mahkeme kararının kaldırılmasına, borçlunun imzaya ve borca itirazının reddine, asıl alacağın %20'si oranında 14.160.000.000 TL tazminatın davacı borçludan tahsili ile davalı alacaklıya ödenmesine, asıl alacağın % 10'u oranında 7.080.000.000 TL para cezasının davacı borçludan tahsili ile hazineye gelir kaydına karar verildiği görülmektedir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/12/2021 NUMARASI : 2021/103 ESAS - 2021/662 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve borca itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu dava dilekçesinde özetle; hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü takipte ödeme emri gönderildiğini, imzaya ilişkin olarak yasal itirazlarını sunduğunu, alacaklı tarafa borcu bulunmadığını, alacaklı tarafla tanışıklığı ve münasebeti bulunmadığını, senetteki imzaların kendisi tarafından atılmadığını, belirterek itirazının kabulüne, takibin durdurulmasına, ödeme emri ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/09/2021 NUMARASI : 2021/365 ESAS 2021/590 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz, Tebligat Şikayeti KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkikinin istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; icra takibinden davacının 08/06/2021 tarihinde e-devlet üzerinden haberdar olduğunu, yapılan ödeme emri tebliğ işleminin geçersiz olduğunu, bono üzerindeki imzayı açıkça inkar ettiklerini, asıl alacak ve ferileri de olmak üzere borcun tamamına itiraz ettiklerini, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 08/06/2021 tarihi olarak kabulü ile borca, imzaya ve ferilerine itirazlarının kabulünü talep etmiştir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından, bilirkişi raporunun kesin kanaat bildirmediği, yeniden rapor aldırılması gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İhtilaf konusu, taraflar arasındaki kambiyo senetlerine özgü takipte, davacı borçlunun açtığı imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/09/2021 NUMARASI : 2020/569 ESAS - 2021/775 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı/alacaklı T3 tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı T3 tarafından, müvekkili ve davalı T5 aleyhine İstanbul Anadolu 14.İcra Müdürlüğünün 2020/10426 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davalıları tanımadığını, imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini beyanla takibin iptaline, tazminata ve para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir....
Mahkemece;"Davacının imzaya ve borca itirazının Reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır. Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; imzaya itiraz edilen çek üzerinde inceleme yapılması üzerine çek üzerindeki imzaların çok önemli uygunluk ve benzerlik saptandığına ilişkin rapor düzenlendiğini, imzaya itiraza ilişkin davalarda alınan bilirkişi raporunun kesinlik arz etmesi gerektiğini, raporda yer alan benzerlik ve uygunluk tespitinin imzaya itiraz davaları için yeterli olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili tarafından, müvekkili şirkete ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, davanın süresinde açıldığı, imzaya itirazın incelenmediği, verilen kararın hatalı olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan yetkiye, imzaya ve borca itiraz talebine ilişkindir....
Somut olayda, dava dilekçesinde davacının imzaya itirazları yanında borca itirazlarının bulunduğu, mahkemenin yalnızca imzaya itiraz hususunda değerlendirme yaptığı ve imzaya itirazı da reddettiği, borca itiraz hususunda değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakla, davacıların tüm iddialarının değerlendirilmemesi nedeniyle karar, usul ve yasaya aykırıdır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı, davacıların tüm iddiaları değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmakla, davacıların istinaf başvurusunun, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacıların istinaf başvurusunun, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile HMK'nın 353/1- a/6 maddesi gereğince İzmir 1....
bağ ortadan kalksa bile kıymetli evraktan kaynaklanan borcun sona ermediğini beyanla davacı yanın haksız ve kötü niyetli olarak yaptığı borca ve imza itirazının reddine, davacının itiraz ettiği tutar üzerinden %20 icra inkar tazminatı ile takip konusu alacağın %10’u oranında para cezasına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süre yönünden reddi gerektiğini, borçlu birden fazla ise icra takibinin borçlulardan birisinin yerleşim yeri icra dairesinde başlatılabileceğini, davacı borçlu ve üç diğer borçlunun yerleşim yerinin Bakırköy olduğunu, kambiyo senedini düzenlemiş olan müteveffa borçlunun yerleşim yeri Beylikdüzü olsa da kendisinin vefat etmiş olması sebebiyle borç ve icra takibi kendisinin mirasçılarına yöneltildiğini ve takip borçlusu mirasçılardan T1 yerleşim yeri adresi olan Bakırköy'de yani yetkili icra müdürlüğünde açıldığını, davacının borca ve imzaya itirazı tamamen haksız ve mesnetsiz olduğunu, müteveffa borçlu Abdullah Hakan Göl tarafından verilen senede istinaden yapılan takipte, borçlunun imzaya ve çelişir şekilde borca yaptığı itirazının maddi ve hukuki bir temeli olmadığını savunarak davanın reddine ve imzaya ve borca itiraz nedeniyle lehlerine icra inkar tazminatına ayrı ayrı hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....