belirtmediğini, incelemeye konu imzanın diğer incelenen imzalarla uyuşmadığını belirtmişse de, incelenen diğer imzaların birbiriyle uyuştuğu yönünde bir ibare yer almadığını ileri sürerek imzaya itirazın reddine ve imzaya itiraz haksız ve kötü niyetli olduğundan borçluların %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını, vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte imzaya itirazın yasal beş günlük süresi içerisinde yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 12. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, ödeme emrine itiraz icra mahkemesine yapılır (İcra ve İflas Kanunu (İİK) m. 168/1-4 ve 5; m. 169; m. 170,I). Ödeme emrine itiraz süresi beş gündür. Yani, borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde ödeme emrine itiraz edebilir (İİK m. 168/1-4 ve 5). Borçlunun beş gün geçtikten sonra yaptığı itiraz geçersizdir. İlgililer için konulmuş süreler hak düşürücü niteliktedir (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuk El Kitabı, Ankara 2013, s. 143, 778, 779). 13. Borçlunun takip konusu kambiyo senedindeki (kendisine ait olduğu iddia edilen) imzanın kendisine ait olmadığını bildirmesine (imzayı inkâr etmesine) imzaya itiraz denir....
ya ait olmadığını, senedin sahte olarak düzenlendiğini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece davacıya çıkarılan ödeme emri tebligatında komşusunun adı belirtilmediğinden ödeme emri tebliğ tarihinin, davacının öğrendiğini bildirdiği tarih olarak düzeltilmesine, talep şikayet davası olduğundan, dava tarihi itibari ile ödeme emrine itiraz süresi düzeltilmiş tebliğ tarihine göre geçmediğinden hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, esas ile imzaya ilişkin taleplerin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda gecikmiş itirazının yanısıra takibe konu senetteki keşideci imzasının murisi ...'ya ait olmadığını da ileri sürmüş, bir başka anlatımla imzaya itirazda da bulunmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Ödeme emri kendisine tebliğ edilen borçlunun, borcu kabul etmediğini ve ödemek istemiyorsa, süresinde ödeme emrine karşı itiraz etmesi gerektiğini, ödeme emrine itiraz etmek isteyen borçlunun, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurması gerektiğini, gerek borca gerekse imzaya itirazın dilekçe ile yapılabileceğini, söz konusu takibe dayalı ödeme emrinin, T1 Ltd....
Ayrıca itiraz dilekçesine elle eklenen kısımda; itirazın son günü olması ve dosyanın yerinde olmaması nedeniyle kira sözleşmesinin ve sözleşmedeki imzanın müvekkiline ait olup olmadığının incelenemediği, bu nedenle imzaya itirazlarını saklı tuttuklarını bildirmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesi'ne başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Davalı vekili cevap dilekçesinde; takibe itirazları sırasında takip dosyası yerinde olmadığından kira sözleşmesindeki imzaya itiraz haklarını saklı tutarak ödeme emrinde yazılı aylık kira bedeline itiraz ettiklerini, davaya cevap sırasında takip dosyasını incelediklerini ve takip dayanağı kira sözleşmesinde müvekkili adına atfen atılı imzanın müvekkiline ait olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur....
Davacı, takip dayanağı belgelerdeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmüş ise de; İİK'nun 147/1. maddesinde; taşınır rehnin paraya çevrilmesinde, ödeme emrine itiraz hakkında 62'den 72. maddeye kadar olan hükümlerin uygulanacağının belirtildiği, İİK.nun 146. Maddesi uyarınca ödeme emrine itiraz süresinin 7 gün olduğu, İİK.nun 62. Maddesi uyarınca; İtiraz etmek istiyen borçlunun, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecbur olduğu, takibin şekline göre icra mahkemesine yapılan itiraz geçersiz olup sonuç doğurmayacağı anlaşılmakla davacının imzaya itirazı yönünden verilen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olup davacının bu yöne ilişkin istinaf istemi yerinde değildir....
DAVA KONUSU : İMZAYA ve BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 11. İcra müdürlüğünün 2018/25448 E sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkiller hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, müvekkil T1 yönünden imza ve borca itiraz ettiklerini, devamında ödeme emrine eklenen ;'' borcunuzu itiraz süresi içerisinde hemen öderseniz borç tutarı'' ibaresinin yasaya aykırı olması sebebiyle bu ibarenin ödeme emrinden çıkarılması ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesi talebinde bulunduklarını, ayrıca müvekkil Zirve Ayakkabıcılık......
Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.'nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek istiyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur.” denilerek itiraz ve şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği açıklanmıştır. İİK.'nun 173. maddesinde de itiraz ve şikayet olunmaması hali düzenlenmiştir. Somut olayda; kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte borçlu mahkemeye başvurarak sair şikayeti ile birlikte imzaya itiraz iddiasında bulunmuş olup anılan itiraz ve şikayetlerin takip yoluna göre İİK.'nun 172. maddesi gereğince icra dairesine yapılması gerekir....
İcra takibinde düzenlenen örnek 13 ödeme emri 18/12/2010 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından 21.12.2010 tarihinde süresi içinde takibe itiraz edilmiştir Ödeme emrine itirazda, davalı şirket temsilcisi, sözleşmeye, kira miktarına ve imzaya itiraz etmemiştir. Bu durumda davalı şirket akdi kabul etmiş sayılacağından, mahkemece sözleşmeye itibar edilmesi gerekir. Mahkemece itiraz edilmeyen sözleşmenin aslının ibraz edilmediği gerekçesiyle itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 05.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü icra takibinde senedin kambiyo vasfına yönelik şikayet ile imzaya, borca, faiz ve ferileri ile ödeme emrine itiraza ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Somut olayda, davacı borçlu tarafça, sair itiraz ve şikayetlerin yanında ciro silsilesinde kopukluk olduğu, senedin tanzim ve vade tarihlerinde tahrifat olduğu ve kambiyo vasfına haiz olmadığı, faiz ve ferilere itiraz ile kanuna aykırı olarak vekil adına ödeme emri çıkartılmış olması sebebiyle ödeme emrine yönelik de şikayette bulunulduğu halde, mahkemece bu hususlarda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamıştır....