Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/362 Esas sayılı dosyasına binaen verilmiş olan tedbir kararı sebebiyle takibin durdurulması gerektiğini, işbu karar kapsamında borçlu müvekkili şirket tarafından konkordato başvurusu yapıldığını ve geçici mühlet verildiğini belirterek, takibin tedbiren durdurulmasına ve imzaya itiraz nedeniyle takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....

İlk derece mahkemesi HMK'nın 305/a maddesi kapsamında verdiği 26.02.2021 tarihli ek kararda; davacı/borçlu T2'ın imzaya itiraz etmeksizin, çek iptal kararı sebebiyle iptal kararını ibraz eden lehdara çek bedelini ödediğini ileri sürerek borca itiraz ettiği, takip dayanağı çekin zorunlu unsurları taşıdığı ve kambiyo senetlerine özgü takip yapılmasına engel bir durumun bulunmadığı, takip dayanağı çek incelendiğinde ciro silsilesinin şeklen düzgün olduğu ve alacaklının yetkili hamil olduğu, takip yapılabilmesi için haklı hamil olmak gerekmeyip yetkili hamil olmasının yeterli ve gerekli olduğu, çekin ibrazı anında bankada karşılığının bulunduğunun, ancak iptal kararı sebebiyle ödeme yapılamadığının bildirilmesi karşısında keşidecinin çek tazminatı, komisyon ve ihtiyati haciz giderlerinden sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davacı T2'ın borca itirazlarının kısmen kabulüne, takibin 2.300- TL çek tazminatı, 69- TL komisyon, 100,20- TL ihtiyati haciz harcı alacağı, 485- TL ihtiyati haciz vekalet...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 19.09.2014 tarihi olarak düzeltilmesini istediği ve ayrıca imzaya ve borca itiraz ederek takibin iptali talebinde bulunduğu; mahkemece, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu karar gerekçesinde belirtildikten sonra, imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.İİK.nun 168/4-5.maddesi hükmü gereği borçlunun, borca ve imzaya itirazını ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren 5 gün içinde icra...

    İtirazın iptali istemine konu, ---takip dosyasının incelenmesinde; ---tarihinde başlatılan takibin alacaklısının dosyamız davacısı --- borçlularının dosyamız davalıları ---- olduğu, takibin ----- alacağın fer'ileriyle birlikte tahsiline yönelik ----yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçlu --- tarihinde, borçlu ---- tarihinde tebliğ edildiği, borçlu ---- dilekçe ile borca, faize, faiz oranına, ödeme emri dayanağına, iddia edilen krediyeve tüm ferilerine itiraz edildiği, borçlu ----vekili tarafından---- tarihli dilekçe ile takibe, borca, sözleşmeye, imzaya, faize, faiz başlangıç tarihine ve ferilerine itiraz edildiği, itirazların alacaklıya tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, davanın ---- toplam alacak üzerinden ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır....

      Davacı imzaya itiraza yönelik beyanlarını tekrarla birlikte tebliğ itirazlarının imzaya yönelik olmayıp tahrifata yönelik itirazlarının bulunduğu, ancak mahkemece bu hususta değerlendirme yapılmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından takibe konu olan düzenleme ve ödeme tarihlerine yönelik tahrifat iddiasının ileri sürüldüğü, ancak mahkemece borca itiraz ve imzaya itiraz yönünden değerlendirme yapıldığı, tahrifat iddiasına yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. HMK'nin 266. maddesi gereğince çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde, mahkeme; bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Somut olayda, borçlunun bonoda tahrifat yapıldığı yönündeki iddiaları, sözü edilen yasa hükmü gereğince bilirkişiye başvurulmadan sonuçlandırılamayacağından davacının istinaf istemi isabetlidir....

      Büyük Genel Kurulu'nun ....01.2013 tarih ve 2013/... sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı ... Yasası'nın .... maddesini değiştiren 6110 sayılı Yasa'nın .... maddesinde, daireler arası işbölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirmenin esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan ... takibine karşı borca ve imzaya itiraz nedenine dayalı takibin iptali istemine ilişkin olup, ... Hukuk Mahkemesi tarafından verilen karar Yüksek .... Hukuk Dairesi'nin 2013/1532 E, 10525 K sayılı sayılı ilamı ile bozulmuş olduğundan hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek .... Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 08.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        İcra Müdürlüğü' nün 2010/1680 sayılı dosyasından icra takibi yaptığını, ancak davalının borca yönelik itirazı üzerine takibin durduğunu, senet altındaki imzaya ise itiraz etmediğini belirterek itirazın iptaline ve davalı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı ile davadışı ... Ltd.Şti. arasındaki alacağın temlikinin geçersiz olduğunu, İcra Mahkemesince borcun kendisine ait olduğuna dair bir hüküm kurulmadığını, davacıya borcunun olmadığını, senedin tanzimli olarak kaybolmuş olduğunu, temlik verenin ve davacının kayıtları incelendiğinde bunun anlaşılacağını beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....

          Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvuru nedenleri yerinde olmamakla birlikte kamu düzeni yönünden yapılan incelemeye göre, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına, yetki itirazı ve imzaya itirazın reddine, borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

          Davalı- borçlu takibe itirazında imzaya itirazının yanı sıra borca da itiraz ettiğini bildirmiş; 14.7.2005 havale tarihli delil listesini sunmuştur. Mahkemece, davalı-borçlunun borca itiraz sebepleri üzerinde yeterince durulmamış ve itiraz sebepleri tartışılmamıştır. Davalının borca itiraz sebepleri hususunda gerekirse delil listesi çerçevesinde araştırma yapılması, delil listesinde yemin deliline de dayandığına göre gerektiği takdirde yemin delilinin de hatırlatılması, ondan sonra tüm dosya kapsamı değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekir. Eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır. Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunmaktadır. Kabul şekline göre de; itiraza konu takip 82.000 $ karşılığı TL.sı 113.000 TL.üzerinden yapıldığı halde, dolar üzerinden takibin devamına karar verilmesi doğru değildir....

            İcra Dairesinin 2019/31397 sayılı dosyasında davalı aleyhine takip başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, borca itiraz eden davalının takibe konu senetteki imzaya itiraz etmediğini, bu nedenle takip konusu senedin İİK 68/a maddesi kapsamında belirtilen imzası ikrar edilmiş belgelerden olduğunu, borcun ödendiğinin de ispatlanamadığını söyleyerek itirazın kaldırılmasına, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....

            UYAP Entegrasyonu