Davacının borca itirazı bakımından; Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlu, borcu olmadığı veya borcun itfa veya imhal edildiğini yalnız resmi veya imzası (alacaklı tarafından) ikrar edilmiş bir belge ile ispat edebilir (İİK m.169/a,I,c.2). Somut olayda, davacı tarafça, borcun olmadığı veya itfa edildiğine dair İİK'nun 169/a-1. maddesinde yer alan nitelikte bir belge dosyaya sunulmamıştır. Dolayısıyla davacı tarafın, borca itirazları da yerinde görülmemiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Davacının imzaya itiraz davasının reddine, Davacının Tazminat Talebinin reddine, Davacının borca itiraz davasının reddine karar verilmiştir....
Borçlunun başvurusu, bu hali ile İİK'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Somut olayda, takibe konu senedin, keşideci borçlu şirket adına Baysal Hilmi Saygılı tarafından imzalandığı hususu her iki tarafın da kabulünde olup Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabına göre davacı şirketin 17.12.2018 tarihinden 07.10.2019 tarihine kadar T2, 25.09.2019 tarihinden itibaren Duran Belhan tarafından atılacak münferit imza ile temsil edildiği, Baysal Hilmi Saygılı'nın 21/12/2018 tarihi itibariyle yetkisinin sona erdiği, senedin keşide tarihi olan 18/08/2019 tarihinde yetkili olmayan temsilci tarafından imzalandığı anlaşılmakla borca itirazın kabulüne karar verilmesi gerekmektedir. İtirazın borca itiraz olarak kabulüne karar verilmesi gerekirken imzaya itiraz olarak kabul edilmesi gerekçede hatadır. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 07/06/2016 tarih 2016/2105 esas 2016/16101 karar) Söz konusu bono şirket yetkilisi tarafından imzalanmadığından borçlu şirketi bağlamaz....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte imzaya ve borca itirazın icra mahkemesine ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 gün içinde yapılması gerektiği, imzaya ve borca itiraz eden borçluya ödeme emrinin 17/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği görülmekle 5 günlük yasal itiraz süresinin araya hafta sonu girmesi nedeniyle 23/12/2019 tarihinde dolduğu, borçlu tarafından mahkemeye 24/12/2019 tarihinde harç yatırılmak suretiyle dava açıldığı, 5 günlük yasal itiraz süresi geçtikten sonra itiraz edildiği görülmekle yapmış olduğu itirazın süre yönünden reddine karar verilmiştir....
Somut olayda; istinafa konu kararın kambiyo senetlerine özgü takipte borca ve imzaya itiraza ilişkin olup tahrifat iddiasının da içerdiği yapılan yargılamada borca itirazın davacı tarafça İİK'nun 169/a maddesi gereğince ispatlanamadığı farklı zamanlarda doldurulduğu iddasının da yazılı bir belge ile aksinin ispatlanamadığı senette tahrifat iddiasının jandarma kriminal raporu ile karşılanıp senette silinti kazıntı olmadığını bildirildiği. İmzaya itirazın da itiraz hususunda aldırılan raporda da bilirkişinin imzanın davacıya ait olduğu konusunda kesin kanaat içeren rapor sunduğu bu hale göre kararın doğru olup, senette tahrifat yapıldığı ve zamanaşımına uğradığı yönündeki iddiaların yerinde olmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddi hakkında aşağıdaki hüküm kuruldu. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Dosya kapsamı, delil durumu ve takip dosyası içeriğine göre, GAZİANTEP 5....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/04/2021 NUMARASI : 2017/314 ESAS - 2021/316 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili aleyhine İstanbul 7. İcra Müdürlüğü'nün 2017/11081 Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, takibe konu çek üzerindeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek imzaya ve borca itirazda bulunmuştur. Davalı vekili davanın reddini istemiştir....
, aslında bu imzanın adı geçen T10'ın imzası da olabileceğini, bu nedenle imzaya açıkça itiraz ettiklerini ve yine ayrıca müvekkil şirket kayıtlarına göre davacının borcunun dahi olmadığından borca da itiraz ettiklerini, bu çerçevede takibin iptaline, ödeme emrinin iptaline, davalı aleyhine tazminata hükmolunmasını talep etmiştir....
O halde mahkemece borçlulardan ...’nın imzaya itirazının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan borçlu şirket, yapılan takibe karşı imzaya itiraz edip müşterek çift imza ile temsil edildiğinin ve senetlerdeki imzaların şirket temsilcilerinden ...’ya ait olduğunun anlaşılması karşısında itirazının İİK 169/a-5 maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğunun kabulünün gerektiği, kabulü göre de, itirazın kabulü halinde İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/314 KARAR NO : 2021/345 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : EREĞLİ(KONYA) İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/11/2020 NUMARASI : 2019/360 ESAS 2020/267 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi....
İlk derece mahkemesi tarafından T3 T1 hakkında Ankara 6 İcra Müdürlüğünün 2020/10926 sayılı dosyasında kambiyo yolu ile icra takibi başlattığı, davacı borçlu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ettiği için bilirkişi raporu alındığı, bilirkişi İrfan Bayar dayanak belgedeki imzanın T1 elinden çıkmış olduğunu mütalaa ettiği, rapor denetlenmiş hükme yeterli görülerek imzaya itirazın reddine, takibin devamına, asıl alacak üzerinden % 20 oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, % 10 oranında para cezasının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına alınmasına şekilde hüküm kurulduğu, davacının borca itiraz kapsamında belirtmiş olduğu faize ve senedin zaman aşımına uğradığı yönündeki itirazlarına yönelik dosya kapsamında takip hukukuna yönelik her hangi bir aykırılık tespit edilemediği'' şeklindeki gerekçeyle ''İmzaya ve borca itirazın reddine, Takibin devamına, Asıl alacak üzerinden % 20 oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, % 10 oranında...
Vakıflar Bankası vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, imzaya ve faize itirazlarını bildirdiği, mahkemece, borçlu vekilinin, icra dosyasını incelemesi gerekirken, sadece e-devlet sistemi üzerinden edindiği bilgilere göre başvuruda bulunmasının HMK'nun 124/3. maddesi kapsamında kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmadığı gerekçesiyle husumet nedeni ile davanın reddine karar verildiği görülmektedir.İcra mahkemesine yapılan başvuru, İİK'nun l69/a maddesine dayalı borca itiraz ve İİK'nun 170. maddesine dayalı imzaya itiraz ve aynı Kanun’un 170/a maddesine dayalı şikayet olup, yasal hasım icra takibinin alacaklısı olan T. Vakıflar Bankası 'dır. İtiraz veya şikayet, Medeni Usul Hukuku anlamında bir dava olmayıp, hasmın yanlış gösterilmesi veya hiç gösterilmemiş olması istemin bu nedenle reddini gerektirmez....