DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava ticari alım-satım ilişkisine dayanan fatura karşılığı bakiye alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalı aleyhine Küçükçekmece .... İcra Dairesinin ... E. Sayılı takip dosyası ile cari hesap alacağından kaynaklı 2.652,69 TL asıl alacak üzerinden takip başlattığı ,davalının borcu olmadığı savı ile süresinde takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının 2004 Sayılı İİK'nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde ve dava değeri 2.652,69 TL üzerinden açıldığı anlaşılmakla ; Davalının yetki yönünden yaptığı itiraz öncelikle incelendiğinde ; Dava ve takip konusu, faturaya dayalı bir miktar para alacağı olup, talep edilen borç TBK 89. maddesi uyarınca götürülecek borçlardandır. İİK 50 ve TBK 89 maddeleri gereğince, para borcunun ifa yeri alacaklının yerleşim yeri olduğundan Mahkememiz 'in yetkili olduğu anlaşılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/08/2022 tarihli 2022/291 Esas sayılı ara kararıyla, "...Davanın İİK 277 uyarınca açılmış tasarrufun iptali davası olması ve alacağın para alacağı olması nedeniyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin İİK 281/2 gereğince REDDİNE," karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 05/04/2022 tarih, 2022/147 Esas sayılı hükmünün, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Nazilli İcra Müdürlüğü 2021/4952 esas sayılı İcra takibi ile davalı/borçlu T3 maaşı üzerine konulan 1.sıra haciz işlemine ilişkin tasarrufun İİK.’nun 277 ve devamı maddeleri ile TBK.’nun 19.maddesi gereğince iptali ile müvekkili banka alacağı nedeniyle dava konusu takip ve maaş haczi üzerinde cebri icra yapabilme yetkisi verilmesini bu nedenle Nazilli İcra Müdürlüğünün 2021/4952 Esas Sayılı dosyasına, davalı-borçlunun çalışmakta olduğu kurumdan yapılan kesintiler nedeni ile ihtiyati haciz kararı verildikten sonra gelecek olan kesintiler üzerine ileride telafisi imkansız zararlara ve müvekkil bankanın mağduriyetine yol açmamak için İİK.nun 281.maddesi “Hakim iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında...
Hukuk Dairesi 29.09.2016 tarih 2016/24634 esas 2016/20122 Karar )" şeklindeki gerekçe ile taleplerinin reddedildiğini, icra müdürlüğünün kararının, usul, yasa ve içtihatlara aykırı olduğunu, karara dayanak Yargıtay ilamının konu ile uzaktan yakından ilgisi bulunmadığını, söz konusu ilama konu somut olayda İİK 106 ve 110. Maddelerine dayalı bir haciz kaldırma talebi olmadığını, talep eden, mahkemenin tescil kararına istinaden haczin fekkini talep ettiğini ve Yargıtayın da Mahkemece tescile yönelik kararın haczin kaldırılması için yeterli olmadığını belirttiğini, müvekkilinin talebine ilişkin somut olayın ise bu şekilde olmadığını, müvekkilinin haciz kaldırma talebinin İİK 106 ve 110. maddelerine dayalı olduğunu, İcra Müdürlüğünce yapılan işlemin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kaldırılarak taleplerinin İİK 106 vd. maddeler uyarınca haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini,bu sebeplerle şikayetlerinin kabulü ile İzmir 9....
Davalı borçlu ve 3.kişi dava konusu taşınmazlar üzerinde davacı alacaklı lehine 240.000,00 TL. değerinde ipotek bulunduğunu, bu nedenle aciz durumunun gerçekleşmediğini, taşınmazları davalı oğluna ölünceye kadar bakma akdi ile devir ettiğini savunarak davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece borçlunun taşınmazlarını borcun doğum tarihinden sonra oğlu olan davalı 3.kişiye satarak devir ettiği aile fertleri arasında yapılan tasarrufların İİK.'nun 277 vd. maddelerince iptali tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tasarrufların iptaline verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.'nun 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalarda amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
borcun bugüne kadar da ödenmediğini, alacağın tahsili için-----Esas sayılı dosyası ile borçlular aleyhine icra takibine geçildiğini, davalı ----- kayıtlarının bulunduğunu, taşınmazları mal kaçırma amacıyla elden çıkarıldığının tespit edildiğini, davalılar arasında yapılan taşınmaz satış işlemlerinin muvazaalı olduğunu belirterek, -----numaralı bağımsız bölüm, --------- taşınmazların İİK 281/2 maddesi gereğince ihtiyaten haczine, üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir şerhi konulmasına, davalıların alacakları zarara sokmak kastıyla yaptıkları ----- devir işlemlerinin İİK 277 vd. uyarınca iptaline, mümkün olmadığı takdirde TBK 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptaline, ----------tashihe mahal olmadan İİK 283/1 gereğince, müvekkiline dava konusu taşınmaza ilişkin satış sözleşmesinden kaynaklanan her türlü hak ve alacak ile taşınmaz payları üzerinde,------ dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi verilmesine, davanın 3. şahsın...
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, İİK 154. maddesinde düzenlenen İflas yolu ile takibe karşı yapılan İtirazın kaldırılması ile borçlu şirketin aynı yasanın 158. maddesi gereğince iflasının İstemine ilişkindir. Taraflar arasında, ticari ilişkinin varlığı, davalı şirket tarafından 14.01.2015 tarihinde iflasın ertelenmesi istemli dava açıldığı, açılan davanın davacı şirketin borca batıklıktan çıkmış olması gerekçesi ile 10.10.2019 tarihli kararla reddedildiği, aynı kararda tedbir kararlarının kaldırılmasına karar verilmiş olduğu ve davacının davalı hakkında 23.10.2019 tarihinde iflas yolu ile adi takip başlatmış olduğu konularında herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, takip konusu cari hesap alacağının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, iflas erteleme yargılamasında verilen tedbirin takip yasağını kapsayıp kapsamadığı, takibin İİK 58 vd maddeleri uyarınca usulüne uygun şekilde başlatılıp başlatılmadığı ve kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığıdır....
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere; 1-)Davanın KABULÜ ile ----- maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 2-)Karar ve ilâm harcı olan 683,10-TL harçtan peşin alınan 170,78-TL harcın mahsubu ile bakiye 512,32-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına, 3-)Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ------bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına, 4-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 7-)Davacı tarafça yatırılan 238,58-TL harç ve 1.762,50-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere, toplam 2.001,08-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/378 esas sayılı derdest dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) talepli davada verilen ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması için davalı Hamit Mustafa Aybar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; tbk md.19 ve iik 277 vd. maddeleri gereğince; davalı - borçlunun devrettiği taşınmazlar ile ilgili, söz konusu devirlere ilişkin tasarrufların tapu tashihine mahal olmadan iptaline, söz konusu tasarruflara konu taşınmazların cebri icra yolu ile ordu icra dairesi 2017/7768 e., 2022/19234 e. sayılı dosyalarından olan alacaklarımızı karşılayacak miktarda -dava konusu tasarruflardan sonra konulan haciz ve ipoteklerden önce gelmek üzere- haciz ve satışına, taşınmazların davalılar mülkiyetinde bulunmaması halinde, İİK md. 283/ıı gereğince; davamızın tazminat talebi olarak...
Davalı ..., noterden düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu dükkanı ...dan 18.700,00 TL karşılığında satın aldığını, yine düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile ...'a 22.000,00 TL karşılığında sattığını bildirmiştir. Mahkemece, davalı ...'ın 08/05/2007 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu dükkanı davalı...'a sattığı, bu davanın ise 24/09/2013 tarihinde açıldığı belirtilerek hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Kişisel hak mahiyetinde olan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi tapu siciline şerh edilmediği sürece 3. kişiler açısından ayni etkinlik ve aleniyet kazanmaz....