WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İntifa hakkı, bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer (TMK m.796). Kanuni intifa hakları hariç (TMK m. 495 v.d.) intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceği kararlaştırılabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir....

DAVA KONUSU : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın eski malikleri Mehmet Kepez ve Necdet Kepez’in mülkiyetinde bulunan Antalya ili, Kepez ilçesi, Muratpaşa Mahallesi adresinde bulunan 4429 ada 17 parsel üzerinde müvekkil şirket lehine 13.02.2006 tarihinden 31.01.2016 tarihine kadar geçerli olmak üzere 10 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiğini, intifa bedelinin tamamının peşin olarak ödendiğini, davalının 29.07.2011 tarihinde dava konusu taşınmazı üzerindeki intifa ve ipotek yüküyle satın aldığını, söz konusu satış işlemi ile birlikte davalının intifa sözleşmesinin tarafı olduğunu, müvekkili lehine tanınan intifa hakkının 02.05.2012 tarihinde terkin edildiğini, intifanın kalan süreye isabet eden bedelinin davalı şirket tarafından müvekkiline ödenmediğini, intifa hakkının süresinden önce sonlandırılması nedeniyle davalının kalan süreye isabet eden intifa bedelinin denkleştirici adalet ilkesi kapsamında belirlenecek...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ortak miras bırakan ....'in 388 ada 3 parsel sayılı taşınmazının çıplak mülkiyetini davalı kızına ve intifa hakkını ise eşi ....'ya 24.07.1992 tarihinde satış suretiyle temlik ettiğini, ancak yapılan işlemin kendisinden mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek pay oranında iptal ve tescil istemiştir. Davalı, temlikinin rayiç bedeli ödenmek suretiyle gerçek bir satış ile yapıldığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar Dairece, eksik araştırma sonucu karar verildiğinden bahisle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda temlikin ivazlı olduğu gerekçesiyle davanıın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı....

    Olayda, davalı idarece yapılan rotasyonlu hat ihalesine ilişkin sözleşmede, sözleşme süresine ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmediği, hem ihale şartnamesinde hem de ihale sonrası yapılan sözleşmede, işin süresine ilişkin maddede, her yıl çalışma ruhsatının yenileceğinin belirtilmesinin yanında, "rotasyonlu olarak intifa hakkını alan yüklenici" şeklinde bir ifadeye yer verilerek işin süresi konusunda intifa sözleşmelerine atıf yapıldığı gözetildiğinde davalı idarece söz konusu sözleşmenin süresiz yapıldığı izleniminin verildiğinin açık olduğu; yine dava dışı bir kooperatif tarafından 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu kapsamında ihale yolu ile kiralanan özel halk otobüslerinden süresi sona erenlerin faaliyetlerinin sonlandırılması istemiyle davalı idareye yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda, "özel halk otobüsü rotasyonlu (dönüşümlü hat) kullanma haklarının, davalı idarece yapılan...

      Mahallesi, 389 adada yer alan, 1 parsel sayılı taşınmazın 10 yıllık intifa hakkı bedelinin 498.765,00 TL, 2 parsel sayılı taşınmazın 10 yıllık intifa hakkı bedelinin 399.012,00 TL, 3 parsel sayılı taşınmazın 10 yıllık intifa hakkı bedelinin 359.111,00 TL, 4 parsel sayılı taşınmazın 10 yıllık intifa hakkı bedelinin 359.111,00 TL, 5 parsel sayılı taşınmazın 10 yıllık intifa hakkı bedelinin 359.111,00 TL, 6 parsel sayılı taşınmazın 10 yıllık intifa hakkı bedelinin 359.111,00 TL, 7 parsel sayılı taşınmazın 10 yıllık intifa hakkı bedelinin 359.111,00 TL, 8 parsel sayılı taşınmazın 10 yıllık intifa hakkı bedelinin 359.111,00 TL, 10 parsel sayılı taşınmazın 10 yıllık intifa hakkı bedelinin 399.012,00 TL, 11 parsel sayılı taşınmazın 10 yıllık intifa hakkı bedelinin 498.765,00 TL, 12 parsel sayılı taşınmazın 10 yıllık intifa hakkı bedelinin 465.514,00 TL, 13 parsel sayılı taşınmazın 10 yıllık intifa hakkı bedelinin 465.514,00 TL, 14 parsel sayılı taşınmazın 10 yıllık intifa hakkı bedelinin...

        Bu nedenle, tapu kaydında lehine intifa hakkı bulunan ...’ın davaya dahil etmesi için davacıya süre verilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra, taşınmaz bedelinin intifa hakkı sona erinceye kadar bir milli bankaya çıplak mülkiyet sahibi davacı adına yatırılarak bu bedelin nemalarından intifa hakkı sahibinin yararlanmasına, intifa hakkı sona erdiğinde davacı tapu malikine ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 08/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.04.2004 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkı şerhinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.05.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 09.03.1998 tarihli görev verilmesine ilişkin imtiyaz sözleşmesi hükümlerine dayanılarak bir kısım taşınmazların tapusunun iptali ile tesciline ve davalı şirket yararına olan intifa-irtifak hakkının kaldırılması istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı şirket temyiz etmiştir....

            -TL rekreasyon katılım bedelinin iade edilmesi talebiyle yapılan 20/04/2018 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile tahsil edilen 689.607,38 TL'nin tahsil edildiği 16/06/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptali ve tahsil edilen 689.607,38 TL'nin tahsil edildiği 16/06/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi yolundaki ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. SAVUNMANIN ÖZETİ : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'...

              Bu yüzden; idari yargı denetiminin işleyebilmesi, idarenin Kamu Hukuku alanında faaliyette bulunmasına; idari nitelikte eylem veya işlem yapmasına bağlıdır. Böyle bir faaliyet olmadan, söz konusu denetimin işletilmesi olanaklı değildir. Bu bağlamda, kişilerin hukuk aleminde herhangi bir etki doğurmayan, belirli bir hukuki durumu ya da olguyu belirtmekle yetinen "icrailik" niteliğinden yoksun işlemlerin, idari bir davaya konu edilmesi mümkün değildir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14'üncü maddesinin 3'üncü fıkrasının "d" bendinde yer alan, dava dilekçelerinin, ortada idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gerekli işlemin olup olmadığı yönünden inceleneceğine; aynı Kanunun 15'inci maddesinin 1'inci fıkrasının "b" bendinde de, böyle bir işlemin bulunmaması halinde, davanın sonraki yargılama işlemlerine girişilmeksizin reddedileceğine ilişkin kurallar bu ilkeye dayalıdır....

                Dava konusu işlem ise 22.02.2019 tarihli olup, işlem tarihinde Maden Kanunu'nun 6592 sayılı Kanun ile değişik halinin yürürlükte olduğu ve 7164 sayılı Kanunun yürürlüğe girmediği açıktır. 6592 sayılı Kanun ile değişik Maden Kanunu'nun 13. maddesinin 1. fıkrasında ise, ruhsat bedelinin yatırılmaması veya eksik yatırılması halinde para cezası verilip ruhsat bedelinin üç ay içinde tamamlanmasının istenileceği, bu sürede tamamlanmaması halinde ise ruhsatın iptal edileceği hükmü haizdir. Dava konusu işlem tarihinde ruhsat bedelinin idarece verilen üç aylık süre sonunda ödenmemesinin yaptırımı ruhsat iptali olduğu anlaşıldığından işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yönündeki ... İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu Bölge Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu