İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır” hükmü düzenlenmiştir. Borçluya icra emri 20.05.2015 tarihinde tebliğ edilmiş olup süresi içinde mahkemeye başvurarak banka cari hesap ekstresi sunmuş ve takibi yapılan nafaka borçlarının sadece son iki ayının ödenmediğini, diğer ödemelerin hepsinin yapıldığını beyan etmiştir. Alacaklı vekilinin beyan dilekçesinde alacağın bir kısmının ödendiğini kabul ettiği de dosyadan anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, borçlu tarafından bir kısım ödemelerin yapıldığına ilişkin banka cari hesap ekstreleri, ödeme belgeleri bu belgelere karşı alacaklının beyanları dikkate alınarak takip talebinde fazla alacak isteminin olup olmadığının tespit edilmesi ve fazla istenilen takip kısmı yönünden icranın geri bırakılması gerekirken aksi yönde hüküm tesisi isabetsizdir....
Bu maddedeki icra kefaletleri müteselsil kefalet hükmündedir.” düzenlemesini içerdiğinden, takip dayanağı 1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifi borç senedi ilam niteliğindedir. Somut olayda, 2595 sayılı Tarım Kredi Kooperatifi müşterek ve müteselsil borç senedi ilamlı icra yolu takibe konulmuş olup, borçlu tarafından 04.08.2003 tarihinde 4876 sayılı Yasa'ya göre borcun yapılandırılması için başvurulduğundan BK'nun 133. madesi (6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 154) gereğince zamanaşımı süresi kesilmiştir. Takibin kesinleşmesinden önceki dönemde işleyecek zamanaşımı süresi İİK'nun 39. maddesine göre 10 yıl olup, bu süre 04.08.2003 tarihinden itibaren takip tarihine kadar olan sürede dolmadığından, Mahkemece ilamın zamanaşımına uğradığı yönündeki itirazın reddine karar verilerek, diğer şikayet nedenlerinin esasının incelenmesi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle takibin zamanaşımı nedeni ile icrasının geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsizdir....
verilmiş olan tedbir kararlarının icranın geri bırakılmasını sağlamaya yönelik fonksiyonunun bulunmadığı, davacı tarafından kararın istinaf edilmiş olduğuna ilişkin derkenar sunulmadığı gibi teminat olarak gösterilen malların değerlerinin bildirilmediği, mehil vesikası sürecinin derkenar sunulması ile başlayıp teminat gösterilmesi ve neticede istinaftan icranın geri bırakılması kararı getirilmesi yönünde işletilmesi gerektiği bu itibarla davacının şikayet ve istemlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla şikayetin reddine " karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi’nin 26.10.2011 gün, 2011/972-2011/1190 sayılı kararına göre, icra takibinden sonra gerçekleşen zamanaşımı nedeni ile TTK’nun 726., İİK’nun 71/2., 33/a maddeleri gereğince verilmiş icranın geri bırakılması kararının bulunduğu anlaşılmaktadır. İİK’nun 33/a maddesinde: İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir. Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder. İcranın devamına karar verilmesi halinde 33 üncü maddenin son fıkrası burada da uygulanır.” düzenlemesi yer almaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcranın geri bırakılması KARAR ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2012/15898 Esas sayılı takip dosyası aslının birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE 22.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/729 E. sayılı şikayet dosyası ara kararı uyarınca taşınmazın yeni maliklere karşı ihtarname tebliğ edilerek takip başlatılmasında usulsüzlük bulunmadığını, takibin ek takip niteliğinde olduğunu, temlik ile ipotek alacağı ve tüm haklar devralındığından İİK 150/ı gereğince ilamlı takip başlatılmasında usulsüzlük bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl takip ... tarafından başlatılmış ve davalı da ipoteği bu bankadan temlik almış ise de İİK 150/ı maddesi banka yahut kredi müesseselerine özgü bir hüküm olup asıl takipten sonra davalının ipoteği temlik alması ve davalının banka veya kredi müessesesi olmaması nedeniyle İİK m. 150/ı hükmünden yararlanmayacağı açıktır....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/729 E. sayılı şikayet dosyası ara kararı uyarınca taşınmazın yeni maliklere karşı ihtarname tebliğ edilerek takip başlatılmasında usulsüzlük bulunmadığını, takibin ek takip niteliğinde olduğunu, temlik ile ipotek alacağı ve tüm haklar devralındığından İİK 150/ı gereğince ilamlı takip başlatılmasında usulsüzlük bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl takip ... tarafından başlatılmış ve davalı da ipoteği bu bankadan temlik almış ise de İİK 150/ı maddesi banka yahut kredi müesseselerine özgü bir hüküm olup asıl takipten sonra davalının ipoteği temlik alması ve davalının banka veya kredi müessesesi olmaması nedeniyle İİK m.150/ı hükmünden yararlanmayacağı açıktır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının yasaya aykırı olduğunu, takibe dayanak belgenin ilam ya da ilam hükmündeki belgelerden olmadığını, takibe konu sözleşmenin İİK 38.maddede sınırlı olarak sayılan belgelerden olmadığını, bu nedenle ilamlı takip başlatılmasının yasaya aykırı olduğunu, icra dairesinin yetkili olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğini, bu nedenle yetki itirazının kabulü ile icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesine karar verilmesini bu şekilde şikayetin kabulünü ve kararın kaldırılmasını istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine gidildiği, davacı tarafın İstanbul icra dairelerinin yetkisiz olduğunu söyleyerek yetki itirazında bulunduğu, ilk derece mahkemesince yetki itirazının reddine karar verildiği görülmüştür....
Tüm dosya kapsamına göre; dava, ilamda belirlenen alacağının tahsili için rehnin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapılamayacağı iddiasıyla takibin ve icra emrinin iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, alacaklı davalı vekili tarafından, borçlu aleyhine Çardak Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/19 Esas, 2019/36 Karar sayılı ilamına dayalı olarak, Çardak İcra Müdürlüğünün 2021/16 Esas sayılı dosyası ile ilamlı olarak yapılan takipte, mahkemenin "hapis hakkı'' tanınmasına ilişkin ilamında alacaklı lehine edaya ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda, alacaklı takip konusu ilamda kendisi lehine edaya ilişkin bir hüküm tesis edilmediğinden hakkını taşınır rehninin paraya çevrilmesine ilişkin yolla İİK 145 maddesine göre takip konusu yapabilir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesince; "İcra müdürlüğünce takip dosyası fiziken bulunamadığından uyap üzerinden gönderilen dosya örneği incelendiğinde; Alacaklı tarafından yapılan son takip işleminin 28/06/2012 tarihinde dosyanın yenilemesi işlemi olduğu, o tarihten sonra dosyada TTK.750.maddesinde sayılan zamanaşımını kesici bir işlemin dosyada yapılmadığı, icra müdürlüğünden gelen müzekkere cevabına göre de dosyada depo edilmiş bir satış avansının bulunmadığı anlaşıldığı, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zaman aşımına uğramış olduğunun tespiti ile İİK.71/2.maddesi yollamasıyla İİK.33/a maddesi gereği icranın geri bırakılmasına" dair karar verildiği görülmüştür....