Bozma ilamına uyularak yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Dairemizin 20.10.2014 tarih, 2014/4745 esas, 2014/20209 karar sayılı bozma ilamından önce, 28.05.2013 tarihinde verilen ilk hükmün, davalı hazine vekili tarafından davalı idare lehine temyiz edilmiş olması ve yapılan temyiz incelemesinde, dava dilekçesinde tutuklama tarihinden itibaren faize hükmedilmesi talebi karşısında, hükmedilen maddi ve manevi tazminatlar için tahliye tarihinden itibaren faize hükmedilmemesinin temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmadığı ve bu hususun davalı hazine lehine kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeden, davacı lehine hükmolunan maddi ve manevi tazminatlar için tutuklama tarihinden itibaren faize hükmedilmesi suretiyle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesine aykırı davranılması, Kanuna...
-TL, tebligat, posta ve bilirkişi ücreti gideri 531,50.-TL olmak üzere toplam 648,10.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine, Miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/07/2021 Katip ... e -imzalıdır Hakim ... e -imzalıdır BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”...
¸e-imza Hakim ... ¸e-imza Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır....
Davalı borçlu 09.02.2016 tarihli itiraz dilekçesi ile, alacaklının dosyaya ibraz etmediği dayanak belge suretlerinde müvekkili şirket yetkilisi tarafından atıldığı iddia olunan imza asılları görülemediğinden, belge asılları taraflarına tebliğ edildikten sonraki hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik kabul etmediklerini, taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin yargılamayı gerektirdiğini, bu nedenle ödeme emrine, alacağa, faize ve diğer tüm ferilerine itiraz ettiklerini, ödeme emri ekinde hiçbir dayanak belge olmadığından takibe bu yönüyle de itiraz ettiklerini, dayanak belge aslı kasaya alındığı zamana kadar da imza ve diğer itiraz haklarını saklı tuttuklarını bildirerek itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....
E. sayılı takibi ile başlattığı icra takibine ilişkin takibe, borca, ödeme emrine, vekalet ücretine, faiz oranına, işlemiş ve işleyecek yasal faize ve borcun tüm ferilerine haksız ve yersiz olarak yapılan itirazın iptalini ve davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Silivri İcra Dairesi’nin .......
Mahkemece, davacının faize itirazının incelenmesi için davacı vekiline, HMK'nın 324. maddesi kapsamında delil avansını yatırması için kesin sürenin sonuçları da hatırlatılarak usulüne uygun uygun kesin süre verildiği, davacı borçlu tarafından kesin süre içinde delil avansının yatırılmadığından davacının faize itirazının ispat edilememesi nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. İİK'nın 170/3. maddesi uyarınca icra mahkemesi, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonucunda inkar edilen imzanın borçluya ait olduğuna kanaat getirirse ve itiraz ile birlikte takip durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu asıl alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir....
İİK.nun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasında ise; “İmza tatbikinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun bilirkişiye ait hükümleri ile 309. maddesinin 2., 3. ve 4. fıkraları ve 310, 311 ve 312. maddeleri hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 447/2.maddesinde yer alan “Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.” düzenlemesi nedeniyle uygulanması gereken aynı kanunun 211.maddesinde ise imza incelemesinin yöntemi gösterilmiş olup, buna göre hakim bilirkişi incelemesine karar verir ise önce, mevcutsa, o tarafa ait olan karşılaştırma yapmaya elverişli yazı ve imzaları, ilgili yerlerden getirtir. Bilirkişi, bu yazı ve imzalarla, o mahkemede elde edilen yazı ve imzaları esas alarak inceleme yapar....
E. sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, takiben davalıların, haksız ve mesnetsiz olarak; ödeme emrinde yer alan borca, imzaya ve faize itiraz ederek icra takibini durdurdukları, bu itirazların takibi sürüncemede bırakmak amacı ile yapılmış olup, haksız ve kötü niyetli olduğu, takibe konu borçlara ilişkin faiz ve fer’iler taraflar arasında akdedilen sözleşmelerden kaynaklanmakta olup, borçlarının zamanında ödenmemesi halinde uygulanacak faiz oranları, tarafların rızaları ve serbest iradeleri ile imza altına aldıkları sözleşmelerde düzenlenmiş olduğu, davalılara gönderilen ihtara itiraz edilmediğinden asıl alacak ve faiz oranlarının kesinleşmiş olduğu, davalıların haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli itirazları üzerine müvekkil bankanın alacağına kavuşması sürüncemede kaldığından davalıların ayrı ayrı %20’den az olmayacak şekilde icra inkâr tazminatına mahkûm edilmeleri gerektiğini belirterek; açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hak ve alacak talepleri...
Davacılar istinaf dilekçesinde özetle; icra hukuk mahkemesine verdikleri dilekçelerine ilave olarak şahitlerinin dinlenmesini ve davalıların savcılığa verdikleri ifadelerde senedin 12 yıl önce boş olarak imzalandığını ve teminat senedi olarak aldıklarını beyan ettiklerini, bu şekilde boş ve teminat olarak alınan senedin icra takibine konulmasının uygun olmadığını, şahitlerin dinlenilerek karar verilinceye kadar icranın durdurulmasını talep etmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, Kütahya 1. İcra Müdürlüğünün 2021/6212 esas sayılı dosyasında borca, faiz oranına, faize ve tüm ferilerine itiraza ilişkindir. Somut olayda, İlk derece mahkemesi'nce; davacıların faiz oranına ve faize itirazları konusunda mahkeme hakimi tarafından resen hesaplama yapılarak davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece yapılan değerlendirme denetime elverişli bulunmamaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince "İcra dosyasının celp ve tetkikinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğü'nün 2019/19760 esas sayılı icra dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlattığı, takip dayanağı senetlerin üzerindeki imza ve davacının imza örnekleri alınmış tatbike medar imza örneklerinin bulunduğu belgeler dosya ile birlikte bilirkişiye tevdi edilmiş bilirkişinin mahkememizce kabul gören usul ve yasaya uygun raporuna göre imzaların davacı T2 ın mevcut mukayese imzalarına kıyasla eli ürünü olduğu tespit edilmiş olmakla imza itirazı davasının reddine davacı yanın aynı zamanda müvekkilinin alacaklı olarak gözüken TEB A.Ş.'...