Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, İİK'nın 169/a maddesi kapsamında borca ve İİK'nın 170 maddesi kapsamında imzaya itiraza ilişkindir. Gebze İcra Müdürlüğü'nün 2019/7352 esas sayılı icra dosyasının tetkikinden; alacaklı T4 tarafından borçlular T2 ve T1 hakkında toplam 30.891,37 TL alacak üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, her iki borçluya ödeme emrinin 21/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekili tarafından 25/03/2019 tarihinde harç yatırmak suretiyle 5 günlük yasal itiraz süresi içinde imzaya ve borca itiraz edildiği anlaşılmıştır....

Maddeleri gereğince kaldırılmasına, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacının usulsüz tebliğ şikayetinin süre yönünden davacının borca, imzaya ve takip öncesi faize yönelik itirazının süreden reddine, davacının takip sonrası faize yönelik itirazının reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddi ile İstanbul 18....

Davacının imzaya yönelik itirazı değerlendirildiğinde; alınan bilirkişi raporuna göre davacı adına atfen atılan imzanın vefat eden borçlu Hasan Aras'ın eli ürünü olduğu kanaatine varılması nedeniyle imzaya itiraz davasının reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının borca ve faize yönelik itirazları değerlendirildiğinde ise; davacı tarafça İİK.'nun 169/a maddesi gereğince borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatlanamamış olması nedeniyle borca itirazın yerinde olmadığı, faize yönelik itirazlar açısından ise, mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilmiş ve icra takibinde talep edilen faiz oranı ve miktarının usul ve kanuna uygun olduğu belirtilmiş, hükme esas alınan rapor doğrultusunda faize yönelik itirazlarının da yerinde olmadığından davacının borca ve faize yonelik itirazının da reddine karar vermek gerekmiştir....

GEREKÇE : Uyuşmazlık kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takibe dayanak çek üzerinde imzaya itiraz ile birlikte borca, ödeme emri tebliğine, faize ve faiz oranına itiraz ile takibin durdurulması talebine ilişkindir. Mersin 6.İcra Müdürlüğünün 2019/7703 esas sayılı dosyasının incelenmesinde ; alacaklı T4 vekili, borçlu T1 ...Ltd. Şti. aleyhine, 70.000,00 TL bedelli çekten kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığı, ödeme emrinin 08/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından yasal süresi içerisinde 12/07/2019 tarihinde imzaya ve borca itiraz davası açıldığı anlaşılmıştır. Davacı tarafından, hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik inceleme ile hüküm kurmaya elverişli olmadığı iddia edilerek kararın kaldırılmasın talep edilmiştir....

, soyut ve genel bir ifade ile itiraz edildiği anlaşıldığından yeniden rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrarla, ATK'dan rapor alınması gerektiğini defalarca belirtmiş olmalarına rağmen mahkemece grafologun üstünkörü düzenlediği eksik, yetersiz ve denetime elverişsiz bir rapora göre hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, müvekkilinin huzurda imza örneklerinin alınmasını ve akabinde dosyanın Yargıtay içtihatları ile belirtildiği gibi ATK'ya gönderilerek imza mukayesesi yapılmasını, haklı davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz,borca ve faize itirazdır....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/06/2021 NUMARASI : 2021/44 ESAS, 2021/261 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkil aleyhine İstanbul 35....

İnkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın (Değişik ibare: 02/07/2012- 6352 S.K./35.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edilir ve itiraz reddedilir. " Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz, İİK'nın 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı Kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....

İcra Müdürlüğünün 2021/18206 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilleri aleyhine başlatılan takibin dayanağını oluşturan yukarıda tanzim ve vade tarihleri belirtilen senet üzerinde bulunan imzaların hiçbir şekilde müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin karşı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, ayrıca müvekkilinin ikametgahının Sarıyer/İstanbul olduğu, bu nedenle söz konusu icra takibi yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılmış olduğunu, İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, yetkiye itiraz ettiklerini, tüm bu sebeplerle imzaya, borca, faize ve yetkiye ilişkin itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir....

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; senetteki imzanın davacıya ait olduğunu, bu hususun bilirkişi raporu neticesinde ortaya çıkacağını, davacının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, senette düzenleme yerinin yazılmamasının senedi geçersiz hale getirmeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının takibe konu senedin vasfı ile imzaya ve borca yönelik itirazda bulunduğu, senedin unsurları itibari ile geçerli bir kambiyo senedi olduğu, senet üzerinde yer alan imzanın davacı borçluya ait olduğu ve ödeme emrine konu alacak ve faiz hesabı doğrultusunda davacının faize, faiz oranına ve komisyon alacağına itirazının da yerine olmadığı gerekçesiyle davacının imzaya ve borca itirazlarının reddine, davacı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmolunmasına yer olmadığına karar verilmiştir....

UYAP Entegrasyonu