Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun başvurusu bu hali ile imzaya itiraz niteliğinde olup, imzaya itiraz hakkında uygulanması gereken İİK.nun 170/3. maddesinde itirazın kabulü kararı ile takibin duracağı hüküm altına alınmıştır. O halde, mahkemece borçlunun imzaya itirazı kabul edildiğine göre, İİK.nun 170/3. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......

    nun 168. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendine dayalı olarak imzaya itiraz ettiği, mahkemece itiraz kabul edilerek takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. İmzaya itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 170. maddesinin 3. fıkrasında, “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda, mahkemece, borçlunun imzaya itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile .......

      ın imzaya yetkili müdürü olduğu, suç tarihinde sanıkların katılana ait firmadan elektrik malzemeleri almaları karşılığında iki adet 5.000 TL'lik, 15/09/2009 tarihli senet verdikleri, ancak senedin imzaya yetkili olmayan ... tarafından imzalanarak katılana verildiği, bilahare borcun ödenmemesi üzerine katılanın senetleri takibe koyması nedeniyle sanık ...' ın senetlerdeki imzaya itiraz ettiği ancak icra hukuk mahkemesi dosyasının takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırıldığı, bu şekilde sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde atılı suçları işledikleri iddia edilen olayda; Sanıklar ve müdafinin, tarafların birbirini uzun zamandır tanıdığını ve ticaret yaptıklarını, suça konu senetlere karşılık katılanın teslim etmesi gereken malları teslim etmemesi nedeniyle geçici bir çözüm olarak imzaya itiraz edildiği ancak etik olmadığı için davanın takibinden vazgeçildiği, katılana karşı menfi tespit davası açıldığı ve katılanın zararının bulunmadığını, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari ilişki...

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2021 NUMARASI : 2019/521 ESAS 2021/574 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkikinin istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibe konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek, imzaya itirazın kabulünü, davalı tarafın tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlu tarafından haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak itiraz edildiğini belirterek itirazının reddini, davacının tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2021 NUMARASI : 2020/925 ESAS - 2021/552 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından Bakırköy 14.İcra Müdürlüğünün 2020/11877 esas sayılı dosyası ile aleyhine kambiyo takibi başlatıldığını, imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz ettiğini beyanla takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; imzanın müvekkilinin huzurunda atıldığını, davacının borcunu ödemediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        kararının kaldırılmasına, imzaya itirazın kabulü ile takibinin davacı yönünden durdurulmasına, karar verildiği görülmektedir....

          İcra mahkemesince imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, İİK'nun 170/4. maddesinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklının, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ve %10 oranında para cezasından sorumlu tutulacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, takip dayanağı olan bonoda alacaklı lehtar olup, borçlunun ise keşideci olduğu görülmektedir. Bu durumda, lehtar ile imzaya itirazı kabul edilen keşideci doğrudan ilişki içinde olduğundan, lehtar, keşideci imzasının adı muteriz borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bonodaki imzanın, borçlunun eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklı, borçluya karşı başlattığı takipte, en azından ağır kusurlu kabul edileceğinden tazminat ve para cezası ile sorumlu tutulması gerekir....

            İİK'nun 170/4. maddesinde; icra mahkemesince imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklının takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulacağı ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edileceği düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda, alacaklının, takip dayanağı beş adet çekten 01.12.2015 keşide tarihli 60.000,00 TL miktarlı çek haricinde takibe konu diğer dört adet çekte, lehtarın cirosu ile yetkili hamil sıfatını kazandığı görülmektedir. Bu durumda, dört adet çek yönünden alacaklı hamil, imzaya itiraz eden keşidecinin imzasının sıhhatini bilemeyeceğinden, kötü niyetli veya ağır kusurlu kabul edilemez....

              İİK'nun 168. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendine dayalı olarak imzaya itiraz edilmesi halinde, itiraz hakkında İİK'nun 170. maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 3. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçlunun imzaya itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca (itiraz eden borçlu yönünden) takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Diğer taraftan, İİK'nun 170/4. maddesinde, icra mahkemesince imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, senedi takibe koymada kötüniyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklının takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulacağı ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edileceği düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda, alacaklının, takip dayanağı bonoda, lehtarın cirosu ile yetkili hamil sıfatını kazandığı görülmektedir....

                İİK'nun 168. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendine dayalı olarak imzaya itiraz edilmesi halinde, itiraz hakkında İİK'nun 170. maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 3. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçlunun imzaya itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Diğer taraftan, İİK'nun 170/4. maddesinde, icra mahkemesince imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, senedi takibe koymada kötüniyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklının takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulacağı ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edileceği düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda, alacaklının, takip dayanağı çekte, lehtarın cirosu ile değil, lehtardan sonra gelen ciranta ...'...

                  UYAP Entegrasyonu