Maddesinde, “yeteri kadar satış ilanının hazırlanarak borçluya tebliğine, tebligatın bila ikmal iade dönüşünün satışın sonucuna tesir etmeyeceğine” şeklinde karar verildiğini, taşınır satışlarında, satış ilanının tebliği zorunlu değilse de, icra müdürünün satış ilanının tebliğine karar vermesi durumunda tebligatın yapılmasının zorunlu olduğunu, tebligat bila tebliğ dönse bile, satış gününden önce satış ilanı tebligatının borçlunun adresine ulaşmış olması gerektiğini, borçluya gönderilen satış ilanı tebligatı 02.07.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, satış günü 30.06.2020 olan satış olanı tebligatı, 1.satış gününden 2 gün sonra borçluya tebliğ edilmiş olup, icra müdürünün borçluya tebliğine karar verdiği satış ilanı tebligatının amacına ulaşmadığını, borçlunun, satışa katılımı arttıracak çalışmalarda bulunmasının engellendiğini, borçlunun aracının satış günündeki değerinin satış bedelinden daha yüksek olduğunu, bu nedenle borçlunun zararının olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak...
Mahkemece, İcra memurunun kusurlu davranışı bulunsa da; ihaleye konu taşınmazın davacı adına tescil edildiği, 15/11/2007 ile 22/01/2009 tarihinde mülkiyetin davacıda bulunduğu, bu süre içerisinde taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisi bulunduğundan ödediği bedeller için faiz ve kira kaybı talep edemiyeceği, dolayısı ile davacının bir zararının söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre; icra memuru, satış ilanını usulüne uygun yapmadığından ihalenin feshine, söz konusu taşınmazın davacının elinden çıkmasına ve zarara uğramasına sebep olmuştur. İhale aşamasında ödenen teminat bedeli, satış bedeli, KDV ve damga vergisi, tellaliye bedeli, vergi bedeli, tapu harç ve masrafı daha sonra davacıya iade edilmiş ise de, davacı ödeme tarihlerinden iade tarihlerine kadar ödediği kalemler yönünden yasal faiz tutarları kadar zarara uğramıştır. Zarar icra memurunun kusurlu eyleminden doğduğundan, davalı İİK'nun 5. maddesi gereğince zarardan sorumludur....
nin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.07.2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacının borçlu ...'dan olan alacağı nedeniyle 325 ada 12 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Satış, yukarıdaki fıkrada gösterilen müddetler içinde istenemez veya talep geri alınıp da bu müddetler içinde yenilenmezse takip düşer." düzenlemesi yer alır. Somut olayda; İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte borçluya 04.12.2007 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, 03.02.2009 tarihinde taşınmazın kıymet takdiri raporu borçluya tebliğ edilmiş, 10.11.2009 tarihinde taşınmazın satışı talebinde bulunulmuş ve satış avansı yatırılmış, ancak alacaklı vekilince 12.01.2010 tarihinde satışın düşürülmesi talebinde bulunulmuş, İcra Müdürlüğünce de satış düşürülmüştür. Son olarak 12.10.2010 tarihinde yeniden satış talep edilmiş, bu talep üzerine 1. satış günü 22.11.2010 ve 2. satış günü 02.12.2010 olarak karar verilmiş katılım olmadığından satış düşmüştür. Son olarak 02.01.2012 tarihinde tekrar satış talep edilmiştir....
İcra mahkemesince, borçlunun haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise İİK'nun 82/3. maddesine göre satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden haline münasip mesken alması için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı hak sahiplerine ödenmelidir. Somut olayda; mahkemece hükme esas alınan 15.12.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda taşınmazın değerinin 650.000,00 TL olduğu, borçlunun haline münasip oturacağı ev değerinin ise 250.000,00 TL olduğunun tespit edildiği, mahkemece davanın kısmen kabulü yönünde kurulan hükümde “taşınmazın 650.000,00 TL den aşağı olmamak üzere satılarak satış bedelinden 250.000,00 TL sinin davacının haline münasip evi olduğunun kabulü ile bu miktarın borçluya verilmesine” karar verildiği anlaşılmıştır....
İİK'nun 140. maddesinde; “Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar” hükmüne yer verilmiş olup, sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan icra dairesine aittir. Haczin talimatla uygulanması halinde, sıra cetvelinin esas icra dairesince düzenlenmesi gerekir. İİK'nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar, birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde, yukarıda anılan yasa hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir. Açıklanan maddelere göre, birden fazla alacaklının bulunduğu böyle durumlarda, icra müdürlüğünce, öncelikle İİK'nun 140. maddesi gereğince sıra cetveli yapılarak, alacaklılara, diğer alacaklara yönelik itirazlarını ileri sürme imkanı tanınmalıdır....
Müflis, İcra ve İflas Kanunu'nun 191. maddesi gereğince, iflas masasına giren mallar hakkında tasarruf hakkını kaybeder. Bu mallar için tasarruf yetkisi iflas masasına geçer ise de, hukuki yararının bulunması nedeniyle müflis, ihalenin feshi davası açabilir. Ancak, mahcuzun iflas masasına dahil olan mallardan olması nedeniyle iflas idaresi yanında ayrıca müflise ve vekiline kıymet takdiri raporu ve satış ilanı tebliği zorunlu değildir. (Yargıtay 12. H.D 2014/29423 esas, 28319 karar; 2018/15978 esas, 2019/4780 karar) Satış ilanının, iflas idaresine hukuka uygun tebliğ edilmediğini şikayetçi şirket, iflas idaresi adına ileri süremez. Müflis şirket tarafından iflastan önce verilen vekaletname ile vekilinin, şirket adına ihalenin feshi isteminde bulunabileceği değerlendirilmiştir....
in durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğu, öte yandan dava konusu taşınmazın boşanma protokolü gereği devri mümkün iken tapuda satış olarak yapıldığı, esasen bunun satış değil protokol gereği devir olup satış bedelinin ödenmediği, satış işleminin hukuken geçersizlik sonucunu doğuracak şekilde irade ile beyan arasında uyuşmazlık bulunduğu, hukuken geçerli bir satışın varlığının kabulü halinde ise taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç bedel arasında misli fark bulunduğu, davalı ...'...
temerrüt, muacceliyet ihbarları ve 18/09/2017 tarihli ihtarname gönderildiğini, ancak davalı/borçlunun ihtarnameye rağmen mevcut borcu ödemediğini, borçluya karşı 04/10/2017 tarihinde İzmir 6....