Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun şikayet nedenleri arasında haciz konulan 297 ada 31 nolu parselin fiilen belediye hizmet binası olduğundan 5393 sayılı Kanun'un 15/son maddesi gereğince haczedilemeyeceği şikayeti de bulunmakta olup Mahkemece bu şikayet sebebi değerlendirilerek şikayetin kabulüne karar verilmiştir....

    Dava, haczedilmezlik şikayeti ile istihkak davasına ilişkindir. 1-İstihkak davasının reddine ilişkin temyiz itirazları yönünden; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2-Haczedilmezlik şikayetine ilişkin temyiz itirazları yönünden ise; Davacı borçlu vekilinin İcra Mahkemesine başvurusu esnasında istihkak iddiasının yanısıra haczedilmezlik şikayetinde de bulunulmasına rağmen, Mahkemece, dava istihkak davası olarak nitelenerek ve bu nitelemeye uygun gerekçe oluşturularak, sadece istihkak davasının reddine karar verilmiş, haczedilmezlik talebi yönünden olumlu-olumsuz hüküm kurulmamıştır. Mahkemece anılan hususlar üzerinde durularak haczedilmezlik şikayeti usulüne uygun şekilde değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması için hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

      SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 01.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Bilirkişi kısmi ödemenin alacaklının faiz hakkının doğumu tarihinden sonra yapıldığı nedeniyle, Borçlar Kanununun 84. maddesi gereğince, ödemeyi öncelikle faizden mahsup ederek, bakiye asıl alacağı ve faizi hesap etmiş, mahkemece, bu rapor esas alınarak sonuca gidilmiş, ancak borçlunun ilama aykırı olarak yargı gideri ve harç istendiği yolundaki şikayeti hakkında herhangi bir inceleme yapılmadan istemin tümden reddine karar verildiği görülmüştür. Borçlu vekili mahkeme kararının, icra emrinde ilama aykırı yargı gideri ve harç talebinin bulunduğu yönündeki şikayetlerinin reddine ilişkin kısmını temyiz etmiş ve lehlerine icra inkar tazminatı, vekalet ücreti ile yargı giderine hükmedilmemesi yönünden kararın bozulmasını istemiştir....

          Bu durumda, her ne kadar mahkemece, istem, meskeniyet şikayeti olarak kabul edilmek suretiyle sonuca gidilmiş ise de; iddianın yukarıda özetlenen içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle başvurunun kıymet takdirine ilişkin şikayet niteliğinde olduğu açık olup, uyuşmazlığın İİK'nun 82. maddesinde yer alan meskeniyet şikayeti kurallarına göre değil, aynı Kanun'un 128/a maddesine göre çözümlenmesi gerektiği kuşkusuzdur. Mahkemece, borçlunun kıymet takdirine ilişkin şikayetinin yöntemince araştırılıp incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, HMK.'nun 26. ve 33. maddesi hükümlerine aykırılık teşkil edecek şekilde, istek dışına çıkılarak ve hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek istemin meskeniyet şikayeti olarak değerlendirilmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

            Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, ikinci takibin mükerrerlik nedeni ile iptali istemine ilişkin olup, anılan şikayeti incelemek İİK'nın 41. maddesi de gözetilerek icra mahkemesinin görevi içinde bulunmaktadır. O halde, mahkemece mükerrer takip şikayetinin esasının incelenerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi. ..........

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından ilamlı icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda icra emrinin ilama aykırı olduğu şikayeti yanında faize ve borca kısmi itirazda bulunarak fazla istenen asıl alacağın ve faizin iptalini talep ettiği mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği görülmektedir....

                (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 12.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. .........

                  Somut olayda borçlunun şikayeti faize ilişkin olup icra emrinin faiz yönünden düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken tümden iptali doğru değildir. SONUÇ: Alacaklılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle, İİK’nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren İlama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 21.03.2016 tarihinde karar verildi....

                    SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 08.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu