Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesindeki açık bir şekilde muvazaa şeklindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Dava, Amasya İli, Merzifon İlçesi, Çaybaşı Köyü yeni 126 ada 187 parsel (eski 695 parsel) 'de bulunan tarla niteliğinde ki taşınmazın TBK m.19 vd. hükümleri uyarınca yapılan devir işlemlerinin muvazaalı olduğunun tespiti ile İİK 277 hükümleri gereğince iptal ve tescile gerek olmaksızın cebri icra yolu ile alacağın tahsiline yetki verilmesi talebine ilişkindir....

    HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı), olmazsa terditli olarak açılan TBK. 19. maddeye Dayalı Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça dava konusu taşınmazın davalı borçlu tarafından alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla diğer davalı üzerine geçirilmesine sebebiyet verildiğinin ileri sürülerek İİK 277 vd. maddeleri gereğince taşınmazla ilgili tasarrufun iptaline ve dava konusu taşınmazlar üzerine İİK 283. madde gereğince alacak sınırlı kalmak üzere cebri icra yoluyla takip yapma hakkı tanınmasına, mahkeme aksi kanaatte olur ise muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tazminata yönelik karar verilmesi talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafça dava dilekçesinde İİK'nun 277 vd. düzenlemesi bulunan tasarrufun iptaline yönelik iddialar ileri sürülerek öncelikle İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptaline karar verilmesi talep edilmektedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık İİK 277. vd. Maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 15.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi hakime aittir. Bir uyuşmazlıkta maddi olayın taraflarca yanlış nitelendirilmesi kendilerini ve hakimi bağlamaz hakim tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlı olup onların hukuki nitelendirmesi ile bağlı değildir. Davacı vekili, dava dilekçesinde davalılar arasında yapılan danışıklı satış işleminin iptalini istemiştir. Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, BK 19.(eski 18.) maddeye dayalı olarak dava açabileceği gibi şartlarının mevcut olması halinde İİK. 277 vd maddelerine göretasarrufun iptali davası açması da mümkündür. Davacının BK 19. maddeye dayalı iptal yolunu seçtiği dava dilekçesinde ve daha sonraki açıklamalardan anlaşılmaktadır....

        İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde ise iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı,alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. BK'nun 19.maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında İİK'nın 277. vd. maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi şartı aranmaz. Dava dilekçesindeki anlatım ve mahkemenin nitelemesi, davanın TBK 19 maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. BK'nun 19....

        Dava, İİK 277 ve TBK 19 maddesi gereğince muvazaa nedeniyle tasarrufun iptaline ilişkin olup, dava konusu taşınmazın borçlu davalı Kemal'den diğer davalı kardeş İklime'ye 24/10/2014 tarihinde tasarruf edildiği, eldeki davanın ise 5 yıllık İİK 284 maddesindeki hak düşürücü süreden sonra 22/05/2020 tarihinde ikame olunduğu, böylece İİK 277 maddesine dayalı tasarrufun iptali davasının hak düşürücü süre yönünden süresinin dolduğunun anlaşıldığı, ancak dava dilekçesinde TBK 19'a dayandırıldığından ve TBK 19 maddesinde de herhangi bir zaman aşımı veya hak düşürücü süre bulunmadığından davacının davasının muvazaa yönüyle incelendiği anlaşılmakla, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü...

        Mahkemece, borçlu şirkete yönelik yapılan devrin İİK 44. maddesinde belirtilen yasal şartları taşımadığı, Türk Borçlar Kanunu'nun 202. maddesi uyarınca bir ticari işletmeyi devralan kişinin malvarlığındaki ve işletmedeki borçlardan sorumlu olduğu, davaya konu ticari işletmenin devri yasanın öngördüğü şekilde borçlulara bildirilmediği gibi, gerekli ilanların da yapılmadığı, bununla birlikte devir tarihi ve haciz tarihi gözönüne alındığında 2 yıllık sürenin dahi geçmemiş olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. Devredilen işletmede haciz yapılabilmesi, devrin muvazaalı olduğunun iddia ve ispat edilmesine bağlıdır. Muvazaa iddiasının bulunmaması halinde, alacaklının, tasarrufun iptali davası açarak alacağına kavuşma imkanı bulunduğu gibi, TBK ve TTK hükümlerine göre açılacak davalarda da devir yargılama konusu yapılabilir....

          ye devir edildiğini, Güven Varlık Yönetimi A.Ş. ile T1 A.Ş....

          Dairemizce verilmiş olan 09/01/2020 tarih ve 2019/2802 esas 2020/25 karar sayılı kararımız " Davacı vekilinin istinaf itiraz başvuru dilekçesi ile iddia savunma ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, 1- TBK 19 ve İİK 277 Ve Devamı maddesine göre tasarrufun iptali davası, Davacı, alacağının tahsilini engelleyen bir işleme karşı, takip yapılmamış olması halinde veya İİK. 284. maddedeki hak düşürücü sürenin geçmiş olması gibi durumlarda 6098 sayılı T.B.K 19. (818 sayılı BK 18.) maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için koşulların varlığı halinde İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufun iptali davası açması da mümkündür. Davacının bu seçimlik haklarından BK 19. maddeye dayalı iptal yolunu seçtiği veya davanın İİK 277 vd maddelerine dayalı iptal istemine ilişkin olduğuna dair husus tespit edilememesi halinde, HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır....

          UYAP Entegrasyonu