HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.İtiraz eden/davacı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itiraz niteliğindeki dilekçesi hakkında İNCELEME YAPILMASINA YER OLMADIĞINA, 2.Dosyanın HMK'nın 394. maddesi kapsamında inceleme yapılmak üzere yerel mahkemesine İADESİNE, 3.İstinafa başvuran davacı tarafça yatırılan 179,90 TL istinaf karar harcının talep halinde başvurana iadesine, 4.İş bu kararın, bilgi mahiyetinde İlk Derece Mahkemesi'nce taraflara tebliğine. Dair, HMK'nın 362/1-f maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 22/03/2023 ... Başkan ... ¸e-imza ... Üye ... ¸e-imza ... Üye ... ¸e-imza ... Katip ... ¸e-imza GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 22/03/2023 Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!...
Bu yönde bazı ödeme belgeleri ile ibranameler sunulmuşsa da davacı vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde hesaplamaya esas bir kısım belgedeki imzanın davacıya ait olmadığını belirterek imza itirazında bulunmuştur. Bu durumda mahkemece; davacı vekilinin hangi belgelerdeki imzalara itiraz ettiği belirlenerek mukayeseye esas yeterli imza örnekleri toplanıp huzurda imza örnekleri de alındıktan sonra bunlar üzerinde yöntemince bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle imzaya itiraz yönünden inceleme yapılarak sonuca gidilmelidir. Yapılacak imza incelemesi sonucunda ödeme belgesi veya ibraname mahiyetindeki bir kısım belgedeki imzanın davacıya ait çıkmadığının tespiti halinde ise; belirtilen dönemlerde davacıya banka kanalı ile ödeme yapılıp yapılmadığı belirlenmeli ve oluşacak sonuca göre dava konusu alacaklar yeniden değerlendirilmelidir....
Bu yönde bazı ödeme belgeleri ile ibranameler sunulmuşsa da davacı vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde hesaplamaya esas bir kısım belgedeki imzanın davacıya ait olmadığını belirterek imza itirazında bulunmuştur. Bu durumda mahkemece; davacı vekilinin hangi belgelerdeki imzalara itiraz ettiği belirlenerek mukayeseye esas yeterli imza örnekleri toplanıp huzurda imza örnekleri de alındıktan sonra bunlar üzerinde yöntemince bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle imzaya itiraz yönünden inceleme yapılarak sonuca gidilmelidir. Yapılacak imza incelemesi sonucunda ödeme belgesi veya ibraname mahiyetindeki bir kısım belgedeki imzanın davacıya ait çıkmadığının tespiti halinde ise; belirtilen dönemlerde davacıya banka kanalı ile ödeme yapılıp yapılmadığı belirlenmeli ve oluşacak sonuca göre dava konusu alacaklar yeniden değerlendirilmelidir....
Bu yönde bazı ödeme belgeleri ile ibranameler sunulmuşsa da davacı vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde hesaplamaya esas bir kısım belgedeki imzanın davacıya ait olmadığını belirterek imza itirazında bulunmuştur. Bu durumda mahkemece; davacı vekilinin hangi belgelerdeki imzalara itiraz ettiği belirlenerek mukayeseye esas yeterli imza örnekleri toplanıp huzurda imza örnekleri de alındıktan sonra bunlar üzerinde yöntemince bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle imzaya itiraz yönünden inceleme yapılarak sonuca gidilmelidir. Yapılacak imza incelemesi sonucunda ödeme belgesi veya ibraname mahiyetindeki bir kısım belgedeki imzanın davacıya ait çıkmadığının tespiti halinde ise; belirtilen dönemlerde davacıya banka kanalı ile ödeme yapılıp yapılmadığı belirlenmeli ve oluşacak sonuca göre dava konusu alacaklar yeniden değerlendirilmelidir....
İİK'nun 169/a-1 maddesine göre; “İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir.” hükmü düzenlenmiştir. O halde borçlu şirketin çift imza ile temsil ve ilzam olunmasına karşılık takibe konu çekte tek imza bulunduğu iddiası borca itiraz olduğundan mahkemece yapılacak iş İİK. 169/a-1 maddesi uyarınca takip dosyasındaki alacaklıya itiraz dilekçesi tebliğ edilip duruşma açılarak taraf teşkili sağlandıktan sonra tarafların beyanları alınarak oluşacak sonuca göre karar vermekten ibaret olup evrak üzerinde yapılan eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsizdir....
Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itiraz, İİK.’nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı Kanun'un 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itiraz talebinin incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı kararın reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati hacze itiraz eden vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati haciz isteyen vekili, çeke istinaden keşideci ve lehtar hakkında ihtiyati haciz isteminde bulunmuş, talep uygun görülerek mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili, müvekkili şirketin kaşesinin bulunduğu cironun tek imza ile yapıldığını, ancak şirketin çift imza ile temsil edilmesinden dolayı müvekkili şirketin cirodan sorumlu olamayacağını, ayrıca icra mahkemesi tarafından takibin durdurulması konusunda tedbir kararı verildiğini belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir....
Kaldı ki, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/12- 328 esas 2019/387 karar sayılı emsal kararında, özetle ;"Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 31.03.2010 tarihli ve 2010/12- 165 E., 2010/180 K. ile 03.11.2010 tarihli ve 2010/12- 492 E. 2010/559 K. sayılı ilamlarında belirtildiği üzere bilirkişi tarafından karşılaştırmaya esas imza olarak kabul edilen ödenmiş çeklere ilişkin olarak borçlunun imza itirazında bulunmamış olması, daha sonra yapılacak olan bir takipte imza inkârında bulunmasını engellemez. Yani ödeme olgusu imza itirazını ortadan kaldırmaz. Dolayısıyla borçlunun daha önce ödenmiş çeklerdeki imzasına itiraz etmemiş olması, daha sonra yapılacak imza incelemelerinde ödenmiş çeklerin karşılaştırmaya elverişli belge olarak kabulü sonucunu doğurmaz....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından yetkisiz temsil nedeniyle TTK'nın 678. maddesine dayalı olarak takibe konu çekte imzası bulunan şirket yetkilisinin şahsen sorumlu olduğundan anılan gerçek kişi hakkında takip başlatıldığını, takip talebinde de bu hususun açıklandığını, ilk derece mahkemesince davanın borca itiraz olarak görülüp şirketin çift imza ile temsil edildiği gerekçesine dayalı takibin durdurulması kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, takibe konu çekin borçlu şirketin yetkilisi tarafından verildiğini, 21.08.2017 tarihine kadar şirketi davacının tek imza ile temsile yetkili olduğunu, anılan tarihten sonra değişiklik yapılarak müşterek imza ile temsilin getirildiğini, bu nedenle borçlu şirketin yetkilisi hakkında takip yapıldığını, dava dilekçesinde borçlunun takibe dayanak çeklerden önce düzenlediği çeklerin bankadan celbedilerek imza incelemesinde mukayese edilmesi talebinde bulunulduğunu, ancak mahkemece bu çekler celbedilmeden imza incelemesi...