Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/04/2021 NUMARASI : 2019/605 ESAS - 2021/454 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, takibe konu bonoda düzenleme yeri olmadığından kambiyo vasfında olmadığını, ayrıca müvekkili şirketin çift imza ile temsil edildiğini, takibe konu bonoda ise tek imza bulunduğunu, imzaya, borca ve takibin ferilerine itiraz ettiklerini söyleyerek takibin iptaline, davalı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesini istemiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Keşidecisi ..., kefilleri ..., ... ve ... olan davadışı ... ’in lehdarı bulunduğu 03.10.2007 tanzim 01.01.2008 vadeli 14.560,00 TL’lik bono bedelini 25.03.2009 tarihinde kefil ... lehdar ... ’e ödemiş, ödediği paranın tamamı için borçlu ..., 1/3 kefalet nispetinde ise diğer iki kefilden tahsili için ... tarafından icra takibi yapılmıştır. Davalılar imzaya ve borca itiraz etmiştir. Dava itirazın iptali ve tazminat istemi ile açılmıştır. Davalılar imzaya itirazlarını tekrarlamışlar ve davanın reddini istemişlerdir....

    Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; mahkemece davanın kabulüne, davaya konu icra takibinin İİK' nın 170/3. maddesi uyarınca durmasına karar verilmiş ise de, borca itirazlarına ilişkin herhangi bir karar verilmediğini, borca itiraz ile birlikte imzaya da itiraz edilmesi ve ispat yükünün davalıda olması karşısında borca itirazlarının da kabulüne, takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini, borca itirazları hakkında karar verilmemesi ve takibin iptali taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek imzaya ve borca itirazlarının kabulüne, takibin iptaline, icra takibi sebebiyle konulan hacizlerin kaldırılmasına, davalı şirketin davacı müvekkiline %20 oranında kötü niyet tazminatı ödemesine, davalı şirketin %10 para cezası ile cezalandırılmasına, takibin yargılama sonuna kadar tedbiren durdurulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu bononun davacı tarafından müvekkiline verildiğini, davacının bonodan dolayı taraflarına hiçbir ödeme yapmadığını, davacı borçlu imzaya itiraz etmiş ise de, imzayı alacaklının huzurunda imzalayarak teslim ettiğini, bu nedenle imzaya kötüniyetle itiraz edildiğini, adli birimlerce yapılacak incelemede gerçek ortaya çıkacağını, davacının sırf takibi uzatmak ve icra takibini karşılıksız bırakmak için bu yola başvurduğundan haksız yere imzaya ve borca itiraz eden borçlunun takibin iptali davasının reddi ile % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, takibin devamına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davalı alacaklı banka tarafından davacı borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığı, iş bu imzaya ve borca itiraz davasının süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır....

    İlk derece mahkemesi tarafından; "...borca ve imzaya itiraz davasında 11/12/2018 tarihli celsede taraflarca takip edilmediğinden dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, yasal süresi içerisinde yenilenmediği, buna yönelik davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği, konkordato mühlet davasında 22/01/2018 tarihli kararla, davacı şirketler aleyhine yapılacak takip, haciz ve ihtiyati hacizlerin önlenmesine, daha önce başlatılmış haciz ve ihtiyati hacizlerin uygulanmamasına, yapılmış olan takiplerin durdurulmasına, menkul malların haciz ve muhafazasının önlenmesine karar verildiği, tedbir kararı gereğince borçlu şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus takip yapılmasının mümkün olmadığı..." gerekçesi ile, borca ve imzaya itiraz davasının açılmamış sayılmasına, şikayetin kabulüne, takibin iptaline karar verilmiştir....

    Dava, çeke dayalı kambiyo takibinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanısıra, yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir....

    Ş. kabul edilerek takibin iptaline karar verilmesi yasaya uygun olmayıp, her ne kadar davacı 29/05/2019 tarihli duruşmada imzaya da itiraz etmişse de dava dilekçesinde senetteki imzaya itiraz söz konusu olmayıp bu nedenle yasal 5 günlük süreden sonra ileri sürülen imzaya itirazda kabul görmeyeceğinden davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, imzaya yazıya borca , faize ve faiz oranına itirazının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı/ borçlu vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlu vekilinin, imzaya ve borca itiraz ederek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, borçlu asilin ise dava açıldıktan sonra ıslah dilekçesi vererek ikamet adresinin ... olması nedeniyle yetki itirazında bulunduğu, mahkemece, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlunun yerleşim yerinde takip yapılabileceği, somut olayda borçlunun ikametgahının ... olduğu gerekçesiyle yetki itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır....

      UYAP Entegrasyonu