WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşel yönünden alacak muaccel olmadığından talebin TBK 586 ve 590. maddesi gereğince reddine, Ren-Med Sağlık Hizmetleri A.Ş. açısından istemin kabulü ile 221.649,15 TL alacağın temini bakımından İİK 257 vd.maddeleri uyarınca borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir. Karar alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece yazılı gerekçeyle müteselsil kefiller yönünden talebin reddine karar verilmiş ise de, kat ihtarnamesinin asıl borçlu ve müteselsil kefillere usulüne uygun bir biçimde tebliğ edildiğinden, Türk Borçlar Kanunu'nun 586/1 ve 590. maddeleri uyarınca müteselsil kefilleri de takip etme koşulları oluşmuştur. O halde mahkemece müteselsil kefiller yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

    K A R A R Davacı 3. kişi vekili, müvekkilinin Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı adresinde haciz yapıldığını, davalı borçlularla müvekkili arasında herhangi bir ilişki olmadığını, istihkak iddialarının kabulü ile hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı alacaklı vekili, davacı 3.kişinin borçlunun akrabası olduğunu, devrin muvazaalı bir işlem olduğunu, İİK'nun 44 ve TBK'nun 202. maddeleri gereğince de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, borcun doğumundan sonra yapılan işyeri devrinin alacaklıya karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığı, işyerini devralan 3. kişinin, 6098 sayılı Yasa’nın 202 maddesi gereğince borçlu ile birlikte işletmenin borcundan müteselsil olarak sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK'nun 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir....

      Aliye Hukuk Mahkemesinin 2013/163 Esas 2015/95 Karar sayılı dosyasında davanın tasarrufun iptali olarak değerlendirildiği ve Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2015/12025 Esas 2018/1166 Karar sayılı ilamı ile de bu kararın onandığı anlaşılmakla TBK 19.maddesi uyarınca muvazayaa dayalı dava olmadığı davanın ve iddianın ileri sürülüş biçimi olarak davanın İİK 277 ve devam eden maddelerince belirilen tasarrufun iptali olduğu bu davalar batıl tasarrufun vukuu tarihinden itibaren beş sene geçmekle düşer hükmü gereği davacının sözkonusu davayı beş yıl geçtikten sonra açtığı anlaşılmakla hak düşürücü sürenin dolması sebebiyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur....

      İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ : Davalı Vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde özetle; davanın dayanağı mahkemeninde kabulünde olduğu üzere TBK. 19 maddesi olduğunu, Borçlar kanununda bu dava ile ilgili ihtiyati haciz verilebileceğine dair tek bir hüküm olmadığını, ancak dava İİK 277.vd maddelerince açılmış olsa idi ancak o zaman İİK 281. Maddesindeki "Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları İle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir." düzenleme doğrultusunda ihtiyati haciz kararı verilebilirdi. Sayın mahkemeninde kabulünde olduğu üzere müvekkili hakkında herhangi bir icra takibi olmadan İİK.277 ve devamı maddelerince tasarrufun iptali davası açılması mümkün olmadığını, Hülasa TBK 19. Madde mucibince açılmış olan eldeki davada İİK.281....

      (İİK 337/a md) Aktiflerin devredenin malvarlığından çıkmamış kabul edilmesini, yani haczedilmesini sağlayacak tek yol, muvazaanın iddia ve ispat edilmesidir. Bu bilgilere göre, temyize konu olayda davacı 3. kişi ile borçlu arasında danışıklı işlem olduğu, davalı alacaklı tarafından iddia edilmesine rağmen, muvazaa iddiasını ispat edebilecek herhangi bir delil dosyaya sunulmamıştır. O halde, Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönüne alınarak, davanın kabulü yerine oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile reddine yönelik hüküm kurulması doğru olmamıştır....

        ya satış tarihinin 20.04.2011 günü olduğu, davanın ise 21.06.2016 tarihinde açılmış olması nedeniyle, İİK'nın 284. maddesindeki 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığı, ayrıca TBK. 19. maddesindeki muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak her zaman dava açılabileceği, tasarrufun iptali davasının hak düşürücü sürenin geçmiş olmasından dolayı reddi halinde dava tüm davalılar açısından aynı nedenle reddedildiğinden davalılar lehine takdir edilecek vekalet ücretinin maktu olarak hesaplanmasının gerekmesine göre davalı ... vekili ile davacı vekilinin istinaf istemlerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, boşanma dava tarihinden sonra yapılan kredi ödemeleri nedeniyle alacak olduğundan, genel hükümlere dayalı sebepsiz zenginleşme (TBK mad 77 vd.) hukuksal nedenine dayalı alacak isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 18.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            Davalılar ... ile ... vekili tarafından ihtiyati haciz kararına itiraz edilmiş, ihtiyati haciz kararına yönelen itiraz talebi mahkemenin 26/12/2023 günlü ara kararı ile reddedilmiştir. Bu karara karşı davalılar davalılar ... ile ... vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Uyuşmazlık, trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemli açılan davada verilen ihtiyati haciz kararına ilişkindir. Bilindiği üzere uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu hakkında olması halinde 6100 Sayılı HMK'nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır. İstem, haksız fiilden kaynaklanan tazminata (para alacağı) yöneliktir. 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır. Somut olayda, iddia olunan zarar haksız eylemden kaynaklandığından TBK.'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, İİK.277 vd. maddelerine dayalı ipotek tasarrufunun iptali istemi ile açılmıştır. Bu hali ile hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksel 17.Hukuk Dairesine ait olmakla dosyanın anılan Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 10.7.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/84 esas, 2021/212 karar sayılı dava dosyasında verilen tasarrufun İptali-Muvazaa (İİK 277 Ve Devamı-TBK. 19.) talebinin kabulüne karşı, davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava;Tasarrufun İptali-Muvazaa (İİK 277 Ve Devamı-TBK. 19.) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "......

                UYAP Entegrasyonu