2863 SAYILI YASAYA AYKIRILIKİNŞAÎ VE FİZİKİ MÜDAHALEKORUMA AMAÇLI İMAR PLANINA AYKIRILIK 2863 S....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Davacının-borçlunun takipte ilama aykırı olarak alacak kalemleri talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12- 1002 sayılı kararı)....
Borçluya gönderilen icra emri, ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlu icra emrinin veya ilamlı icra takibinin iptali veya düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurabilir (İİK.nun 41, 16.maddeleri). Şikayeti inceleyecek icra mahkemesinin yetkisi ise sınırlıdır. Bu nedenledir ki, yerleşik yargısal uygulamada, ilamların infaz edilecek kısmının, hüküm bölümü olduğu, hükmün içeriğinin aynen infazı gerektiği ve gerek icra dairesi ve gerekse sınırlı yetkili icra mahkemesinin ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadığı kabul edilmiştir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 E. -1997/776 K.; 22.03.2006 gün ve 2006/12-92 E.-2006/85 K.; 25.06.2008 gün ve 2008/12-451 E.- 2008/453 K. 03.03.2010 tarih, 2010/12-124 E.-2010/110 K.,Sayılı ilamları)....
Borçlunun şikayet nedenleri arasında takibe dayanak yapılan ilamda”.. 130.310,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline ve mirasçılık belgesindeki hisseleri oranında davacılara ödenmesine “karar verildiği halde alacaklının kendi hissesine düşen alacaktan fazlasının tahsilini istediği şikayeti de bulunmaktadır. Anılan başvuru ilama aykırılık olup, süresiz olarak şikayet konusu yapılabilir. Mahkemece, bu konuda inceleme yapılıp, olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir. Bu nedenle Mahkeme kararının bozulması yönüne gidilmiştir. ............
Somut olayda; borçlu şikayetinde dayanak ilamda şikayetçi aleyhine bir hüküm bulunmadığından hakkında takip yapılamayacağı şikayeti ile birlikte, ilama aykırı olarak faiz hesabı yapıldığını ileri sürerek faiz hesabının düzeltilmesini, harçtan muaf olduğunu ileri sürerek dosya hesabında tahsil harcı alınmasına yönelik icra müdürlüğünün 23.07.2015 tarihli dosya hesabına yönelik de şikayetlerini ileri sürdüğü görülmüştür. Şikayete konu icra takibinin dayanağı ilamda davalılardan birinin ..... olduğu, dosyada mübrez ...... 13.11.2015 tarihli yazısında; .....ünvanının,......olarak değiştirildiğinin belirtildiği, buna göre takibin ilama uygun olarak ilamda davalı sıfatıyla yer alana karşı başlatıldığı anlaşılmış olup, şikayetçi .... hakkında takip yapılabileceğinin kabulü gerekir....
Somut olayda borçlu vekilinin İcra Mahkemesi'ne başvuru dilekçesindeki iddiaları ilama aykırılık şikayeti niteliğindedir. Bu durumda Mahkemece taraflar gelmese bile işin esası incelenerek gereken kararın verilmesi yerine, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye rağmen davanın açılmamış sayılması yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK b. 297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karış 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 08.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen davacı eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlular aleyhine alacaklı tarafından, işe iade davası sonrası verilen hükme dayalı olarak ilamlı takip başlatıldığı, icra emriyle; 8.840,84 TL dört maaş tutarı ile bu alacak kalemine işleyecek faiz 446,89 TL 'nin ödenmesinin istendiği, borçlu vekilinin ilama aykırı olarak talepte bulunulduğu şikayeti üzerine; Mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği, hükmün borçlu vekilince temyiz edildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; aleyhine aynı ilama dayalı olarak mükerrer takip yapıldığı şikayeti ile son takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, davanın kabulü ile anılan takibin iptaline hükmolunduğu görülmektedir. 6100 sayılı HMK'nin 30. maddesinde; “Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” hükmü yer almaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 23.10.2001 tarih ve 2001/238 E, 2001/438 Karar sayılı ilamında belirtilen nafaka alacağı dışında ilamda yer almayan talepler yönünden borçlu olmadığına ilişkin iddiası, ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) O halde; Mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde şikayetin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle reddi yönünde karar verilmesi isabetsizdir....
Borçlu vekilinin talebi ilama aykırılık şikayeti mahiyetinde olup, süresiz olarak ileri sürülebileceğinden sair temyiz itirazlarının reddine, Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebilir. (HGK'nun 05.04.2000 tarih ve 2000/12-739 Esas, 2000/746 Karar) Bu durumda Mahkemece faize ilişkin hesap yapılarak fazlaya ilişkin kısmın iptaline karar vermek gerekirken icra emrinin tümden iptaline karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 25.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....