Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi yapılmış, davacı borçluya 18/11/2014 tarihinde ödeme emri ve 15/10/2018 tarihinde yenileme emri tebliğ edilmiş, borçlu vekili icra müdürlüğüne 12/11/2018 tarihinde borca itiraz dilekçesi vermiş, icra müdürlüğünün 20/11/2018 tarihli kararı ile itirazın süresinde yapılmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş, 10/12/2018 tarihinde yapılan şikayet ile usulsüz yapılan tebligat nedeni ile icra müdürlüğüne yapılan borca itirazın kabulüne karar verilmesi istenilmiş, mahkemece şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/877 KARAR NO : 2021/91 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KUŞADASI İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/237 ESAS, 2019/376 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET - BORCA İTİRAZ KARAR : Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/237 Esas, 2019/376 Karar sayılı dosyasında verilen dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığı kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Kuşadası İcra Dairesinin 2018/33192 Esas sayılı dosya üzerinden başlatılan ilamsız icra takibinde müvekkiline usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmeden taşınmaz malların satışı için işleme geçildiğini, ancak alacaklının böyle bir alacağının bulunmadığı gibi yaptığı işlemlerin usule hukuka aykırı olduğunu, müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz...
Dava ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin icra takip dosyasını öğrenme tarihi olan 24/09/2021 tarihi olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun “Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesine göre “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.” Tebliğ tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Tebligat Tüzüğünün 22/1. maddesinde ise “Kendisine tebligat yapılacak kişi adresinde bulunmazsa tebliğ, ailesi efradından veya hizmetçi ve uşak gibi müstahdemlerden birine yapılır.” hükmüne yer verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca da itiraz ettiği, mahkemece, icra takibinin şekline göre, borçlunun borca itirazlarını icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmesinin gereksiz ve geçersiz bir işlem olduğu, sonuç doğurmayacağı,süresi içinde icra dairesine itiraz edilmediği gerekçesi ile başvurusunun reddine karar verildiği görülmektedir...
Usulsüz tebligatta ise, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamış olup, tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurulur. Böyle bir durumda, mahkemece yapılacak iş, tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığının incelenmesi ve tebligatın usulsüz olduğunun saptanması halinde de aynı Kanunun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebliğ tarihinin düzeltilmesinden ibarettir. Somut olayda, borçlu vekilinin icra mahkemesine verdiği 11.08.2014 havale tarihli dilekçesinde, alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yoluyla başlattığı ilamsız icra takibinde borçlu adına gönderilen ödeme emri tebligatının usulüne uygun yapılmadığını ve borçlunun icra takibinden haciz sırasında 07.08.2014 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürdüğü, ayrıca sair itirazlarını bildirdiği görülmektedir....
İİK'nun 150/1. maddesine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı icra takibinde borçlunun icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında kaldığından yasal 7 günlük süreye tâbidir. Öte yandan, İİK'nun 149/a maddesi göndermesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde de uygulanması gereken aynı Kanun'un 33. maddesine göre icra emrine karşı itirazların 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda, iddianın yukarıda özetlenen içeriğine göre başvurunun 7 günlük itiraz ve şikayet süresine tâbi bulunduğu açık olup, bu süre ise icra emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar....
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...İcra dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 vekili tarafından borçlu T1 aleyhine toplamda 18.969,88 TL alacağın tahsili amacıyla ile ilamsız takip başlatıldığı görülmüştür. Usulsüz tebligat şikayeti kapsamında yapılan incelemede borçlu asile 04/05/2018 tarihinde TK. 21/2 maddesi gereğince mernis adresine mernis şerhli tebligat yapıldığı ve yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu görülmüştür. Davalının icra dosyasına 17/08/2018 tarihinde haciz için sorgulama talep etmesi ile 1 yıllık sürenin kesildiği ve bu takdirde süre icra dosyasının takipsizlik ile kapatılamayacağı anlaşılmakla şikayetin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Şikayetin reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca;Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine ve itiraza ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. Maddesinde; "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir... şeklinde, Aynı kanunun 16. Maddesinde ise; "(Değişik madde: 19/03/2003- 4829 S.K./2. md.) Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır." şeklinde düzenleme bulunmaktadır....
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın, usulsüz tebliğ şikayeti ile yetki ve borca itiraza ilişkin olduğu, davacı borçlu hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi yapıldığı, yukarıda ayrıntılarıyla açıklandığı üzere davacı borçlu şirkete yapılan tebliğ işleminin usul ve yasaya aykırı olduğu, davacının beyan edilen tarihten önce takibi öğrendiğinin ispat edilemediği, öte yandan İİK'nun 62. maddesi gereğince genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde ödeme emrine itiraz etmek isteyen borçlunun, itirazını, ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine bildirmesi gerektiği, icra dairesi yerine İcra Mahkemesine yapılan itirazın geçersiz, fuzuli bir talep olup herhangi bir sonuç doğurmayacağı, alınan binde beş oranında peşin harcın yeterli olduğu ve takibin türüne göre diğer şikayetin de yerinde olmadığı anlaşıldığından; davanın kısmen kabul kısmen reddine, davacının usulsüz tebligat şikayetinin...
Başvuru; ilamsız icra takibinde ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü şikayetine ilişkindir. Ankara 29. İcra müdürlüğünün 2018/11480 esas sayılı takip dosyasında, alacaklı tarafından borçlu T1 aleyhine ilamsız takip yapıldığı, borçluya gönderilen ödeme emri tebliğinin iade edilmesi üzerine iade edilen adres ile mernis adresinin aynı olması nedeniyle TK 21/2 maddesine göre davacının Tınaztepe mahallesindeki adres kayıt sistemindeki adresine 17.10.2018 tarihinde tebligatın yapıldığı anlaşılmıştır. Tebligat Kanunu'nun 10. maddesine eklenen ikinci fıkrasında, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Muhatabın adresi, takip alacaklısı tarafından bildirilecek ve normal tebligat çıkarılacaktır. Bildirilen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, tebligat, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre çıkarılacaktır....