KARŞI OY YAZISI Davacının davasını tahkikat aşamasında yaptığı sözlü ıslah ile, Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesine uygun çekişmeli boşanma davasına dönüştürdüğü, boşanma ile birlikte daha önce talep edilmeyen, boşanmanın fer'i niteliğindeki mali taleplerde de bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacıya dayandığı vakıaları ve bu vakıalara ilişkin ispat araçlarını (delillerini) yazılı olarak bildirmek üzere süre verilmesi, bu dilekçenin davalıya tebliğ edilerek davalının savunma hakkını kullanılmasına imkan tanınması (HMK.md.27); çekişmeli vakıalara yönelik delil bildirildiği takdirde de toplanması ve gerçekleşecek sonucuna göre davacının boşanmanın fer'i niteliğindeki tazminatlar ile yoksulluk nafakası talepleri hakkında karar verilmesi gerekir. Açıklanan işlemler yapılmadan, yazılı şekilde tahkikata geçilip karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bu sebeple bozulması gerektiğini düşünüyoruz....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Böyle bir durumda, davaya “çekişmeli boşanma” (TMK md.166/1,2) olarak devam edilmesi, buna bağlı olarak da mahkemece, taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekmektedir. Somut olayda; dava, Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi uyarınca açılmış ve tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiştir....
Davaya çekişmeli boşanma olarak devam edileceği kararlaştırıldığına göre, mahkemece taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip sonrasında ön inceleme yapılarak uyuşmazlık noktalarının tespiti ile tahkikata geçilmesi gerekirken, dilekçeler teatisi tamamlanmadan davalının savunma hakkını kısıtlayacak şekilde yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kuruması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
(HMK m. 363/1) Somut olayda; mahkemece davalı-karşı davacı erkeğin açtığı davada boşanma hükmü davacı-karşı davalı kadın tarafından istinaf edilmemiş, davalı-karşı davacı erkek tarafından da karar boşanmanın ferileri yönünde istinaf edilmiş olmakla erkeğin davasında mahkemece kurulan boşanma hükmü 23.03.2017 tarihinde kesinleşmiş, davacı-karşı davalı kadının açmış olduğu boşanma davası da yine aynı tarih itibari ile konusuz kalmıştır. Her ne kadar Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü'nün kanun yararına temyiz istemimde; tarafların daha sonra açtıkları anlaşmalı boşanma davasındaki boşanma hükmünün eldeki çekişmeli boşanma davasındaki hükümden önce kesinleştiği belirtilmişse de; tarafların anlaşmalı boşanma davasındaki hüküm, davalı-karşı davacı erkeğin açmış olduğu, çekişmeli boşanma davasındaki hükmün kesinleştiği tarihten daha sonra 08.10.2018 tarihinde kesinleşmiştir....
Davalı, çekişmeli taşınmazda oturduğunu, ancak davacının kendisini kandırarak evini sattırdığını, boşanma davası sırasında çekişmeli yerin kullanım hakkını ve evi vaadettiği halde, boşanma kararının kesinleşmesiyle birlikte evden çıkmasını istediğini, mağdur olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra davalının hiçbir hukuki sebebe dayanmadan ve yapılan ihtara rağmen halen davacıya ait evde ikamet etmeye devam ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 458.05....
Davalı, çekişmeli taşınmazda oturduğunu, ancak davacının kendisini kandırarak evini sattırdığını, boşanma davası sırasında çekişmeli yerin kullanım hakkını ve evi vaadettiği halde, boşanma kararının kesinleşmesiyle birlikte evden çıkmasını istediğini, mağdur olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra davalının hiçbir hukuki sebebe dayanmadan ve yapılan ihtara rağmen halen davacıya ait evde ikamet etmeye devam ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 458.05....
Bu aşamada davacı vekili müvekkili ile görüşemediği için dilekçesini ibraz edemediğini belirterek 2. celseye mazeret dilekçesi sunmuş, bu aşamadan sonra davacı vekili davadan çekilmiş, davacı kendisini yeni vekili ile, davalı tarafta kendisini vekil ile temsil ettirmeye başlamışlar ve davacının yeni atadığı vekili 02/09/2022 tarihli çekişmeli boşanma dilekçesini mahkemeye ibraz etmiş, dava dilekçesi davalıya 05/11/2022 tarihinde tebliğ edilmesi ve davalı tarafa verilen ek cevap süresi içinde davalı tarafça cevap ve karşı dava dilekçesi sunulmuştur....
Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Böyle bir durumda, davaya “çekişmeli boşanma” (TMK md.166/1,2) olarak devam edilmesi, buna bağlı olarak da mahkemece, taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekmektedir....
Davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili; 21/06/2023 tarihli dilekçesi ile taraflar arasında düzenlenen anlaşmalı boşanma protokolünü doğrultusunda boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. Çekişmeli boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Taraflar arasında düzenlenen anlaşma protokolü doğrultusunda çekişmeli boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Böyle bir durumda, davaya “anlaşmalı boşanma” (TMK m.166/3) olarak devam edilmesi gerekmektedir. Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması halinde Bölge Adliye Mahkemesince, duruşma yapılmaksızın ve kesin olarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilir (HMK m.353/1- a.6)....
Yerel mahkemenin anlaşmalı boşanma davası ile çekişmeli boşanma davasını (TMK. m. 166/1) bir ve aynı şey görmesi isabetsizdir. Farklı düşünüyorum....