Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İntifa hakkı, bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer (TMK m.796). Kanuni intifa hakları hariç (TMK m. 495 v.d.) intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceği kararlaştırılabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir....

Mahkemece dava konusu olan ve kaldırılması istenen intifa hakkının irtifak hakkının bir türü olup HUMK.nun 13/2.maddesine göre irtifak haklarına dair iddialarda, üzerine irtifak hakkı taalluk eden malın bulunduğu mahal mahkemesinin yetkili olduğu, söz konusu yetki kuralının kesin yetki kuralı olup, mahkemece davanın her aşamasında re’sen dikkate alınmak durumunda olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 03.04 .2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanununun 794.maddesi gereğince intifa hakkı hak sahibine konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlayan, tapu kütüğüne tescil ile kurulan tescil işlemi tamamlanınca da herkese karşı ileri sürülebilen, kişi ile sıkı sıkıya ilişkili haklardandır. İntifa hakkının sona ermesinin nedenleri Türk Medeni Kanununun 796.maddesinde sıralanmıştır. İntifa hakkı bir süre ile sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü ya da tüzel kişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünü ile harap olması sebebiyle artık ondan yararlanmanın mümkün bulunmaması durumlarında sona erer. Kanuni intifa hakları hariç (TMK.m.495 vd.) intifa hakkı tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceğini kararlaştırılabilir....

      Şti. vekili ile davalı-davacı ... vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalar, intifa hakkının kaldırılması, intifa hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil; sözleşmeyle emanet verilen menkullerin iadesi ve tazminat istemlerine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 794. maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür. Taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile taşınırlar üzerinde ise taşınır eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesiyle kurulur. Alacaklar üzerinde intifa hakkı ise; hakkın temliki, kıymetli evrakın teslimi suretiyle kurulabilir....

        Davanın dayanağı olan intifa hakkının terkinine ilişkin resmi senet ve belgelere göre davacı yararına tesis edilen intifa hakkının terkininin, hak sahibi şirketin vekaletnameyle yetkili kıldığı temsilcisi tarafından 09.03.2015 tarihinde yapılmış olup, resmi senette açıkça ''yapılan istem'' in; ''yukarıda özellikleri belirtilen taşınmaz üzerindeki lehtarı olduğum/ olduğumuz intifa hakkının tamamından bedelsiz olarak, çıplak mülkiyet malikleri lehine terkinini talep ederim/ ederiz'' şeklinde beyanda bulunulduğu görülmektedir. Tapu müdürlüğünce bu beyan sonunda intifa hakkı 09.03.2015 tarihinde terkin edilmiştir. Buna göre intifa hakkı sahibi davacının talebi ile tapudan bedelsiz olarak terkin edildiği anlaşılmakla bakiye intifa bedelinin istenmesinin mümkün bulunmadığı, (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2014/10304 E. 16489 K. Sayılı 18.11.2014 tarihli, aynı dairenin 2015/12031 E. 2016/5461 K....

        Köyündeki dava konusu taşınmazların tapu kaydında davalı şirket lehine konulan intifa ve irtifak hakkı şerhlerinin iptali ile Hazine adına yazılmasını talep etmiştir. Mahkemece kayıtlardaki intifa ve irtifak hakkı şerhlerinin iptaline ve silinmesine karar verilmiştir. Ancak 557 sayılı parselde bulunan kullanım şekline ilişkin irtifak hakkı şerhinin Hazine adına yazılmasına ilişkin bir karar verilmemiş olması bozma nedeni ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK'nun 438/VII maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hüküm fıkrasının 3.bendinde 557 parsel ile ilgili kısımda yer alan "... İrtifak/ intifa hakkı şerhlerinin iptaline ve tapudan terkinine, irtifak hakkı şerhinin Hazine adına yazılmasına" ibaresinin eklenmesine, hükmün değiştirilmiş ve DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, 12.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          - K A R A R - Davacı vekili, davalının maliki olduğu ve davacı lehine 20.09.2007 günü 17 yıl 9 ay 4 gün için intifa hakkı tesis edilen ... ilindeki taşınmazın, akdedilen bayilik anlaşması gereğince davalıya (bayii) tevdi edildiğini, intifa hakkı kapsamında davalıya faturalar karşılığı ödeme yapıldığını, ancak... kararı gereğince anlaşmaların öngörülen süreden önce olmak üzere 20.09.2012 tarihi itibariyle sonlandığını, taşınmazda davacı lehine tesis edilen hukuksal tasarruf hakkı kapsamında davalıya peşin olarak ödenen bedellerin intifa hakkının davacı yanca kullanılmayan süresine tekabül eden kısmının denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanacak güncelleştirilen miktarını davalının ödemesi gerektiğini belirterek, 4.955.746,30 TL ve ...'sinin ödeme tarihinden işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Mahkemece, 16/10/1997 tarihli resmi senet ile davalılar adına kayıtlı Bağcılar ilçesi Kirazlı köyü 11 parsel sayılı taşınmazdan ...lehine 20 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiği, Bayilik sözleşmesinin başlangıç tarihi 14/10/2004 tarihi olduğu, 18/09/2005 tarihinden önce yapılan ve kesintiye uğramaksızın süre gelen dikey ilişkilerin rekabet kurulu kararına göre 18/09/2010 tarihine kadar geçerli olacağı, 18/09/2010 tarihinden sonra ise yeniden anlaşma yapılması gerekeceği, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 18/09/2010 tarihine kadar muafiyetten istifade edebilecek durumda olduğu, Gayrimenkul malikinin bu tarih itibariyle intifa hakkının terkinini talep hakkına sahip olacağı, davanın açıldığı 11/03/2010 tarihi itibariyle taşınmaz üzerinde halen intifa hakkının kaldırılmadığı, davacı ...ye ait intifa hakkının 02/12/2010 tarih 21708 yevmiye sayılı resmi kayıt ile terkin edildiği, davanın açıldığı tarih itibariyle davacı lehine kurulmuş olan intifa hakkının ve davacı ile davalılardan...

              Hükmü, davacı temyiz etmiştir. 1-İntifa hakkının yazılması ya da terkini davalarında hakkın çekişmeli olması durumunda husumetin bu haktan etkilenecek kişiye yöneltilmesi gerektiği, bu nedenle de Tapu Sicil Müdürlüğünün davada pasif husumet ehliyetinin bulunmaması karşısında Tapu Sicil Müdürlüğü aleyhine açılan davanın reddinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir. 2-Dava, yasal intifa hakkının tapuya yazılması isteğine ilişkindir. Bilindiği gibi intifa hakkı Türk Medeni Kanununun 794.maddesindeki tanıma göre, taşınır ve taşınmazlar, haklar ve bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı sağlayan bir irtifak türüdür....

                Olaya uygulanması gereken 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 700 maddesi “ “ bir paydaşın kendi payı üzerinde intifa hakkı kurması halinde, diğer paydaşlardan biri intifa hakkının kurulduğunun kendisine tebliğinden başlayarak üç ay içinde paylaşma isteminde bulunursa satış yoluyla paylaşmada intifa hakkı buna düşecek bedel üzerinde devam eder” ” hükmünü taşımaktadır. Yürürlükten kaldırılan Türk Kanunu Medenisi’nde bulunmayan bu yeni düzenleme ile bir pay üzerinde intifa hakkı kurulması halinde diğer paydaşlardan biri üç ay içinde paylaşma isteminde bulunursa , satış yoluyla yapılacak paylaşmada pay üzerinde intifa hakkı bulunmaksızın satışın yapılması ve intifa hakkının söz konusu paya düşen bedel üzerinden devam etmesi esası getirilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu