İİK'nun 36. maddesi gereğince; ilâmı temyiz eden borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehin veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehin veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise, icranın geri bırakılması için Yargıtay’dan karar almak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Öte yandan İİK'nun 85. maddesi uyarınca borçlunun mal ve haklarından, alacaklının ana para, faiz ve masraflar dahil tüm alacağına yetecek miktarı haczolunur. Buna göre, dosya alacağının tamamının icra müdürlüğüne yatırılması halinde, mevcut hacizler aşkın hale geleceği gibi, hacizlerin devam etmesinde alacaklının da hukuki yararı kalmayacağından kaldırılmaları gerekir....
Mahkemece tedbir mahiyetinde konulan ihtiyati hacizlerin iflas erteleme davası devam ederken İİK 179. maddesi kapsamında kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu ihtiyati haciz İİK’nun 257. maddeleri ve devamı maddelerindeki ihtiyati haciz olmayıp İİK’nın derdest davalarda uygulamasına devam edilen mülga İİK 179/a-b kapsamındaki iflas erteleme tedbirleri kapsamında verilen bir ihtiyati hacizdir ve temyize konu edilen 10.06.2014 tarihli ek karar, tedbirin kaldırılması mahiyetinde temyizi kabil olmayan ara karardır ve ancak asıl kararla birlikte temyiz edilebilir. Temyizi kabil olmayan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, mahkemece bir kısım ihtiyati haczin kaldırılması kararına yönelik SGK vekilinin temyiz isteminin HUMK'nın 432/4. madde hükmü uyarınca reddi gerekmiştir....
bir şekilde dönerek, icra mahkemesinden hacizlerin kaldırılması hususunda ilgili tarafça mahkeme kararı sunulana dek hacizlerin yeniden konulmasına karar verdiğini, icra müdürlüğünün vermiş olduğu karardan yasa hükümlerine aykırı olduğu düşünülerek dönebileceği kabul edilse de haciz ihbarnamelerinin iptal edilmiş olması nedeniyle hükümsüz kalmasının sonucu olarak, bu haciz ihbarnamelerine dayanılarak konulan hacizler de hükümsüz kalacağından icra müdürlüğünün 02.10.2020 tarihli hacizlerin yeniden konulmasına ilişkin kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Her ne kadar icra müdürlüğünün 02.12.2020 tarihli hacizlerin kaldırılmasına ilişkin kararı şikayet konusu yapılmamış ise de icra müdürlüğünce yasa maddesine aykırı olacak şekilde karar verilmiş olması ve yine teminat niteliği belirtilerek ihtiyati hacizlerin kaldırılması yönünde mahkemece tesis edilmiş bir kararın bulunmaması da dikkate alındığında, nakit yatan tutarın teminat mektubu ile değiştirilmesi mümkün değildir. Tüm bu nedenlerle, sonucu itibari ile Mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun olup, HMK.'nın 357.maddesi uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülmeyen iddiaların istinaf incelemesi sırasında nazara alınamayacağı, HMK.'...
Somut olayda, takip talebinde bulunulmasından sonra alınan ihtiyati haciz kararı uyarınca davacı borçlunun adresine hacze gidildiği, davacının ihtiyati haczin kaldırılması için dosya borcunu ödemeyi talep ettiği, icra müdürlüğünce 28/05/2021 tarihinde yapılan dosya hesabında belirlenen miktarın davacı tarafından 29/05/2021 tarihinde nakit teminat olarak yatırıldığı görülmüştür. İİK'nın 266. maddesi uyarınca ihtiyati hacizlerin kaldırılması için ihtiyati haciz kararında belirtilen borç miktarı kadar teminat alınmasının yeterli olduğu, davalı vekilinin yalnızca fazla teminat yatırılmadığı gerekçesiyle istinaf kanun yoluna başvurduğu, HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf nedenleri ile sınırlı inceleme yapılması gerektiği, açıklanan nedenle davacı tarafından fazla teminat yatırıldığı iddiası haklı olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 12....
Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; müdürlük dosyasına talepte bulunarak takibe konu kararın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi'nin 2018/1363 Esas ve 2019/792 Karar sayılı ilamı uyarınca kesin olarak kaldırıldığıır bu nedenle takibin dayanağı kalmadığıır ve İcra İflas Kanunu 40/2 Maddesi uyarınca dosyada bulunan hacizlerin fekkine karar verilmesinin talep edildiğini, ancak icra müdürlüğü icra iflas kanunu 40/1 maddesi uyarınca takibin olduğu yerde duracağı gerekçesi ile hacizlerin kaldırılması taleplerinin reddine karar verdiğini, 12.07.2019 tarihli müdürlük kararın şikayetleri uyarınca kaldırılmasının talep edildiğini, mahkemece 12.07.2019 tarihli müdürlük kararının usul ve yasaya uygun olduğunu , İcra iflas kanunun 40. maddesinin 1. fıkrasında ;’’ Bir ilâmın bölge adliye mahkemesince kaldırılması veya temyizen bozulması icra muamelelerini olduğu yerde durdurur.’’ şeklinde açıkça düzenlendiği gerekçesi ile şikayetlerinin reddine karar verildiğini, mahkemenin red gerekçesinin hatalı...
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olduğu, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir....
Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi istenilen aşkın hacze ilişkin kararın istinaf yoluna başvurulabilecek kararlardan olmadığı, kesin nitelikte bulunduğu anlaşıldığından davacı vekilinin aşkın hacze yönelik karara ilişkin istinaf başvuru dilekçesinin İİK'nın 365/3. maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur. 2- Memur işlemine yönelik şikayet bakımından yapılan incelemede; Somut olayda , borçlu vekili tarafından icra müdürlüğünden hacizli taşınmazların bir kısmının üzerindeki hacizlerin harç alınmadan kaldırılması talep edilmiş olup icra müdürlüğünce daha önce alacaklı vekilinin talebi üzerine tahsil harcının depo edilmesi halinde hacizlerin kısmen kaldırılmasına karar verildiğinden bahisle talep reddedilmiştir....
Fıkra gereği, hacizlerin kaldırılması için, durma kararının kesinleşerek ''iptal'e dönüşmesi gerekmektedir. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi' nin 2009 Esas no, 2009/11774 Karar no, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi' nin 2009/839 Esas no, 2009/8652 Karar no, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi' nin 2012/1747 Esas no, 2012/22466 Karar no) Bu haliyle hacizlerin kaldırılması talebinin reddine dair müdürlük işlemi sonuç itibariyle yerinde olup şikayetin reddine dair karar verilmiştir....
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 19.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....