WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, davalının rekabet yasağını ihlal ettiği iddiasına dayalı olarak açılan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, yukarıda özetlendiği gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6098 sayılı TBK 444. vd. madde hükümleri çerçevesinde çözülmesi gerekirken TBK 27 vd. maddeleri dikkate alınarak sonuca gidilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 11.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ (İİK 277 VE DEVAMI) Yargıtaya Geliş Tarihi:12.12.2016 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; TBK. 19'a dayalı muvazaadan kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 14.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. .......

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2021 NUMARASI : 2020/21E- 2021/738 K DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Didim (Yenihisar) 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/11/2021 tarih, 2020/21 E. 2021/738 K. sayılı hükmünün, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü; İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar T4 ve T5 arasındaki ivazsız tasarruflarının öncelikle TBK 19. md mahkeme aki kanaatte ise İİK. 278 md vd maddeleri uyarınca iptaline ve davacı müvekkile noter beyannamesi ile sabit olduğu üzere esasen T4 ait olan paralardan dolayı T5'a ait görünen Türkiye İş Bankası Didim Şubesinde bulunan TR 48 IBAN numaralı ve TR 78 IBAN numaralı hesaplara cebri icra yolu ile haciz ve alacağına yetecek kadar olan tutarı bu hesaplarda bulunan paralardan tahsil yetkisi verilmesini talep etmiştir....

      Somut olayda, Mahkemece hem TBK 19. maddeye hem de İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak gerekçe belirtilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Davacının dava dilekçesinde İİK 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptalinin talep edildiği görülmüştür. Eldeki davanın tasarrufun iptali davası olarak açılmış olması ve talebin TBK 19. maddesi gereği muvazaaya dayalı iptal davası olarak görülmesi için usulüne uygun ıslah bulunmaması nedeniyle davaya İİK 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali davası olarak bakılması ve ona göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Kabule göre; a) Davacı dosyaya 2013/1608 sayılı takip dosyasından borç ödemeden aciz belgesi ibraz etmiştir. Dava dilekçesi ve dosya içerisinde yer alan icra dosyaları ve belgeler incelendiğinde iş bu aciz belgesinin dayanak hangi icra dosyasına ait olduğu anlaşılamamıştır....

        Bu hususlar ile birlikte somut uyuşmazlık birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafından iptali talep edilen tasarrufun yapıldığı tarih 2016 yılıdır. Oysa davacının (temlik eden) alacağının doğum tarihi ise 2017 yılıdır. Yani, borcun doğum tarihi tasarruf tarihinden daha sonradır. Dolayısı ile davacıya herhangi bir borcu bulunmayan davalının taşınmazın devrini yaparken mevcut olmayan bir borç nedeni ile ileride alacaklı olma ihtimali bulunan kişilerden mal kaçırması söz konusu değildir. Kaldı ki yukarıda da açıklandığı üzere, kesinleşmiş bir icra takibi de bulunmamaktadır. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının terditli olarak açmış olduğu İİK 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali davası ile TBK 19. Maddesine dayalı muvazza iddiasına dayalı iptal davalarının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Somut olayda, davacının talebi tasarrufa konu Manisa ili, Kırkağaç ilçesi, Memiş Mah. 242 ada, 15 parsel 2.kat 2 nolu bağımsız bölüm ile Manisa ili, Soma ilçesi, Köyiçi mevkii, Turgutalp mah. 3530 parsel 1.kat kat 1 nolu bağımsız mesken niteliğindeki taşınmazın ihtiyati haczine karar verilmesi ve davalarının TBK 19 madde uyarınca muvazalı olduğunun tespiti ile İİK 277 madde kıyasen uygulanması neticesinde tasarrufların ipaline ve söz konusu tasarrufa konu taşınmazlar için cebri icra yetkisi verilmesini talep etmiştir. Dava, TBK 19 maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 02/06/2021 tarih ve 431 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1....

        ile davalı ... Şirketi arasında ... nolu Kurumsal abonelik sözleşmesi akdedildiği; davalı borçlu adına düzenlenen Mart-Nisan 2022 tarihli faturaların ödenmemesi sebebiyle davalı aleyhine ferileri ile birlikte takip çıkışı toplamda 4.533,58 TL olan borca ilişkin Merkezi Takip sistemi üzerinden yasal takip yoluna başvurulduğu; takibe borçlunun 18.08.2022 tarihinde itirazda bulunulduğu haklı davanın kabulü ile borçlunun itirazının iptaline ve takibin devamına karar verilmesi, borca itiraz eden davalı aleyhine İİK madde 67/2 uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. SAVUNMA/ Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, şirket her ne kadar tacir olsa da davacıya karşı abone vasfı gereği tüketici konumda olduğundan davanın Tüketici Mahkemelerinde açılması gerektiğini; davacı tarafın abone olan davalının yerleşim yerinde davayı açmadığını ......

          tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          DAVA TÜRÜ : Muhdesat Tespiti ve Alacak DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 10.07.2014 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık; ortaklığın giderilmesi davasının sonuçlanması ve satış parasının maliklere ödenmesinden sonra, taşınmaz üzerindeki yapı nedeniyle satış parasını alanların sebepsiz zenginleştiği (eBK m. 61 vd., TBK m. 77 vd.) iddiasına dayalı alacak istemine ilişkin olup, muhdesat tespiti davanın temelini oluşturmamaktadır. Davanın; eda talebi olan sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak istemi çerçevesinde çözümlenmesi gerektiğinden,Yargıtay Kanunun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.)...

            (İİK mad.281) Ancak, üçüncü kişi hacze dayalı istihkak davası açmışsa (İİK mad.97/6-9) davalı takip alacaklısı geçici veya kesin aciz belgesi sunmak zorunda olmaksızın, bu davaya karşılık tasarrufun iptali davası açabilir. (İİK mad.97/17) Bu durumda, karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davası istihkak davasına bakan icra mahkemesinde incelenerek karara bağlanır. Öte yandan, karşı dava, HMK’nin133. maddesi gereğince cevap dilekçesiyle veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe verilmek sureti ile açılır. Somut olayda, davacı üçüncü kişi tarafından temyize konu istihkak davasının açıldığı, davalı alacaklı vekili tarafından cevap dilekçesi ile birlikte karşı dava olarak tasarrufun iptali davası açılmıştır. Bu durumda, İİK'nin 97/ 17. maddesi gereğince tasarrufun iptali davası ile ilgili esasa ilişkin karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesi hatalı olmuştur....

              UYAP Entegrasyonu