-KARAR- Davacı vekili, Total markası altında bayilik faaliyetinin gerçekleştirildiği davalıya ait taşınmaz üzerinde 14.4.2019 tarihine kadar intifa hakkı tanındığını, müvekkilinin intifa tesisi için ödemeler yaptığı ve taşınmazda akaryakıt istasyonu kurulması ve işletilmesi için teknik yatırımlar yaptığını, daha sonra Rekabet Kurulu'nun düzenlemeleri çerçevesinde intifa tesisine dair sözleşmenin süresi 5 yılı aşması nedeniyle 5 yılı aşan süresi grup muafiyetinden yararlanamayacağını, müvekkili şirketin ödediği meblağlar yönünden sözleşmelerin geçersiz kılındığı 13.12.2001 ile 14.4.2019 tarihleri arası dönem için davalının sebepsiz zenginleşmiş olacağını belirterek 502.319.00.-TL.nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap vermemiştir. Mahkemece, Bayilik Sözleşmesinin dava dışı ... Petrol Otom.Ltd.Şti....
A.Ş. lehine 15 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiğini, sözkonusu taşınmaz üzerine tesis edilen akaryakıt istasyonu için önce Koman Petrol Ltd.Şti.ve sonra da ... Petrol Ltd.Şti.ile bayilik sözleşmesi imzalandığını, ... Petrol Ltd.Şti.nin edimlerini yerine getirmemesi üzerine 07.02.2001 tarihli ihtarname ile ... Petrol Ltd.Şti.nin bayiliğinin feshedildiğini, taşınmaz maliklerinin istasyonu ... Petrol Ltd.Şti.ne kiraladıklarını, bu işleme muafakat etmediklerini, gerek tapudaki resmi senet hükümleri gerekse bayilik sözleşmesi çerçevesinde davalıların müdahalelerinin men’ine ve intifanın bitim tarihine kadar... Ofisi A.Ş.ye teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar ... vekilleri, davacının talebinin davaya konu intifa hakkının tesisi amacına aykırı olduğunu, kusurun davacıdan kaynaklandığını, intifa devir taahhütnamesindeki imzanın müvekkillerinden ...’a ait olmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır....
Yani, taşınmazın niteliği yazılmak suretiyle taşınmazda davalı lehine intifa hakkının tesis edildiği ve taşınmazdaki bu intifa hakkının da imar parsellerine yansıtıldığı tartışmasızdır. Farklı bir ifadeyle, mahkemenin, "intifa hakkının taşınmaz üzerindeki iki katlı kargir binaya ilişkin olduğu" şeklindeki gerekçesi doğru olmadığı gibi, yasal da değildir. Zira, bir taşınmaz üzerindeki bina, arazinin mütemmim cüz'ü (bütünleyici parçası) olup, yasal ayrıcalıklar dışında (üst hakkı tesisi, kat mülkiyeti tesisi gibi) Arz'ın mülkiyetine tabidir, resmi olarak taşınmazdan ayrı temliki işlemlerin konusu olamaz. Bu bağlamda; taşınmazda değil de, üzerinde mevcut binada intifa hakkı tesis edildiğine ilişkin kabulün, taşınmazın mülkiyetinin temliki işlemi yapan ....ait olduğu, taşınmaz üzerindeki evin ise intifasının davalıya, çıplak mülkiyetinin dava dışı çocukları .bulunduğu sonucunu doğuracağı ve bunun da yukarıda belirtilen yasa hükümleriyle bağdaşmayacağı kuşkusuzdur....
TMK'nın 794. maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür. Taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile kurulur. (TMK m.796) Somut olayda; Davacı öncelikle, intifa hakkının ... kütüğüne tescilini, bu talebin kabul görmemesi halinde sözleşmeye aykırılık nedeni ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece intifa hakkının tapuya tesciline ilişkin talebin reddine karar verilmiş ancak tazminat istemine ilişkin bir hüküm kurulmamıştır. Davacının tazminat istemi konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu konuda bir hüküm kurulmaması doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece, yapılması gereken iş, öncelikle davacı lehine tesis edilen intifa hakkının tesisine ilişkin tapu akit tablosunun getirtilerek ve intifa hakkının davadan önce terkin edilip edilmediğinin tespiti ile terkin edilmiş olması halinde intifa bedelinin ne olduğunun ve akit tablosundan daha fazla bir miktarın ödenip ödenmediğinin davacı tarafından sunulan delillerle ispat edilip edilemeyeceğinin araştırılıp, ispat edilmesi halinde intifa bedelinin karşılıksız kalan kısmına yönelik kısmın sözleşme hükümlerine göre tespitinden ibarettir. Eksik ve yanılgılı gerekçelerle kurulan hükmün bozulması gerekmiştir....
Gerçekten; 609 parsel sayılı taşınmazın çıplak mülkiyeti ... intifa hakkı ise, hükmü temyiz eden ...’na aittir. İntifa hakkı bir başkasına ait ekonomik değeri olan eşya hak veya mal üzerinde kurulan ve sahibine en geniş kullanma ve yararlanma olanağı sağlayan kişiye bağlı bir sınırlı ayni hak, irtifak hakkıdır. İntifa hakkı aksi intifa sözleşmesinden kararlaştırılmamışsa hak sahibine konusu olan şeyden tam bir yararlanma ve kullanma hakkı verir. O yüzden eşyanın maliki olan kişi yalnızca kuru mülkiyet hakkını korur. Bununla beraber mülkiyet hakkının verdiği kullanma ve yararlanma yetkileri kısıtlanırsa da malikin eşya üzerindeki tasarruf yetkisi devam eder. Dolayısıyla geçit hakkı kurulmasından ötürü taşınmazda bir değer kaybı söz konusu ise, bu değer kaybının alacaklısı mülkiyet hakkı sahibi olur. Böyle olunca, mahkemenin gerekmediği halde bilirkişice takdir edilen değer kaybı alacağına hükmetmemiş olması doğrudur....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava intifa ve tahsis şerhinin terkini istemine ilişkin olup uyuşmazlık, davacının kayden maliki olduğu taşınmazın tapu kaydında yer alan intifa ve tahsis şerhinin terkin edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 1. Türk Medeni Kanununun 794 üncü maddesinde intifa hakkı; taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türü olarak düzenlenmiştir. 2. Türk Medeni Kanununun 796 ncı maddesi uyarınca intifa hakkı, bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer. 3....
Dava, intifa hakkına elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, karşı dava ise tespit ve tazminata ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 794.maddesindeki tanıma göre intifa hakkı; taşınır ve taşınmazlar, haklar ve bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı sağlayan bir irtifak türüdür. HUMK.nun 13. maddesinde taşınmaza ilişkin davaların taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılacağı hükmü getirilmiştir. Maddenin 2.fıkrasında ise dava sebebi ne olursa olsun taşınmazın aynına veya üzerindeki bir hakka veya geçici bile olsa zilyetliğe ya da hapis hakkına dair davaların taşınmazın aynına ilişkin olduğu kabul edilmiş, ayrıca irtifak hakkına dair iddialarda da bu hakkın üzerinde bulunduğu mahal mahkemesinin yetkili olduğu belirtilmiştir. Anılan 13. madde kamu düzenine ilişkin olup mutlak yetki kuralı niteliğindedir....
O halde mahkemece, uzman bilirkişilerden rapor alınarak taşınmaza yapılan imalatların neler olduğu tespit edilip, yıpranma payı da düşülerek, bu imalatların değerlerinin tespit edilmesinden sonra, davacının uzun yıllar yararlandığı ve davalıların taşınmaz üzerindeki mülkiyet ve intifa hakları da gözetilip hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Türk Medeni Kanununun 794. maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür. Taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile kurulur. Hak sahibi hakkını bizzat kulanabileceği gibi üçüncü kişiler aracılığı ile de kullanabilir. İntifa hakkı; bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer. (TMK.m.796) İntifa hakkı sona erdirilmediği sürece de taşınmazdan tam yararlanma hakkına sahip olan intifa hakkı sahibi bu hakka yönelik elatmanın önlenmesini isteyebilir....