Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hemen belirtilmektedir ki, davacının davasından feragat etmesi ile dava konusu uyuşmazlık sona erer, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğurur. Bu nedenle mahkeme henüz feragat nedeniyle davanın reddine karar vermemiş olsa bile davacı feragattan dönemez ( rücu edemez); feragat ile bağlıdır. Ancak, feragatle ortaya çıkan sonucun buna sebep olan rızayı ifsat eden bir nedenle malul olduğu kanıtlanırsa, doğurduğu netice bakımından hileye, hataya maruz kalan kimseye talep hakkı bahşedeceği kuşkusuzdur. Öte yandan; diğer maddi hukuk işlemlerinde olduğu gibi (BK. Madde 23 vd), hata, hile veya ikrah nedeniyle feragatın feshi (iptali) için dava açılabileceği gibi feragatın hata, hile veya ikrah nedeniyle geçersiz olduğu aynı davada da savunma yoluyla ileri sürebilir. Keza, 6100 sayılı HMK'nun 311. maddesi, ''feragat ve kabul kesin hüküm gibi sonuç doğurur. İrade bozukluğu hallerinde feragat ve kabulün iptali istenebilir.'' hükmünü öngörmektedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ, DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL. Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ortağı bulunduğu İntumaş isimli şirketin 1996 yılında girdiği ekonomik sıkıntıdan dolayı finans sağlamakamacıyla davalı...,nun ortağı ve yöneticisi olduğu Kuru Finansal Hizmetleri A.Ş. ile faktoring sözleşmesi düzenlediğini ve alacağın teminatı olarak dava konusu 584 parsel sayılı taşınmazı devrettiğini, ondan da danışıklı biçimde ...'na devredildiğini teminata konu alacağın temlik suretiyle tahsil edilmesi nedeniyle teminat konusunun ortadan kalktığını ileri sürerek, tapunun iptal ve tescilini istemiş, yargılama aşamasında verdiği ıslah dilekçesi ile inançlı temlik yanında hile ve ikrah nedenlerine de dayandığını beyan etmiştir. Davalılar, iddialarının yazılı delille kanıtlanması gerektiğini, olayda, hile ve ikrah koşullarının da bulunmadığını bildirip, davanın reddini savunmuşlardır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDEL Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil-bedel davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafça yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü. KARAR- Asıl ve birleştirilen dava, ikrah hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedel isteğine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 283 ada 7 parsel sayılı taşınmazı, dava dışı oğlu olan ... ve torunu davalı ...'in cebir, şiddet ve tehditleriyle davalı oğlu ... 'e, onun da davalı ...' e ve ... 'in de davalılar ... ve ......

        HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, hata ve hile hukuksal nedenlerine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, asıl davada; mirasbırakanın 21 nolu dairesini önce davalıya vasiyette bulunduğu, sonrasında ise bu dairesi ile iki adet taşınmazını muvazaalı olarak davalıya satış yoluyla devrettiği iddiasıyla, 21 nolu daireye ilişkin vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis, diğer iki taşınmaz yönünden ise muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptali ve tescil istemine, birleşen davada ise, mirasbırakanın 21 nolu daire ile bir başka taşınmazını davalıya satış yoluyla devrettiği iddiasıyla, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, mahkemece asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen hüküm, davacı tarafça muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptali ve tescil istemleri yönünden temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre, temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 1. Hukuk Dairesinindir....

            Dava, korkutma ve tehdit nedeniyle düzenlenen bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 Borçlar Kanunu'nun 29. maddesi(TBK 37. maddesi) hükmü uyarınca korkutma nedeniyle yapılan akitler bağlayıcı olmayıp baştan itibaren geçersizdir. Korkutma, bir kimsenin yapmak istemediği bir hukuki işlemi yapmadığı takdirde kendisinin veya yakınlarının zarara uğrayacağı tehdidiyle sözleşme yapılmasına razı olmasını sağlayan haksız eylemdir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davacı ...'ün şikayeti üzerine davalı hakkında açılan kamu davasında, Antalya ...Ağır Ceza Mahkemesinin .../... Esas .../... Karar sayılı ilamı ile davacı ...'ın davalı ......

              SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 09.02.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                Hemen belirtilmektedir ki, davacının davasından feragat etmesi ile dava konusu uyuşmazlık sona erer, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğurur. Bu nedenle mahkeme henüz feragat nedeniyle davanın reddine karar vermemiş olsa bile davacı feragattan dönemez ( rücu edemez); feragat ile bağlıdır. Ancak, feragatle ortaya çıkan sonucun buna sebep olan rızayı ifsat eden bir nedenle malul olduğu kanıtlanırsa, doğurduğu netice bakımından hileye, hataya maruz kalan kimseye talep hakkı bahşedeceği kuşkusuzdur. Öte yandan; diğer maddi hukuk işlemlerinde olduğu gibi (BK. Madde 23 vd ), hata, hile veya ikrah nedeniyle feragatın feshi (iptali) için dava açılabileceği gibi feragatın hata, hile veya ikrah nedeniyle geçersiz olduğu aynı davada da savunma yoluyla ileri sürebilir. Keza, 6100 sayılı HMK'nun 311. maddesi, ''feragat ve kabul kesin hüküm gibi sonuç doğurur. İrade bozukluğu hallerinde feragat ve kabulün iptali istenebilir.'' hükmünü öngörmektedir....

                  -TL üzerinden satış göstermek suretiyle devretmek zorunda kaldığını, olaydan sonrada tehditlerin devam ettiğini, taşınmazda oturan ve davalının düşük bedelle taşınmazı satmaya çalıştığını öğrenen abisinin baskısı ile olayı anladığını ve onun da desteği ile savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, hile ve ikrah ile taşınmazın elinden alındığını ileri sürerek, tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında gabin hukuksal nedenine de dayandığını bildirmiştir. Davalı, iddiaların doğru olmadığını, davacının paraya ihtiyacı olması sebebi ile eniştesi ile birlikte yeri 80.000.-TL'ye aldıklarını, parasını elden nakit ödediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının müzayaka halinde olduğu, ivazlar arasında açık bir nispetsizlik bulunduğu ve davanın bir yıllık süre içerisinde açıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı....

                    nin para bulabileceğini ancak kredi kullanmak amacı ile tapuya gidip tapu kayıtlarını almaları gerektiğini söylediğini, 1522 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtlarını almak amacı ile Ceyhan Tapu Müdürlüğüne gittiklerini, ancak davalı tarafın satış işlemi yaptırdığını, müvekkiline şurayı imzala tapu kaydını alacağız dediğini, müvekkilinin de okuma yazması olmadığından imza attığını, bankadan para alınamamasından dolayı şüphelenen davacının tapu kayıtları incelediğinde durumu öğrendiğini belirterek davaya konu 1522 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabı: 5. Davalılar vekili; 1522 parsel sayılı taşınmazın davacıya aitken müvekkili ...'...

                      UYAP Entegrasyonu