Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçluların icra mahkemesine başvurusu, İİK'nın 16. maddesi kapsamında ilama aykırılık şikayeti olup, Hukuk Muhakemeleri Kanununda düzenlenen dava niteliğinde değildir. Şikayette yargılama usulü, İİK'nun 18. maddesinde düzenlenmiştir. İİK'nın 18. maddesinin 3. fıkrası; “Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir..." hükmünü içermektedir.Şikayetçi borçlunun geçerli bir mazeret bildirmemiş ve duruşmaya gelmemiş olması, HMK'nın 150/1.maddesine göre dosyanın işlemden kaldırılmasını ve sonuçta aynı maddenin 6. fıkrası uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini gerektirmez. O halde, mahkemece, İİK'nın 18/3. maddesi uyarınca, taraflar gelmeseler bile, Yargıtay 8....

    Bu durumda; şikayetçinin başvurusu, ilama aykırılık şikayeti olup, mahkemece iddia doğrultusunda inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, olayda uygulama yeri olmayan İİK'nun 276. maddesi kapsamında değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İcra Müdürlüğünün 2019/2559 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine mükerrer olarak ilamlı icra takibi başlatıldığını, süresinde itiraz etmedikleri için davanın reddine karar verildiğini, dava konusu takibin ilama dayalı olduğunu daha öncesinde ilama konu alacaklara ilişkin icra takibi başlatıldığını ve kanuna aykırılık söz konusu olduğunu, kanuna aykırı başlatılan takiplere karşı itirazın süreye bağlı olmadığını belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamı itibari ile; borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, İmranlı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 10.07.2018 tarih, 2018/12 E.-2018/79 K. sayılı ilamına dayalı olarak İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğü'nün 2019/2559 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını; mahkemenin bozma öncesi ilamına dayanılarak Ankara 4....

      Temyiz Sebepleri Alacaklılar temyiz dilekçesinde, cevap dilekçesi içeriğini tekrar ederek, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile de haklı olduklarının anlaşıldığını, icra emrinde ilama aykırılık saptanmadığını, alacaklı asillerin mağduriyetine mağduriyet eklendiğini belirterek kararın bozulmasına ve şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ilama aykırılık şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 16 maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

        İcra Mahkemesi'nce; şikayetin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle, reddine karar verilmesi üzerine, karar borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir Dairemiz'in 10.06.2014 tarih ve 2014/12205 E-2014/11987 K. sayılı ilamı ile borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiasının ilama aykırılık şikayeti olduğu, bu tür şikayetlerin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebileceğinden (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece, borçlu tarafından aynı konuda daha önce ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2011/290 E....

          Uyuşmazlık; takip borçlusu tarafından takip dayanağı ilam ile takip talebindeki alacak kalemlerinin farklı olduğu itirazı ile ilama aykırılık şikayetidir. Borçlunun ilama aykırılık şikayeti ile ilk derece mahkemesine başvurduğu, mahkemece davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği, karara karşı davacı borçlu tarafından istinaf yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür. Şikayet tarihinden sonra dosyanın infaz edilmiş olması, şikayetçi tarafından açıkça şikayetten vazgeçilmedikçe şikayetin incelenmesine engel teşkil etmez. O halde mahkemece, şikayetin esası incelenerek sonucuna göre olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile konusuz kalan uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....

          Ticaret Mahkemesi'nin 2011/315 Esas sayılı alacak ilamı ile bu ilamdaki bir kısım alacağın noter vasıtasıyla temlikine dair temlik belgesiyle başlatılan ilamlı takibe karşı, İcra Mahkemesi'ne başvurarak; takip yapanın ilamda taraf olmadığını, bu nedenle ilamlı takip yapamayacağını, ilamsız takip yapabileceğini bildirerek, icra emrinin iptalini talep etmiş, Mahkemece süresinde yapılmayan şikayetin reddine karar verilmiştir.Borçlunun İcra Mahkemesi'ne başvurusu ilama aykırılık şikayetidir. HGK’nun 21.06.2000 tarih ve 2000/12- 1002 sayılı kararında da benimsendiği üzere ilama aykırılık şikayeti süreye tabii değildir. Bu durumda, Mahkemenin, başvurunun süreden reddi yönündeki kabulü yerinde değildir. Ancak ilamdan kaynaklanan alacağı usulüne uygun temliknameyle temlik alan kişinin, adı geçen ilama dayalı olarak borçlusu aleyhine ilamlı icra takibi başlatmasında da bir usulsüzlük bulunmamaktadır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Davanın konusu ilama aykırılık şikayetidir. İlama aykırılık şikayeti süresiz şikayete tabidir. Mahkemece şikayetin süreden reddine karar verilmesi hukuken yerinde değildir. Takibe dayanak ilam İstanbul 25 AHM'nin 2018/420 E. 2020/145 K.sayılı kararında davalılardan birisi Tan-Pa Dayanıklı Tüketim Malları Tekstil Gıda Turizm Ve Mobilya T1 Limited Şirketidir. İcra takibinde borçlu isminin T1 Tem.San.ve Tic.A.Ş olduğu görülmüştür. Davacı tarafından kendisinin takibe dayanak ilamda taraf olmadığı gerekçesiyle hakkında takip yapılamayacağı belirtilerek takibin iptali talep ve dava edilmiştir....

          KARAR Şikayetçi borçlu vekili, faiz itirazının yanı sıra dayanak ilama konu alacağın asıl borçlusunun .... olduğunu, takibin TMSF’ye karşı yapılmış olmasının hatalı olduğunu belirterek icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiş; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, icra emrindeki alacak kalemlerinin düzeltilmesine karar verilmiş; karar şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmiştir. HMK'nun 297/2. maddesi, " hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir" hükmünü içermektedir. Somut olayda, borçlu vekilinin İcra Mahkemesi’ne başvuru nedenleri arasında takipte borçlu olarak gösterilmesinin hatalı olduğu yönünde de şikayeti bulunmaktadır. İcra Mahkemesi'nce bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir....

            Borçlu vekili, Mahkemeye başvurusunda, ilamda öngörülen işin ne kadar sürede yerine getirileceğine dair icra emri ile süre verilmediği yönünde de şikayeti olduğundan temyiz isteminin kararın kesin olduğundan bahisle reddine dair verilen kararın kaldırılmasına, karar verildi. Temyiz incelemesine geçildi: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 0,90 TL'nin temyiz edenden alınmasına, 22.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu