Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurusunda; mahkemece incelenip karar verilen şikayetinin yanı sıra, takipte tahsili istenilen ilam vekalet ücretinin ilama aykırı olarak talep edildiğine yönelik şikayeti de bulunmaktadır. İşbu şikayet hakkında mahkemece herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmiş olması yukarıda değinilen HMK'nun 297. maddesi hükmüne aykırıdır. O halde mahkemece; HMK'nun 297. maddesi gözetilmek suretiyle borçlunun, ilam vekalet ücretinin ilama aykırı olarak talep edildiğine yönelik şikayetinin de incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmayıp olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Bu nedenle borçlunun bu konuya ilişkin şikayeti yerinde değildir. Ayrıca temyiz dilekçesine ekli tavzih kararı ile davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu yönünde karar verildiğinden, Mahkemece tavzih kararı değerlendirilerek sonuca gidilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme hükmünün yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 13.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi. ....

      Hukuk dairesinin 2023/584 Esas sayılı ilamında açıkça ilama aykırılık nedeniyle bozma kararı verildiğinin belirtildiğini, dava konusu şikayet ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması ve süresiz şikayete tabi olması sebebiyle tekrar hesabın bilirkişisine dosyanın tevdi edilmesine gerek olmadan davanın kabulü gerektiğini, bu nedenle mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; Dava, 04/04/2022 tarihli icra emrinin, 11/11/2022 tarihli dosya kapak hesabının ve 11/11/2022 tarihli bakiye borç muhtırasının iptaline ilişkindir....

      Bu kabule aykırı talepler içeren takipler ilama aykırılık yaratacağından icra mahkemesinde süresiz şikayet konusu yapılabilir (HGK 21.6.2000 Tarih, 2000/12-1002 E). Somut olayda takibe dayanak yapılan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/03/2012 tarihli, 2011/340 E.-2012/52za K. sayılı kararının hüküm bölümünde “...kira parasının...1.200,00 TL olarak tespitine” karar verilmiş, likit bir miktarın ödenmesi yönünde eda hükmü oluşturulmamıştır. Bu durumda ilamın kesinleşmesi halinde yargılama giderleri ve vekalet ücreti kalemlerin istenebilmesi dışında icra yolu ile infazı da mümkün değildir. Borçlunun istemi ilama aykırılığı içermekte ve ilama aykırılık şikayeti kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemece icra emrinde istenen asıl alacak ve faizine ilişkin miktarlar için icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir....

        K A R A R Borçlu vekili, takip talebine aykırı düzenlenen icra emrinin ve ilama aykırı olarak fazla talep edilen işlemiş faiz miktarının iptalini talep etmiş, Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi üzerine hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçluya gönderilen icra emri, kanuna ve özellikle ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlu icra emrinin veya ilamlı icra takibinin iptali veya düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurabilir (İİK.nun 41, 16.maddeleri). Şikayeti inceleyecek icra mahkemesinin yetkisi ise sınırlıdır....

          Bu kabule aykırı talepler içeren takipler ilama aykırılık yaratacağından icra mahkemesinde süresiz şikayet konusu yapılabilir (HGK 21.6.2000 Tarih, 2000/12-1002 E). Somut olayda takibe dayanak yapılan Çanakkale Sulh Hukuk Mahkemesi 11.06.2008 tarih 2007/71 Esas, 2008/585 Karar sayılı kararında “… aylık kira bedelinin 13.5000,00 YTL olarak tespitine” karar verilmiş, likit bir miktarın ödenmesi yönünde eda hükmü oluşturulmamıştır. Bu durumda ilamın kesinleşmesi halinde yargılama giderleri ve vekalet ücreti kalemlerin istenebilmesi dışında icra yolu ile infazı da mümkün değildir. İstem ilama aykırılığı içermekte ve ilama aykırılık şikayeti kamu düzenine ilişkin olduğundan İİK.nun 16/2. maddesi kapsamında değerlendirilip şikayetin esası incelenerek karar verilmesi yerine şikayetin süreden reddi isabetsizdir....

            in icra mahkemesine başvurusunda; icra müdürlüğünce tapu kaydına haciz konulan evin haline münasip evi olup hacizden 08.10.2014 tarihinde haberdar olduğunu belirterek 217 Ada 23 Parsel sayılı taşınmazdaki haczin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece istemin, İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı meskeniyet şikayeti olarak nitelendirilmek suretiyle, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda taşınmazın ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla 120.000,00 TL'sinin borçluya bırakılmak üzere satılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....

              Alacaklı vekili, haczedilmezlik şikayeti için yasal yedi günlük şikayet süresinin geçtiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece haciz ihbarnamelerinin iptali için dava açılmış ise de, bu konuda davacı alacaklının şikayet hakkı olmadığı...5. İcra Müdürlüğü’nden gönderilen haciz ihbarnamelerine karşı ancak üçüncü şahıs olan ... Doğal Gaz AŞ tarafından itiraz edilebileceği gerekçesiyle haciz ihbarnameleri bakımından şikayetin reddine, 19.09.2014 tarihli haciz bakımından ise; Avanos İcra Müdürlüğü’nün 2014/577 Esas sayılı takip dosyasının dayanağı ilamda iş kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminata hükmedildiğinden borçlunun bu yöndeki şikayeti yerinde olduğu gerekçesiyle...5. İcra Müdürlüğü’nün 2014/10285 Esas sayılı dosyasında Avanos İcra Müdürlüğü’nün 2014/ 577 Esas sayılı dosyasına gönderilen 19/09/2014 tarihli haciz müzekkeresinin iptaline karar verilmiş olup, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir....

                İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/68 Esas 2013/232 Karar sayılı dosyasında görüldüğü, bir kısım mahcuzlar bakımından kısmen kabul kararı verildiği anlaşıldığından, kararda haczedilmezlik şikayeti kabul edilen mahcuzlar ile istihkak iddiasına konu olan mahcuzlar karşılaştırılarak, haczedilmezlik şikayeti kabul edilen mallar bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

                  Somut olayda, icra takibinin tarafı olmayan 3. kişinin şikayeti ile haczin kaldırılmasına karar verilemez. Kaldı ki, talimat evrakının içeriğindeki ihtiyati haciz kararındaki adresten başka alacaklı tarafından gösterilecek adreslerde icra müdürünün haciz yapma zorunluluğu olduğundan bu yönü ile de haciz işleminde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. 3. kişinin haczin İİK’nun 99. maddesine göre yapılması gerektiğine ilişkin şikayeti bakımından ise, haciz sırasında borçluya ait birden fazla irsaliye faturası ve kartvizitler bulunması karşısında ihtiyati haczin İİK’nun 96. ve 97. maddeleri uyarınca yapılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. -//- Mahkemece, açıklanan nedenlerle 3.kişinin şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru değildir....

                    UYAP Entegrasyonu