nin şikayeti üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2019/70732 soruşturma (Hazırlık) sayılı soruşturma evrakında hazırlık soruşturması yapıldığı anlaşıldığından söz konusu soruşturmanın akibetinin araştırılıp dava açılmış ise iddianamenin sureti, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise bu karar suretinin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan temin edilip, dava açılmış ise davanın açıldığı mahkeme ve dosya esas numarasının da araştırılıp tespit edildikten sonra dosyanın Dairemize gönderilmesi için mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin 21.04.2015 tarih ve 2015/99 Esas ve 2015/2071 Karar tarihli karar düzeltme talebinin reddine ilişkin kararları göz önüne alındığında, takibe dayanak ilamın 21.04.2015 tarihinde kesinleştiği, takip tarihinin ise 02/02/2016 olduğu görülmektedir. O halde borçlunun bu yöndeki şikayeti yerinde olmayıp diğer şikayetler incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi. ........
Mahkemece, davacı alacaklının icra memurunun İİK'nun 99.maddesinin uygulanması işlemine yönelik şikayeti Adana 1.İcra Mahkemesinin 2011/382 Esas sayılı dosyasından kabul edildiğinden bu davanın konusunun kalmadığının anlaşıldığından bahisle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,3.kişi aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar vermiş; hüküm, davalı 3.kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK’nun 99.maddesine dayalı olarak açtığı 3.kişinin istihkak iddiasının reddine ilişkindir. 1.Karara dayanak alınan Adana 1.İcra Mahkemesinin 2011/382 - 753 Karar sayılı ilamı davalı 3.kişiye tebliğ edilmediğinden 3.kişi yönünden dava açma süresi başlamamıştır. İcra Müdürünün hatalı işlemi sonucu alacaklının dava açmak zorunda bırakılması halinde 3.kişi ../......
İcra Mahkemesi, 97. maddenin yerine 99. maddenin uygulanıp, uygulanmayacağını takibin taraflarının ya da 3. kişinin şikayeti üzerini değerlendirebilir. Somut olayda, üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunması ve alacaklının istihkak iddiasına itiraz etmesi nedeniyle İcra Müdürlüğü tarafından İİK'nin 96. ve 97. maddeleri uyarınca takibin taliki veya devamı hakkında karar verilmesi için dosyanın İcra Mahkemesine gönderildiği,uyuşmazlığın İİK 97-99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayete ilişkin olmadığı anlaşıldığından İİK 97. maddesi uyarınca takibin devamına veya talikine dair karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 21....
İcra Dairesi'nin 2018/12247 esas sayılı dosyasında İİKnun 72-(3) maddesi gereğince icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmesinin dava sonuna kadar TEDBİREN DURDURULMASINA, b-Takdir edilen teminat tutarı yatırıldığında mahkemesince tedbir kararının infazı için İzmir 23....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2021 NUMARASI : 2021/971 ESAS 2021/1195 KARAR DAVA KONUSU : İstihkak İddiası Nedeniyle Takibin Taliki Veya Devamı(İ.İ.K. 97) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; istihkak iddialarının kabulü ile takibin talikine, İ.İ.K. 99. Madde gereğince karar verilmesini talep etmiştir....
alanı bulacak olup, uygulaması gereken prosedürün İİK Madde 99 olduğunu, müvekkili şirket ile anılan icra dosyasının borçluları arasında organik bağ bulunmadığını, davacının, müvekkili şirket yetkilisinin farklı firmalarda da yönetici olması ve müvekkili şirkete ait belgelere ilişkin mesnetsiz iddilarıyla müvekkili şirket ve icra dosyası borçluları arasında zoraki bir bağ kurmaya çalışıldığını, İİK madde 97'nin uygulanmasının mümkün olmadığını beyan ederek, istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, şikayetin reddini istemiştir....
İİK'nun 99. maddesi gereğince alacaklıya dava açmak üzere süre vermek ya da bu konudaki isteği reddetmek ve 97. maddedeki prosedürü uygulamak, asıl takibin yapıldığı icra müdürlüğünün görev ve yetkisine dahildir. Şikayet hacizle doğrudan ilgili bulunmadığından İİK'nun 79/2. maddesinin olayda uygulanması mümkün değildir. Somut olayda, haczin İİK 99. Maddesine göre yapılması gerektiğinden bahisle şikayette bulunulmuştur. Bu durumda İİK 96 ve devamı maddelerinden kaynaklı prosedürü uygulama ya da İİK 99. Maddesine göre alacaklıya dava açmak üzere süre verme yetkisi asıl icra müdürlüğüne ait olduğundan haczin İİK'nın 99. Maddesine göre yapılması gerektiğine yönelen şikayeti inceleme yetkisi de asıl icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine aittir....
İİKnun 67. maddesinde değişiklik yapan 6352 sayılı Kanun'un 11. maddesi 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu durumda 05.07.2012 tarihinden itibaren tazminat oranının % 20 -//- olarak uygulanması gerekir. Mahkemece likit alacak nedeniyle borçlu aleyhine karar tarihi itibarıyla yürürlükte olan 02.07.2012 tarihli 6352 sayılı Kanunun 11. maddesi ile değişen İİKnun 67/2. fıkrasının dikkate alınması ve % 20’den (yüzde yirmi) aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken, gerekçesi karar yerinde tartışılmadan ve söz konusu değişiklik de gözönüne alınmadan Kanunda yazılı % 20 tazminat oranı aşılarak, % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki belirtilen bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMKnun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
SONUÇ: Açıklanan nedenler ile davalı vekilinin temyiz itirazlarının (2) numaralı bentte yazılı nedenler ile kabulüne Mahkeme kararının İİKnun 366/3. maddesi ve 6100 sayılı HMKnun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMKnun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle reddine taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin yatırılan harcın temyiz edene iadesine, 30.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....