kaldığını İzmir 20.Noterliğinin 05/04/2017 tarih ve 05113 yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini ancak herhangi bir cevap verilmediğini, müvekkilinin davalı şirkete hiç bir borcu bulunmaması nedeniyle taşınmazı üzerine konulan ipotek ve intifa hakkının kaldırılmasını talep etmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme neticesinde; Dava tapu kaydındaki intifa hakkına ilişkin şerhin terkini istemlidir. TMK'nın 794. maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür. Taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile kurulur. İntifa hakkı, bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzel kişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer....

        Davalı, sözleşmeden kaynaklanan borcu bulunmadığını, davacının intifa hakkının kaldırılması istemiyle açılan dava sonucunun beklenilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne, ecrimisil isteminin reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, intifa hakkı ve yanlar arasında düzenlenen bayilik sözleşmesindenkaynaklanan elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir....

          İlçesi 17 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine 13.02.2006 tarihinden 31.01.2016 tarihine kadar geçerli olmak üzere on yıl süre ile intifa hakkı tesis edilmiştir. İntifa bedeli tapu malikleri ... ve ...'e davacı tarafından ödenmiştir. Taşınmazın ... 24. Noterliğinin ... tarih ve ... sayılı finansal kiralama sözleşmesi ile 29.07.2011 tarihinde taşınmaz malikleri ... ve ...'den, üzerindeki intifa hakkıyla birlikte, davalı tarafından satın alınmıştır. İntifa hakkı, başkasına ait bir eşya, hak veya mal varlığı üzerinde belirli bir kişiye tam yararlanma imkanı sağlayan ayni bir haktır. İntifa hakkının kurulması ile üzerinde intifa hakkı bulunan şeyin çıplak mülkiyet hakkı o şeyin sahibinde kalmakla birlikte bu şeyden elde edilecek yararlar intifa hakkı sahibine ait olur....

            İlçesi 17 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine 13.02.2006 tarihinden 31.01.2016 tarihine kadar geçerli olmak üzere on yıl süre ile intifa hakkı tesis edilmiştir. İntifa bedeli tapu malikleri ... ve ...'e davacı tarafından ödenmiştir. Taşınmazın ... 24. Noterliğinin ... tarih ve ... sayılı finansal kiralama sözleşmesi ile 29.07.2011 tarihinde taşınmaz malikleri ... ve ...'den, üzerindeki intifa hakkıyla birlikte, davalı tarafından satın alınmıştır. İntifa hakkı, başkasına ait bir eşya, hak veya mal varlığı üzerinde belirli bir kişiye tam yararlanma imkanı sağlayan ayni bir haktır. İntifa hakkının kurulması ile üzerinde intifa hakkı bulunan şeyin çıplak mülkiyet hakkı o şeyin sahibinde kalmakla birlikte bu şeyden elde edilecek yararlar intifa hakkı sahibine ait olur....

              Taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile, taşınırlar üzerinde ise taşınır eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesiyle kurulur. Alacaklar üzerinde intifa hakkı ise hakkın temliki, kıymetli evrakın teslimi suretiyle kurulabilir (TMK m.795). İntifa hakkı, bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer (TMK m.796). Kanuni intifa hakları hariç (TMK m. 495 v.d.) intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceği kararlaştırılabilir....

                Kanuni intifa hakları hariç (TMK m. 495 v.d.) intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik arasında hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceği kararlaştırılabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir. Kaldı ki, bu gibi durumlarda intifa hakkı sahibinin hakkın sürdürülmesini istemesi hakkın kötüye kullanılmasıdır....

                UYAP Entegrasyonu