İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2022 NUMARASI : 2022/55 ESAS - 2022/366 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi....
Maddesi uyarınca açılmış imzaya itiraz davasıdır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime yeterli ve elverişli bulunmasına, rapora itirazın somut ve herhangi bir gerekçeye dayandırılmamış olmasına, imzaya itraz edidliğinden ayrıca ve açıkça borca itiraz edilmesinin gerekmemesine, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- İzmir 5....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 19.09.2014 tarihi olarak düzeltilmesini istediği ve ayrıca imzaya ve borca itiraz ederek takibin iptali talebinde bulunduğu; mahkemece, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu karar gerekçesinde belirtildikten sonra, imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.İİK.nun 168/4-5.maddesi hükmü gereği borçlunun, borca ve imzaya itirazını ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren 5 gün içinde icra...
İİK'nun 168. maddesinin 4. bendine göre; imzaya itirazın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup; mahkemece re'sen gözetilmelidir. Öte yandan, tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede yapılmalıdır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 14.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin İİK'nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal beş günlük süreden sonra 22.08.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettiği görülmüştür....
itiraz ederek takibin durdurulmasını sağlayarak ödeme yapmaktan kaçındığını, bu hususlar göz önüne alındığında davacı borçlu T1 ile oğlu Hakan Tokdemir arasında TBK'nun 504. maddesi bakımından Hakan Tokdemir'in kambiyo taahhüdünde bulunabilmesini sağlayabilecek özel bir vekalet ilişkisi bulunduğunu, ilk derece mahkemesinin imzaya itirazın kabulüne ilişkin kararının kaldırılarak, imzaya itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
itiraz bulunmadığını, bu nedenle imzayı kabul etmiş sayılacaklarını, bu itiraz dilekçesi üzerine davalılar aleyhine İstanbul 29.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/269 esas sayılı dosyası ile itirazın kesin kaldırılması davası açtıklarını, Mahkemece hatalı olarak davanın reddine karar verildiğini, bu kararı borçlu Hafsa yönünden istinaf edeceklerini, fakat bu davanın yargılaması sürerken icra dosyasına yalnızca davalı Şirket adına Av.Ahmet Saffet Usta tarafından 24.01.2019 tarihli itiraz dilekçesi sunulduğunu ve bu itiraz dilekçesi ile imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz edildiğini, davalı Şirketin imzaya itirazı üzerine bu davayı açarak itirazın geçici kaldırılmasını talep etmek zorunda kaldıklarını, davalı Şirket vekili tarafından sunulan ikinci itiraz dilekçesinin kötü niyetli olduğunu, ikinci itiraz dilekçesinin UYAP'ta kayıtlı olmadığını, takibe konu protokolün avukatlar huzurunda imzalandığını, borçlu vekilinin protokolde kendi imzası da bulunmasına rağmen imzaya itiraz etmesinin etik...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının gerekçesiz olduğunu, İcra Hukuk Mahkemesinde imzaya itiraz nedeniyle yapılan yargılama sonucunda imzaya itirazın kabul edildiğini ve kararın kesinleştiğini, davacının alacağının sebebini açıklamadığını, alınan 25.06.2016 tarihli bilirkişi raporu davalılar lehine olmasına karşın itibar edilmediğini, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini belirterek Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir. 2. Davalı ... Mirasçıları temyiz dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının gerekçesiz olduğunu, İcra Hukuk Mahkemesinde imzaya itiraz nedeniyle yapılan yargılama sonucunda imzaya itirazın kabul edildiğini ve kararın kesinleştiğini, davacının alacağının sebebini açıklamadığını, alınan 25.06.2016 tarihli bilirkişi raporu davalılar lehine olmasına karşın itibar edilmediğini, raporlar arasındaki çeliş giderilmeden karar verildiğini belirterek Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1....
Davacıların murisleri olan Ali Murat Ateş'in borçlu olarak yer aldığı senet altındaki imzaya itiraz etmeleri üzerine Ali Murat Ateş'in imzasının bulunduğu belge asılları celp edildikten sonra rapor aldırtıldığı, alınan rapora göre imzanın davacıların murisi olan Ali Murat Ateş'in eli ürünü olduğu tespit edildiği, raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, kesin kanaat içerdiği görülmekle, bu rapor gözetilerek ilk derece mahkemesince davacıların imzaya itirazlarının reddine karar verilmesinde ve takibe dayanak senedin vade tarihine göre 3 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan takibe başlanıldığı görülmekle, zamanaşımı itirazının da reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Dava İİK'nun 170. maddesi uyarınca açılmış imzaya itiraz davasıdır. Davacı tarafça imzaya itiraz edildiğinden mahkemece davacıların imza örnekleri temin edilmiş, dosya bilirkişi incelemesi yaptırılmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 05/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda inceleme konusu senetlerde davacı T1 adına atfen atılı bulunan imzaların davacı T1'ün eli ürünü olduğu, davacı T2 adına atılı imzaların T2 eli ürünü olmadığı, taklit edilmek suretiyle atıldığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir....