İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/10/2022 NUMARASI : 2020/91 ESAS - 2022/728 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı şirket yetkilisi dava dilekçesinde özetle; İstanbul 3. İcra Müdürlüğünün 2020/6901 Esas sayılı dosyasında aleyhlerine takip başlatıldığını, takibe konu çek üzerindeki imzaya borca ve ferilerine itiraz ettiklerini, söyleyerek takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız olduğunu, ödeme iddiasının mesnetsiz olduğunu, imzaya kötüniyetli olarak itiraz edildiğini, söyleyerek davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"########## MAHKEMESİ :##########İcra Hukuk Mahkemesi ########## ########## ########## ########## Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlanıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda imzaya ve borca itiraz ettiği, mahkemece istemin kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....
Somut olay ve iddiaların incelenmesinde, her ne kadar takip konusu senette çift vade olduğu nedenle kambiyo vasfında değil ise de davacı dava dilekçesinde borcun tamamını ödediğini iddia ettiği nedenle İİK'nun 170/a-son maddesi gereğince kambiyo vasfının tartışılmasının artık mümkün olmadığı, davacı borçlu mahkemenin borca itirazın reddine ilişkin kararını istinafa getirmiş ise de borçlunun icra mahkemesine başvurusu; İİK'nun 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi kapsamında incelenmesi gerekmektedir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanması zorunludur. Buna rağmen takip borçlusu davacı taraf bu maddede düzenlenen belgeler ile borca itirazını ispatlayamamıştır. Dolayısıyla ilk derece mahkemesince davanın reddine yönelik kararı isabetli olup, istinaf sebep ve gerekçeleri yerinde değildir....
İcra Dairesi 2019/3487 Esas sayılı dosyasında davacı borçlular hakkında girişilen bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlanmış ve sonrasında borçlular vekili tarafından imzaya ve borca itiraz edildiğini, Süresi dışında yapılan imzaya, borca ve faize itirazın reddi gerekmekte olduğunu, borçluların müvekkili alacaklı ile senetten dolayı bir borç ilişkileri olmadını savunarak borca itiraz ettiklerini, senetten dolayı ortaya çıkan borcun bir sözleşme ile başladığı düşünülse bile, bu sözleşme ortadan kalksa bile kıymetli evraktan kaynaklanan borç sona ermeyeceğini, kıymetli evrakın soyut ve bağımsız olduğunu, bu yönde yapılan borca itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, yine borçlu Mesut KOCABAŞ'ın, senet üzerindeki imzaya itiraz etmesi de hem haksız hemde kötü niyetli olduğunu, kendilerinin dava günü tanığı huzurda hazır edeceklerini, yine Mesut KOCABAŞ'ın imzasına ilişkin yapılacak araştırmalar ve imza incelemesinde, imzanın kendisine ait olduğu...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, davalının borca yönelik itirazının kesin olarak kaldırılması istemine ilişkindir. İİK'nun 68/1. maddesi gereğince, talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar ve noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Ancak, borçlu, borç doğuran ilişkiyi kabul etmişse, alacaklının artık İİK'nun 68/1. maddesinde belirtilen belgelere dayanmasına gerek yoktur....
İcra mahkemesi imzaya itirazın kabulüne karar verirse, artık borca itirazın (misalde takas itirazının) incelenmesine gerek kalmaz.”(Prof. Dr. Baki Kuru, İcra İflas Hukuku El Kitabı- ikinci baskı, syf 807) Somut davada da davacı borca itiraz etmiş ise de imzaya itiraz yönünden kabul kararı verildiğinden açıklandığı üzere ayrıca borca itiraz yönünden bir inceleme yapılmamıştır. Davacının imzaya itirazının kabulüne; İİK m.170/3 gereğince, Harran İcra Dairesi'nin 2020/183 Esas sayılı takip dosyasında davacı-borçlu yönünden takibin durdurulmasına, karar verildiği görülmüştür....
Borçlunun icra mahkemesine yaptığı itiraz, borçlunun borcu olup olmadığının ilamsız icra prosedürü içinde tespit edilmesine yarayan bir yoldur. İmzaya itiraz dışındaki bütün itirazlara borca itiraz denir; borcun mevcut olmadığı, ödendiği, ertelendiği, zamanaşımına uğradığı, takas, faiz oranına itiraz, yetki itirazı gibi (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2. Baskı, Ankara 2013, s. 778, 783). Borca itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz (İİK m. 169). İcra mahkemesi hâkimi, borçlunun itiraz dilekçesine ekli olarak ibraz ettiği belgelerden borcun itfa veya imhal edildiği veya senet metninden zamanaşımına uğradığı veya borçlunun borçlu olmadığı yahut icra dairesinin yetkili olmadığı kanaatine varırsa, daha evvel itirazın esası hakkındaki kararına kadar icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verebilir (İİK m. 169/a-2). 18....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesine özetle; müvekkili tarafından davalı hakkında sözleşmeye dayalı olarak ilamsız icra takibine başlandığını, davalı borçlu tarafından 28.01.2021 tarihinde takibe itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre takibe dayanak yapılan ve kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren belgenin altındaki imzaya itiraz edilmemiş olması halinde, bu belgenin İİK'nun 68/1. maddesine yer alan ve alacaklıya itirazın kaldırılması olanağını tanıyan mücerret borç ikrarını içeren belge niteliğinde olduğunu, müvekkili ile davalı borçlu arasında akdedilen ve davalı şirkete vekaleten Mehmet Kankan imzası bulunan 07.05.2020 tarihli sözleşmeden görüleceği üzere davalı tarafın 1.410.000,00- TL borç ikrarında bulunulduğunu, borçlunun itiraz dilekçesinde imzaya itiraz etmediğini, ayrıca taraflar arasında aynı sebepten ve tahsilatta mükerrer olmamak kaydı ile tahsil talepli 2021/78 esas sayılı takip dosyasındaki haciz sırasında borçlu şirket...
Davacı 10/12/2018 tarihinde yetkiye, imzaya ve borca itiraz davası açmış, mahkemece yapılan yargılama sırasında davacı tarafından takipsiz bırakıldığından HMK'nın 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, bu karara karşı davacı borçlu istinaf yoluna başvurmuştur. Somut olayda, başvuru yetkiye, imzaya ve borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece İİK'nun 169/a maddesi gereğince mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile mahkemece re'sen gereken kararın verilmesi zorunludur....
ve fer'ilerine itiraz dilekçesi sunduğunu, bu itiraz dilekçesinde imzaya itiraz bulunmadığını, bu nedenle imzayı kabul etmiş sayılacaklarını, bu itiraz dilekçesi üzerine davalılar aleyhine İstanbul 29.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/269 esas sayılı dosyası ile itirazın kesin kaldırılması davası açtıklarını, Mahkemece hatalı olarak davanın reddine karar verildiğini, bu kararı borçlu Hafsa yönünden istinaf edeceklerini, fakat bu davanın yargılaması sürerken icra dosyasına yalnızca davalı Şirket adına Av.Ahmet Saffet Usta tarafından 24.01.2019 tarihli itiraz dilekçesi sunulduğunu ve bu itiraz dilekçesi ile imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz edildiğini, davalı Şirketin imzaya itirazı üzerine bu davayı açarak itirazın geçici kaldırılmasını talep etmek zorunda kaldıklarını, davalı Şirket vekili tarafından sunulan ikinci itiraz dilekçesinin kötü niyetli olduğunu, ikinci itiraz dilekçesinin UYAP'ta kayıtlı olmadığını, takibe konu protokolün avukatlar huzurunda imzalandığını, borçlu vekilinin protokolde...