Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın davanın reddine karar verilmiş, anılan karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK’nun 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddedilmesine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, hile ve korkutma (ikrah) hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, telefonda kendisini polis olarak tanıtan kişi tarafından korkutulduğunu ve maliki olduğu 417 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 5 nolu bağımsız bölümü satmaya zorlandığını, taşınmazı davalı ...'...

    Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesinin davacısı T1 olan 2018/328 esas nolu dosyasının istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiştir. 2020/778 esasına kaydolan dava dosyasının incelenmesinde; davacısının T1, davalısının T5, T3, davanın vekaletin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescil talebi olduğu, devir işleminin davalı T3'e davacı tarafından verilen Seferihisar Noterliğince düzenlenen 29/09/2017 tarih 9445 yevmiye nolu vekalet olduğu, yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür....

    Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesinin davacısı T1 olan 2018/328 esas nolu dosyası istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiştir. 2020/778 esasına kaydolan dava dosyasının incelenmesinde; davacısının T1, davalısının Güngör Varol ve T6, davanın vekaletin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescil talebi olduğu, devir işleminin davalı T6'e davacı tarafından verilen Seferihisar Noterliğince düzenlenen 29/09/2017 tarih 9445 yevmiye nolu vekalet olduğu, yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür....

    Birleşen dosyada davacı vekili, davalı tarafından yapılan icra takibine konu bono nedeniyle senet lehtarı Proaktif Elektronik Hab San ve Tic A.Ş. aleyhine ikrah nedenine dayalı menfi tespit davası açtıklarını, davada ihtiyati tedbir kararı verildiğini, Proaktif Elektronik Şirketi'nin senedin tahsili için aralarında organik bağ bulunan işbu davanın davalısı olan hamile takip dayanağı senedi hileli olarak ciro ettiğini, kötüniyetli olduklarını, aynı hukuk bürosunda vekil olan Av. ... tarafından İstanbul 3. İcra Müdürlüğü'nün 2011/1694 sayılı dosyasından senede dayalı icra takibi yapıldığını belirterek senedin menfi tespit yolu ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl ve birleşen davada davalılar vekilleri ayrı ayrı davanın reddini istemişlerdir....

      Fakat davacı, feragatin hata, hile veya ikrah nedeniyle geçersiz olduğunu aynı davada ileri sürebilir veya feragatin feshi için ayrı bir dava açabilir. Türk Borçlar Kanununun 39.maddesine göre de yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır. Somut olayda; davacının 15.04.2015 tarihli feragatinin hata, hile veya korkutma altında yapılıp yapılmadığı, bu konuda cezai soruşturma bulunup bulunmadığı varsa sonucunun ne olduğu araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 4514,12107 ve 28 parsel sayılı taşınmazların maliki iken davalı ...'nin oğlu...'in kendisini tehdit ederek , zorla aldığı vekaletname kullanmak suretiyle taşınmazları davalı ...'ye devretmek zorunda kaldığını, vekaletin ve vekalete dayalı ferağını ikrah ile verildiğini, tapuda ferağ için gösterilen değerlerin gerçek değerlerin altında olduğunu, satıştan dolayı kendisine para ödenmediğini ileri sürüp; tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini istemişitir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, vekilin vekalet görevini kötüye kullandığının anlaşıldığı ve davalı ...'nin iyiniyetli olmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşmalı temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı....

          ve vakıayı açıklamasının inanç sözleşmesi iddiasına dayalı olup, hiç bir yazılı delilin olmadığını, müvekkilinin somut hiçbir hukuki eylemini izah eden beyan ve delilin olmadığını, davacının tapu kaydına göre tapu devir bedeli olarak hiçbir alacağı olmadığını tapu memuru önünde ikrar ve kabul ettiğini, iş bu durumda aynı kuvvette yazılı delille davasını ispata mecbur olduğunu, öncelikle hile ve korkutma hukuksal sebebinin bir arada bulunamayacağını, çünkü davacının devir tarihlerine bakıldığında ve kendisini vekille temsil ettirdiğine göre korkutma hukuksal nedeni ve hile iddiası için hak düşürücü süre geçtiği gibi hukuken de anlamsız ve farazi bir iddiadan başka bir şey olmadığını ileri sürerek; davanın tümden reddi ile, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerine bırakılmasını ve haksız tedbir nedeniyle dosyadaki teminatın taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          Davacı vekilinin dava konusu diğer taşınmazlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkin olup; uyuşmazlık konusu, ön inceleme duruşmasında da bu şekilde nitelendirilmiştir. Ne var ki, Bölge Adliye Mahkemesince, mirasbırakan... ... tarafından davalıya 21/10/1986 tarihinde satış yoluyla temlik edilen dava konusu 350 parsel sayılı taşınmaz (1/3 payı) yönünden davanın ikrah hukuksal nedenine dayalı olduğu, ikrah iddiasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde ileri sürülmediği gibi, ikrah iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Dava konusu diğer taşınmazlar gibi, bu taşınmazla ilgili olarak da davacının, muris muvazaası hukuksal nedenine dayandığı açıktır....

            İkrah (korkutma) , bir kimsenin başka surette yapmayacak olduğu bir hukuksal işlemi bir kötülüğün kendisinin veya yakınlarının başına gelebileceğini görerek korkmak suretiyle cebir altında yapması halidir. Korkutma bir nevi tehdittir. Kişide sözleşme yapma iradesi bulunmadığı halde böyle bir irade varmış gibi beyanda bulunmasıdır. TBK 37. (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun(BK) 29.) maddesine göre, bir kimse karşı tarafın veya üçüncü bir kişinin kendisi ya da yakınlarının maddi veya manevi varlığına yönelik hukuka aykırı ve esaslı korkutması sonucu yaptığı sözleşme ile bağlı sayılamaz. TBK'nin 38....

            Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, ikrah (korkutma) nedeni ile tapu iptali ve tescil; mümkün olmadığı takdirde bedel; mümkün olmadığı takdirde satış bedelinin dava tarihi itibariyle güncellenmiş miktarının davalıdan tahsiline ilişkindir. İkrah (korkutma), bir kimsenin başka surette yapmayacak olduğu bir hukuksal işlemi bir kötülüğün kendisinin veya yakınlarının başına gelebileceğini görerek korkmak suretiyle cebir altında yapması halidir. Korkutma bir nevi tehdittir. Kişide sözleşme yapma iradesi bulunmadığı halde böyle bir irade varmış gibi beyanda bulunmasıdır. TBK 37. (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun(BK) 29.) maddesine göre, bir kimse karşı tarafın veya üçüncü bir kişinin kendisi ya da yakınlarının maddi veya manevi varlığına yönelik hukuka aykırı ve esaslı korkutması sonucu yaptığı sözleşme ile bağlı sayılamaz. TBK'nin 38....

            UYAP Entegrasyonu