"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Genel haciz yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde, borçlunun, kendisine yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin 01.10.2015 olarak düzeltilmesi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece tebligatın usulüne uygun yapıldığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
aleyhine icra takibi başlatıldığını 08/01/2021 tarihinde tebliğ edilen 103 davetiyesi ile öğrendiğini ve dosyada yapılan incelemede "örnek no:7 ödeme emri" tebligatının usulsüz olduğu ve takibin usulsüz tebligat ile kesinleştirildiğinin tespit edildiğini ve takip konusu borcun tamamına (asıl alacak, faiz, vekalet ücreti ve tüm fer'ileri yönünden) yasal süresi içerisinde 11/01/2021 tarihinde itirazda bulunulduğunu, tebligatın usulsüz olması sebebi ile takibin itiraz neticesinde İİK 66. madde gereğince durdurulmasına, usulsüz tebligata istinaden yapılan kesinleştirme işlemlerinin ve kesinleşme neticesinde konulan hacizlerin fekki icra müdürlüğünden talep edilmişse de, taleplerinin 12/01/2021 tarihinde reddedildiğini belirterek, müvekkilinin adresine yapılan ve iade edilen tebligatın usulsüzlüğüne, ödeme emrinin tebliğ tarihinin 08/01/2021 olarak kabulü ile borca itirazın yasal süresi içerisinde yapıldığına karar verilmesini talep etmiştir....
Her ne kadar mahkemece davacının usulsüz tebliğ şikayeti hakkında bir inceleme yapılmadığı ve bu talebe ilişkin hüküm kurulmadığı görülmüş ise de; davacı tarafından bu eksikliğin istinaf sebebi olarak ileri sürülmediği, davalı tarafından da istinafa gelinmediği anlaşılmakla HMK.nun 355.maddesi gereğince bu yönde bir inceleme yapılmamış ancak eksikliğe işaret etmekle yetinilmiştir. Sonuç olarak dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara ve özellikle istinaf edenin sıfatına ve istinaf sebeplerine göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava ve takip dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İlk derece mahkemesi tarafından yeniden yapılan yargılama neticesinde; “…..davalı alacaklı tarafça mirasçıların dosyaya taraf sıfatıyla eklenme talebinin olmadığı, şikayet tarihi itibari ile mirasçıların kendilerine yöneltilmiş bir takip bulunmadığı ve icra takibinde taraf sıfatları olmadığı, bu hali ile dosyada taraf sıfatına haiz olmayan davacı mirasçıların usulsüz tebliğe yönelik şikayet haklarının bulunmadığı anlaşılmakla usulsüz tebliğe yönelik şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, mirasçılar her ne kadar dosyada taraf sıfatına haiz olmasalar dahi mirasbırakanın ölümü ile 4721 Sayılı TMK'nın 599....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre ,davalı tarafından davacı hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde bulunulduğu ,davacı vekili tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile şikayette bulunulduğu ilk derece mahkemesi tarafından şikayetin kabulüne karar verildiği, davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Tebligat parçasının incelenmesinde tebligat esnasında tüzel kişiliğin yetkilisinin adreste bulunmadığı ve bulunmama sebebinin araştırılarak mazbata üzerinde belirtilmediği, tebligatı alan kişinin tebligat almaya yetkili olup olmadığı ve şirket yetkilisinden sonra gelen yetkili biri olup olmadığı tevsik edilmeden doğrudan tebligat yapıldığı anlaşıldığından ödeme emri tebligatı usulsüz olduğundan şikayetin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygundur....
Borçlu, icra mahkemesine gecikmiş itiraz olarak başvurmuş ise de, dilekçesinde, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürdüğünden, başvurunun usulsüz tebligat şikayeti olarak kabulü ve değerlendirmenin buna göre yapılması gerekmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Borçluların temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçluların temyiz itirazlarının (REDDİNE); 2-Alacaklının temyiz itirazlarına gelince; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlular hakkında bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlulardan ... 23.01.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurusunda usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz etmiş, mahkemece, usulsüz tebliğ şikayeti kabul...
İcra Müdürlüğünün 2022/974 esas sayılı takip dosyası kapsamında şikayetçi borçluya gönderilen ödeme emrinin usulsüzlüğünün tespiti ile T.K. 32 maddesi hükmü gereğince ödeme emri tebliğ tarihinin usulsüz tebligata muttali olduğu bildirilen 14/04/2022 tarihi olarak tespit ve kabulüne, kambiyo takibinde yetki itirazına ilişkin davanın kabulü ile Muğla 2. İcra Müdürlüğünün 2022/974 esas sayılı takibinde Muğla İcra Daireleri davacı yönünden yetkisizliğine, yetkili ve görevli icra dairesinin takibe dayanak çekin keşide yeri muhatap bankası ve davacının adresine göre Gümüşhane icra daireleri olduğuna, karar kesinleştiğinde ve süresinde talep halinde takip dosyasının davacı Miraçhan İnşaat Nakliyat Sanayi Ticaret ve Dış Ticaret Ltd. Şti yönünden tefriki ile yetkili Gümüşhane Nöbetçi icra Müdürlüğüne gönderilmesine" karar verilmiştir....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 22/02/2018 tarih, ......ayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlu vekilinin ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, borçlunun mernis adresinin tebligat yapılan adresten farklı olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin 24.02.2016 olarak düzeltilmesi ile icra dosyasında yapılan işlemler arasında bir yıllık sürelerin dolduğunu ve dosya takipsiz kalmış olmasına rağmen dosyanın düşürülmediğini, derdest gibi icra işlemlerine devam edildiğini ileri sürerek dosyanın düştüğünün tespitine karar verilmesi talepleriyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; usulsüz...
Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir'' hükmüne yer verildiği, aynı Kanunun 297/c maddesinde ise kararın; "Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri" içermesi gerektiği belirtilmiştir. Somut olayda, borçlu hakkında 21.07.2014 tarihinde başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, alacaklı 215.894,10 TL toplam alacak talep etmiştir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ve tahrifat iddiasına bağlı borca itirazda bulunmuş olup, ayrıca faize yönelik bir itirazda bulunmamıştır. Bu durumda, mahkemece, taleple bağlı kalınarak, usulsüz tebligat şikayeti ve tahrifat konusunda inceleme yapılması ile yetinilmesi zorunludur....