DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, usulsüz tebliğ şikayeti ve kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde borca itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/06/2021 NUMARASI : 2020/511 ESAS- 2021/756 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 3 icra müdürlüğünün 2020/619 E. sayılı dosyasında başlatılan icra takibinde müvekkil adına ödeme emri tebligatının "Pınar Mahallesi, 1235 Sokak, No:27/13 Esenyurt adresine 31/01/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, TK 10.maddeye göre tebligatın bilinen adrese yapılacağını, adres kayıt sisteminde bulunan adresine tebliğ yapılmadığını, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ıttıla tarihinin 16/06/2020 tarihi olarak belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/14145 numaralı takip dosyası aracılığı ile gönderilen Örnek No:7 ilamsız takiplerde ödeme emrinin, müvekkilinin adresine usulsüz şekilde tebliğ edilmiş olması sebebiyle, müvekkilince teslim alınamadığını, İstanbul 28. İcra Dairesi tarafından yapılan tebligatın, Tebligat Kanunu'nda belirtilen tebligatın geçerliliğine ilişkin düzenlemelere aykırı olduğunu, bahsi geçen borcun hem zamanaşımına uğraşım hem de müvekkiline mirasçılık sıfatı sebebiyle yönlendirildiğini, söz konusu borcun terekede kayıtlı olmadığını ve mirasçılar tarafından kabul edilmediğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının müvekkili lehine bozulmasına, bu kapsamda ödeme emrinin müvekkilince öğrenildiği tarih olan 08.08.2018 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçesi; Uyuşmazlık, usulsüz tebliğ şikayeti ve zamanaşımı itirazına ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, takip talebinde borçlunun tebligat adresinin belirtilmediği, TC kimlik numarasının yazılı olduğu, borçluya çıkartılan ödeme emri tebligatının bila tebliğ dönmesi üzerine alacaklı vekilinin talebi üzerine Balat Mahallesi, Şensoy Sk....
Komşusu imza vermekten kaçınmıştır." şerhiyle tebliğ edildiği, muhatabın geçici mi kalıcı mı olarak adresten ayrıldığı ve ne zaman döneceğinin araştırılmadığı, bu şekilde borçluya çıkarılan ödeme emri tebligatının Tebligat Kanununun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddeleri gereğince usulsüz olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin bu yöndeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. İİK'nın 62. madde düzenlemesi nazara alındığında ilamsız takip yolunda borca ve yetkiye yönelik itirazların icra müdürlüğüne yapılması gerekir. Müdürlük yerine icra mahkemesine yapılan itiraz hukuki sonuç doğurmaz. Davacı borçlu vekilince icra müdürlüğüne yetkiye yönelik itiraz bildirilmemiş, açılan davada ileri sürülmüştür. Bu durumda davacının yetkiye ilişkin itirazının reddi gerekirken yetki itirazı hakkında bir karar verilmemesi isabetsiz olup, davalı vekili buna dair istinaf talebinde haklıdır....
yönelik bir hüküm tesis edilmediği ve gerekçeye yer verilmediği görülmekle usulsüz tebligat şikayetinin incelenmediği anlaşılmaktadır....
İcra Müdürlüğünün 2020/ 12621 sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde müvekkiline 1., 2., 3. haciz ihbarnameleri gönderildiği, tebligatların muhtara bırakıldığı müvekkiline uluşmadığından itiraz edilemediğini, müvekkilinin borçlu olarak eklendiğini, dosyanın incelenmesinde haciz ihbarnamelerinde icra müdürlüğünün E-imzasının bulunmadığını, bu nedenle yok hükmünde olduğunu, tebligat mazbataları dönmeden veri tabanınından yapılan sorgulamaya göre yeniden tebligat çıkarıldığını ve usulsüz olduğunu, birinci haciz ihbarnamesinin muhatabın nerede olduğu araştırılmadan muhtarlığa teslim edildiği, birinci haciz ihbarnamesi usulsüz tebliğ edildiğinden 2 ve 3. Haciz ihbarnamelerinin çıkarılamayacağını ve yok hükmünde olduğunu, 2. Ve 3. Haciz ihbarnameleri tebligatlarının da usulsüz olduğunu ileri sürerek haciz ihbarnamelerinin iptaline, tebligat tarihlerinin 02/09/2021 olarak düzeltilmesine, İİK 65. Maddesi gereği gecikmiş itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/409 esas 2021/649 karar sayılı usulsüz tebliğ şikayeti yönünden ve icra memur muamelesini şikayet yönünden verdiği ret kararlarının kaldırılmasına, usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasının öğrenme tarihi olan 16/09/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, icra müdürlüğüne yapılan borca itirazın tebliğ tarihinin değişmesi nedeniyle süresinde kabul edilerek icra müdürlüğünün itirazın reddine dair kararının şikayet nedeniyle kaldırılmasına karar verilmesini talep ederek ilk derece mahkeme kararını istinaf etmiştir....
Borçlu, söz konusu ilamı dosyaya sunarak takibin durdurulmasını ve yapılan işlemlerin geri alınmasını talep etmiş, icra müdürlüğünce kararın kesinleşmediği gerekçe gösterilerek kararın kesinleşmesi halinde talep doğrultusunda işlem yapılmasına ve talebin reddine dair kararlar verilmiştir. Davacı vekili, usulsüz tebligat şikayeti kararının infazı için kesinleşmesinin gerekmediği iddiasını ileri sürerek müdürlük kararlarının usule aykırı olduğunu savunmuştur. İcra mahkemesi tarafından usulsüz tebligat şikayetine ilişkin olarak verilen kararların icra edilebilmesi için kesinleşmesi gerekmediğinden ve söz konusu kararlar infazı için kesinleşmesi zorunlu sayılan kararlar arasında sayılmadığından, somut uyuşmazlık bakımından genel uygulamadan ayrılmayı gerektirir bir durum bulunmamaktadır. İcra müdürlüğünce, usulsüz tebligat kararının kesinleşmediği gerekçe gösterilerek takibin durdurulması talebinin reddine dair işlemleri hukuka aykırıdır....
İcra Hukuk Mahkemesi'nce 29/03/2022 tarihinde 2021/257 esas 2022/186 sayılı kararı ile verilmiş kararın bozulmasına, gerek görülür ise duruşmalı inceleme yapılmasına, talepleri doğrultusunda yeniden hüküm tesis edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık, genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti ve gecikmiş itiraz niteliğindedir. İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davalı alacaklı tarafından, borçlu Borulay A.Ş. aleyhine ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 06/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın bu tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiasına dayalı olarak açıldığı anlaşılmıştır. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddelerinde belirlenmiştir....