"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettiği, mahkemece, ön inceleme tutanağı ile bildirilen inceleme gününde imza örneklerinin alınması için hazır bulunmasını, aksi halde davanın reddedileceğinin borçluya tebliğ edilmesine rağmen, delillerini bildirmediği gerekçesiyle imzaya itirazın dosya üzerinden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 170. maddesinde imzaya itiraz düzenlenmiş olup, anılan madde gereğince imzaya itirazın duruşma açılarak incelenmesi zorunludur....
karar verildiği anlaşılmıştır.Kural olarak senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, senet elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir (HGK. nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12-259 esas, 2006/231 sayılı kararı).Somut olayda borçlunun 03.09.2014 tarihinde imzaya itiraz ile birlikte 150,00 TL bilirkişi ücretinin de içerisinde olduğu 290,00 TL gider avansını yatırdığı görülmüştür....
Borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK.nun 169/a, 170. maddelerine dayalı yetkiye, borca ve imzaya itiraz olup, teknik anlamda bir dava değildir. Bu nedenle HMK.nun 176 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve dava prosedüründe tatbiki mümkün olan ıslah müessesesinin imzaya itiraz hakkında uygulanma olanağı yoktur. Bu nedenle terekenin hükmen borca batık olduğunu ileri sürerek davanın ıslah edildiği, TMK'nun 605/2. maddesine dayanan olguların bir menfi tespit davasının konusu olabileceği, bu olguların dar yetkili icra mahkemesinde tartışılamayacağı, menfi tespit davası açıldığına ve mirasın hükmen reddedildiğine dair bilgi ve belge getirilmediği gerekçesi ile itirazın reddi kararı yerinde değildir. Mahkeme kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılması ve davacının itirazları incelenerek sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, imzaya ve borca itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından imzaya itiraz yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Takibe konu bononun zorunlu unsurları barındırdığı, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne karar verilmiş ve bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmamış olması karşısında imzaya itirazın süresinde yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece ilk olarak Adli Tıp Kurumu'nda imza incelemesi yaptırılmış ve imzanın kuvvetle muhtemel davacının eli ürünü olduğuna dair kesin kanaat belirtilmeyen rapor tanzim edilmiştir. Bu rapora itiraz edilmesi üzerine bu kez Jandarma Kriminal Laboratuvarı'nda imza incelemesi yaptırılmış ve imzanın davacının eli ürünü olduğuna dair kesin kanaat belirtir rapor tanzim edilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2020 NUMARASI : 2017/783 ESAS, 2020/723 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, takipte ödeme emri tebliğ edilmediğini, e-devlet üzerinden haberdar olduklarını, takibe konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını söyleyerek imzaya ve borca itirazın kabulü ile takibin iptaline, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/337 Esas sayılı dosyasıyla ödeme emrinin tebliğine yönelik şikayette bulunduğu, aynı Mahkemede istinafa konu 2020/339 Esas sayılı dosyasıyla imzaya ve borca itiraz ettiği, Mahkemece her iki dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda şikayet ile imzaya ve borca itirazın yasal süresinde yapılmadığı gerekçeleriyle reddine karar verildiği, karar tarihi itibarıyla ve halen davacı borçlunun usulsüz tebliğe yönelik şikayetinin reddine dair kararın kesinleşmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Davacının imzaya ve borca itirazının süresinde yapılıp yapılmadığının tespiti, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetinin kesin olarak sonuçlanmasına bağlıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte, takip borçluları tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....
Hacizlerde borç kabul edilse dahi imzaya itiraz davasında bu beyana itiraz edilemeyeceği, kaldı ki haciz tutanağında borcun kabulüne yönelik olarak bir beyanın da yer almadığı anlaşılmakla, mahkemece imzaya itiraz davasının kabulüne karar verilmesinde bir usulsüzlük olmadığı, ancak taraflar arasında yüz yüzelik ilkesinin mevcut olduğu, İİK 170/son fıkrasına göre %10 para cezasına hükmedilmesi gerekirken hükmedilmemesi yerinde olmayıp, bu konuda her hangi bir istinaf bulunmamakta ise de, para cezası kamu düzeni ile ilgisi olması sebebiyle Dairemizce HMK 355 maddeye göre re'sen incelenmiş olmakla, ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince düzeltilerek ortadan kaldırılmasına, imzaya itiraz davasının kabulüne, takibin durduğunun tespitine, davalı aleyhine takip konusu asıl alacağın takip tarihindeki TL karşılığının %10'u oranında para cezasına mahkum edilmesine karar verilerek dairemizce oy birliğiyle aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1246 KARAR NO : 2021/815 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK M TARİHİ : 19/11/2019 NUMARASI : 2017/110 ESAS 2019/1110 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 14. icra Müdürlüğü 2017/1199 esas sayılı dosyasından müvekkiline gönderilen ödeme emrine ilişkin olarak, borç konusu çek üzerindeki imzaya ve borca açıkça itiraz ettiğini, alacağın tamamına, faiz ve ferilerine itiraz ettiğini, takip dayanağı çek üzerindeki imzanın müvekkil şirketin yetkilisine ait olmadığını, söz konusu çek üzerinde bulunan kaşe ve imzaların sahte olduğunu, müvekkili şirketin yetkilisinin Mehmet Hakan SADIKİ...