Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, davacının borca itiraz ve şikayetlerinin süre aşımından reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ''Taleple Bağlılık İlkesi'' başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; ''Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir'' hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanun'nun 25. maddesi hükmüne göre de; hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup; ileri sürülmeyen vakıaları kendiliğinden gözetemez. Eldeki davada, davacı borçlu İİK'nın 16. maddesi kapsamında usulsüz tebligat şikayeti ve hacizlerin kaldırılması talebi ile icra mahkemesine başvurduğu halde mahkemece davacının borca itiraz ve şikayetlerinin süre aşımından reddine karar verilerek yukarıda belirtilen yasal düzenlemeye aykırı olarak başka bir şeye karar verilmek sureti ile karar verilmesi yerinde değildir....
Dava İİK'nun 170.maddesine göre açılmış imzaya itiraza ilişkindir. Davacı taraf takip dayanağı çekteki imzaya itiraz etmiş olup, imzaya itirazda ispat külfetinin davalı alacaklıda olması nedeni ile mahkemece davalı tarafa bilirkişi ücretini yatırması için 2 hafta süre verilmiş, davalı tarafça 2 haftalık süre içerisinde bilirkişi ücreti yatırılmadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş, davacı taraf ihtarın gerekli şartları taşımadığından bahisle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 2004 Sayılı İİK nun 18/1 maddesinde icra mahkemesine arz edilen hususların ivedi işlerden sayılacağı ve bu işlerde basit yargılama usulünün uygulanacağı hükme bağlanmıştır. 6100 sayılı HMK nın 316 ve devamı maddelerinde basit yargılama usulü düzenlenmiştir....
İcra Müdürlüğü’nün 2020/5924 sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatılmış olup, müvekkili tarafından söz konusu takibe 21.08.2020 tarihli dilekçe ile yetkiye ve borca itiraz edildiğini, söz konusu itiraz nedeniyle bu sefer yetkili Düzce İcra Müdürlüğü’nün 2020/12249 sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, doğrudan müvekkilinin mernis adresine tebligat çıkarıldığını, tebligatın iade gelmesi sonrasında ise, Tebligat Kanunun 21/2.maddesi gereğince tebligat yapılarak dosyanın kesinleştiğini, müvekkilinin, hesaplarına ve malvarlığına bloke konulmasıyla durumdan 24.02.2021 tarihinde haberdar olduğunu, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, iş bu dosya kapsamında yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, dosyada müvekkilinin bildirmiş olduğu ve bilinen son adresine değil, doğrudan mernis adresine tebligat çıkarılması ve iade geldikten sonra da Tebligat Kanunun 21/2.maddesi gereğince tebligat yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek tebligatın usulsüzlüğünün...
Temyiz Sebepleri Davaya konu icra takibinde tebligatın usule aykırı olarak tebliğ edildiği, ödeme emri tebligat parçası incelendiğinde 25.06.2021 tarihinde doğrudan mahalle muhtarına yapıldığının görüldüğü, müvekkilin kapısına herhangi bir tebligat parçası yapıştırılmadığı gibi komşularına da haber verilmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senedine özgü takipte borca, faize, imzaya itiraz ile senette tahrifat yapıldığına dair itiraz sebebiyle takibin ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İİK'nun 168. maddesi. 3....
Açılan davada 30/09/2020 ödeme tarihli senet yönünden kambiyo vasfı şikayetinde bulunulmamış, sadece imzaya itiraz edilmiştir. Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi sonunda alınan rapor ile imzanın davacı eli ürünü olmayıp sahte olarak atılmış imzalar olduğu bildirilmiştir. 30/09/2020 ödeme tarihli senette de ayrıca keşide yeri olmayıp keşideci adı yanında yazılı yer İzm'dir. Bu durumda İİK 170/ a-2 maddesi gereğince imzaya itiraz üzerine ayrıca şikayet konusu yapılmasa bile kambiyo senedi vasfının öncelikle ve kendiliğinden incelenmesi zorunludur. Bu nedenle 30/09/2020 ödeme tarihli senet yönünden de İİK 170/a-2. Maddesi gereğince takibin iptaline ve İİK'nın 170/a maddesinde tazminat öngörülmediğinden davacı yanın tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulması ve davacı lehine tazminata karar verilmesi isabetli olmamıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2021 NUMARASI : 2018/303 ESAS, 2021/980 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, takibe konu çekteki kaşe ve imzanın taklit edilmek suretiyle müvekkilinin borçlu hale getirildiğini, imzaya itiraz ettiklerini söyleyerek itirazlarının kabulünü, davalı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesini istemiştir....
emri tebliğ işlemine yönelik şikayeti konusunda inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, itirazın süresinde olup olmadığı saptanmadan imzaya itirazın esası incelenerek sonuca gidilmesi isabetsizdir....
İstinafa konu kararın kambiyo senetlerine özgü takipte usulsüz tebligat şikayeti olduğu, yetki itirazının değerlendirilmesinde, bonolar için sözleşmenin yapıldığı yer ve ifa edileceği yerin belirlenmesi halinde buraların yetkili olduğu belirlenmemesi halinde İİK'nın 50. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken HMK'nın 6. maddesi uyarınca borçlunun takip tarihindeki yerleşim yerindeki icra dairesinde de icra takibi yapılabilir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/36 KARAR NO : 2022/2501 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/12/2021 NUMARASI : 2020/222 ESAS, 2021/411 KARAR DAVA KONUSU : İMZAYA VE BORCA İTİRAZ KARAR : Aydın 1....
Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlunun, yasal süre içinde icra mahkemesine başvurusunda; imzaya itirazı yanında, senedin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığı şikayeti ile işlemiş faize yönelik itirazını da bildirdiği halde, mahkemece bu hususlarda bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. Mahkemece, HMK'nun 297/2.maddesi gözetilmek suretiyle, borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti ile birlikte işlemiş faiz konusundaki itirazının da incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu hususta olumlu veya olumsuz karar verilmemesi isabetsizdir. Diğer taraftan, İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, imza itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi ve aleyhine para cezasına hükmedilebilmesi için, icra mahkemesince yapılacak imza incelemesi sonucu imzanın borçluya ait olduğunun anlaşılması ve takibin ikinci fıkraya göre geçici olarak durdurulmuş olması gerekir....