Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi; bilirkişi ve ATK raporlarında, senetteki imza ile borçlunun mukayese imzaları arasında grafolojik ve grafometrik olarak yapılan teknik incelemede, senet üzerindeki imzanın davacının eli ürünü olduğu yönünde rapor verildiği gerekçesiyle anılan raporlar doğrultusunda davanın reddine, senede atılan imzanın davacıya ait olması ve takibin durdurulmasına karar verilmesi nedeniyle davacı aleyhine para cezası ve tazminata karar vermiş, davacı vekili karara karşı istinaf başvurusunda bulunmuş, Dairemizin 2021/1734 Esas, 2021/3653 Karar sayılı 31.12.2021 tarihli kararıyla; davacının dava dilekçesinde; imzaya itirazının yanısıra icra dairesinin yetkisine, borca, senedin sonradan doldurulduğu iddiasına, kambiyo vasfının bulunmadığına yönelik itiraz ve şikayetlerini ileri sürdüğü, Mahkemece davacının yalnızca imzaya itirazı incelenmek suretiyle diğer itiraz ve şikayetleri incelenmeksizin karar verildiği gerekçesiyle HMK'nın 353/1- a-6. bendi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının...

işlem yaptığını, tebliğ şerhindeki beyanların gerçeğe aykırı olduğunu, takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, davalıya borcu bulunmadığını ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 23.11.2020 olarak düzeltilmesine, imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile takibin iptaline, davalı aleyhine tazminat ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili tarafından, müvekkillerine murisin ölümü üzerine ödeme emri gönderildiği, ödeme emrinde beş gün içinde imza ve borca itirazda bulunulabileceği belirtildiği için imzaya itirazda bulundukları, deliller toplanmadan karar verildiği, ayrıca müvekkilleri aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin de yasaya aykırı olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip kesinleştikten sonra ölen borçlunun mirasçıları tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Somut olayda alacaklı vekilinin, takipten sonra ölen borçlunun mirasçılarına takibi yönelttiği anlaşılmış olup, İİK'nın 53. maddesi gereğince mirasçılar hakkındaki takip, ilk takibin devamından ibaret bulunduğu için mirasçılara ödeme emri çıkarılmasına gerek yoktur....

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN REDDİNE, 2- Alınması gerekli olan 59,30- TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40- TL'nin mahsubuna ve 4,90- TL bakiye harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına, 3- Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, 4- İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından, davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan ön inceleme ve müzakere sonunda İİK'nın 363/1 ve 365/1- son maddeleri gereğince KESİN olarak oy birliği karar verildi....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirkete çıkartılan tebligatın bila döndüğünü, henüz davacı şirkete gönderilmiş bir tebligat bulunmadığını, diğer davacının mernis adresine TK 21/2.maddeye göre usulüne uygun tebligat yapıldığını, davacı Halil İbrahim Deniz yönünden takibin kesinleştiğini, imzaya itiraz hakkının bulunmadığını, ayrıca imzaya yönelik itirazın haksız olduğunu söyleyerek davanın reddine, davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince;"Davacı borçlu Halil İbrahim Deniz in usulsüz tebligat şikayetinin REDDİNE, Davacı Halil İbrahim Denizin borca ve imzaya itirazının süresinde olmadığından REDDİNE, Davacı T1 T1 Tic. Ltd. Şti.'nin borca itirazının subut bulmadığından REDDİNE , Davalının tazminat talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE , karar verildiği görülmüştür....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki ve zamanaşımı itira/zında bulunduklarını, davacının davalı nezdinde 20/07/2012- 30/12/2013 ve 08/07/2014- 31/05/2015 tarihleri arası çalıştığını, iş sözleşmesinde ücretinin 940,70 TL olarak belirlendiğini, davacının istifa ettiğini, ücretlerinin ödendiğini bu nedenle davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; Davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükme yönelik; Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının istifa ederek işten ayrıldığını dosya kapsamına sunulan ibranamenin geçerli olduğunu, davacının iki çalışma döneminde de kendi isteği ile işten ayrıldığını davacının ibraya ve imzaya itirazı bulunmadığını, ücretlerinin ödendiğinin ve fazla çalışma alacağının fahiş olarak hesaplandığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; Kıdem tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının tahsili talebine ilişkindir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/09/2021 NUMARASI : 2020/313 ESAS 2021/515KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Bursa 2....

Davacı şirket yönünden çekteki imzanın keşide tarihi itibari ile şirket yetkilisine ait olmadığına ilişkin beyan borca itiraz niteliğindedir. Ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde keşide tarihi itibari ile davacı şirket yetkilisinin Emirhan Gürpınar olduğu anlaşıldığından ve imzanın keşide tarihindeki yetkiliye ait olmadığı davalı vekili tarafından da kabul edildiğinden davacı şirket yönünden hukuki niteleme hakime ait olmakla borca itirazın kabulü yerine imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi yerinde değildir. Takip konusu çekteki imzaların T2'a ait olmadığına yönelik T2 yönünden açıkça imzaya itirazda bulunulmamıştır. T2 yönünden açıkça imzaya itirazda bulunulmadığı halde aval veren davacı T2 yönünden imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi yerinde değildir. Bonoda birbiri ile aynı 3 adet imzanın bulunduğu görülmüştür....

ve Ereğli İcra Mahkemesine avukatı vesilesi ile imzaya itiraz ve yetkisizlik davası açılmış olmasına rağmen, ödeme emrinin vekile yapılması gerekirken asile yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, vekili ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının esas olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte yapılan tebliğ işleminin de Teb....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/03/2021 NUMARASI : 2019/937 ESAS - 2021/204 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 20. İcra Müdürlüğünün 2019/41668 Esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında başlayan takipte, takip konusu senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilin takip alacaklısı ile hiçbir ticari ilişkisinin olmadığını borcu bulunmadığını belirterek imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına, tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

UYAP Entegrasyonu