WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şirketi nin iflas kararından sonra müflise ait Uyap üzerinden Şirkete ait menkul gayrimenkul mallar ile nakit parasına olmadığı, alacaklı olduğu dava ve icra dosyası bulunamadığı, alacak kaydı yaptırmak isteyen alacaklıların alacak kayıtlarının kabul edildiğini, alacak kaydı yaptıran alacaklılardan iflasın devamı için iflas giderlerinin karşılanması talebinde bulunan olmadığını, İflas müdürlüğünün gerekçelerinin yerinde olması, İİK. 254 maddesinde aranan şartların oluştuğu, dosyandan ödeme yapılmadığından aciz belgesi düzenlenmesine yer olmadığını belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, İİK nun 254. maddesi gereği iflasın borçlu olarak kapatılması istemine ilişkin olup talebin yasal dayanağı İİK. 254. maddesidir. Karar tarihindeki yürürlükte olan İİK 254. maddesinde; ''Paralar dağıtıldıktan sonra idare iflasa hükmeden mahkemeye son bir rapor verir. Mahkeme iflasın idaresinde hata ve noksan görürse icra mahkemesine bundan haber verir....

    İcra Müdürlüğünün 2018/5229 Esas sayılı dosyası ile 4-5 örnek ilamlı takip başlattıklarını, borcun ödenmediğini, takibin kesinleştiğini, bunun üzerine, İİK' nun 43. maddesine göre ilamlı takip yolundan, bir defaya mahsus iflas yoluna geçildiğini, borçluya iflas ödeme emrinin tebliğ edildiğini, bu takibin de kesinleştiğini, borçlunun iflasa tabi olduğundan, İİK' nın 159/2 maddesi gereği teminat aranmaksızın muhafaza tedbirlerinin emredilmesi ile, İİK 37 - 43 - 177/4 göre davalı borçlu şirketini iflasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davacı vekili; 28/01/2021 tarihinde davasını ıslah ederek, davalı borçlu şirketin İİK 177/4 maddesi gereğince doğrudan iflasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; davacının kötü niyetli olduğunu, davacının alacağının kaynağı olan İzmir 5. Tüketici Mahkemesi dosyası kesinleşmeden İzmir 12....

      HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle: 1-İİK 254. maddesi uyarınca iflasın kapatılması koşulları oluşmadığından ... Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin iflasının kapatılması isteminin REDDİNE, 2-Yargılama masraflarının müflis üzerinde bırakılmasına, 3-Davacı harçtan muaf olmakla harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK 341 ve İİK 254/son maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/09/2023 BAŞKAN ... ÜYE ... ÜYE ... KATİP ......

        nin İİK 177/1-2 maddesi uyarınca İFLASINA, İflasın 02/02/2023 tarihi saat 16:00 itibariyle açılmasına, Kararın derhal ... İflas Müdürlüğüne ve ......

          İİK m.105'de “Geçici aciz vesikası” ve İİK m.143'de haciz yoluyla takiplerde borç ödemeden aciz vesikası (kesin aciz vesikası) düzenlenmiştir. Geçici aciz vesikası, İİK m.143'de düzenlenen kesin aciz vesikası gibi icra müdürlüğü tarafından re'sen düzenlenmesi gereken bir belge değildir. İcra müdürlüğünün düzenlemesi gereken tek aciz vesikası İİK m.143'de tanımlanan kesin aciz vesikasıdır. “Borç ödemeden aciz vesikası” kenar başlıklı İİK m.105'de “Haczi kabil mal bulunmazsa haciz tutanağı 143. maddedeki aciz vesikası hükmündedir. İcraca takdir edilen kıymete göre haczi kabil malların kifayetsizliği anlaşıldığı surette dahi tutanak muvakkat aciz vesikası yerine geçerek alacaklıya 277. maddede yazılı hakları verir” denilmiştir. Yani haciz sırasında borçlunun haczi kabil hiçbir malının bulunmadığının haciz tutanağı ile tespit edilmesi halinde, bu haciz tutanağı İİK m.143 anlamında borç ödemeden aciz vesikası hükmünde olacaktır....

          İİK.72 maddesine dayalı genel hükümlere tabi menfi tespit davası niteliğinde olduğuna ilişkin beyan yada açıklama bulunmamaktadır. Davanın sebebi takip alacaklısının, takip dışı davacı 3.kişinin takip borçlusuna borcu olmadığını bildiği halde kötü niyetle onu hataya düşürerek borcun zimmetinde sayılmasını sağlamış olduğu iddiasına dayalı olup İİK. 89 maddesinden kaynaklanan menfi tespit davası niteliğindedir. Davacının bu istinaf sebebi yerinde değildir. Dava dilekçesi incelendiğinde, İİK 89/3 haciz ihbarnamesinin 22/10/2019 tarihinde tebliğ edildiğinde müvekkili firmanın itirazlarını yapmış olduğunu ve sorun olmadığını düşündüklerinin beyan edildiği görülmüştür. Haciz ihbarnamesinden itiraz yaptıklarını belirttiği 07/11/2019 tarihi itibariyle haberdar olmuştur. Somut olayda 3. haciz ihbarnamesi 19/10/2019 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen dava 15 günlük süre geçirildikten sonra 21/09/2020 tarihinde açılmıştır....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Tüm dosya kapsamı icra dosyası ile birlikte değerlendirildiğinde; Şikayet 26/08/2021 tarihli istihkak iddiasında İİK 99 maddesinin uygulanması yönündeki memur kararının kaldırılmasına dairdir. İİK m. 99 hükmü mahcuzun münhasıran 3. Şahsın elinde haczedilmiş olması halinde 3. Şahsın istihkak iddiasının reddi davası açmak üzere icra memurluğunca alacaklıya 7 günlük süre verilmesini anlatır.Bu düzenleme bakımından haciz mahalinin borçlu ile herhangi bir şekilde irtibatlı olmaması gerekir. Şikayet konusu 23/08/2021 tarihli Halkapınar Mah. 1203/1 No:61 Konak/İzmir adresinde tatbik edilen haciz zaptı incelendiğinde ; haciz adresinde borçluya ait bir belge bulunmadığı, 3 kişinin vergi levhasını ibraz ettiği ,haciz adresinin kayıtlı adresi olduğu anlaşılmıştır....

          tarihinde 2009/4309 sayılı, tazminatlar için 4.3.2011 tarihinde 2011/2158 sayılı dosya ile icra takibi yapıldığı borçlu hakkındaki icra takiplerinin kesinleştiği, 2011/2158 sayılı takip dosyasından 5.8.2011 tarihli kati aciz belgesinin sunulduğu, İİK 278/1., 2.madde gereğince ivazsız tasarrufların butlanı için öngörülen sürenin haciz veya aciz veya iflastan evvelki iki yıl içinde yapılan tasarruflar için geçerli olduğu, dava konusu taşınmazın 22.9.2008 tarihli satış tarihi ile 5.8.2011 tarihli kat'i aciz belgesi arasında İİK 278/2.maddesinde öngörülen iki yıllık süre geçmiş olduğundan dava konusu tasarrufun İİK 278.madde gereğince iptalinin mümkün olmadığı, İİK 280/1 madde gereğince malvarlığı borçlarına yetmeyen borçlunun, alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edilebilir hükmünü içerdiği, somut olayda...

            Dava; İİK nun 254. Maddesine göre açılmış iflasın kapatılması istemine ilişkindir. İİK nun 254/1. Maddesinde, "Paralar dağıtıldıktan sonra idare, iflasa hükmeden mahkemeye son bir rapor verir. Mahkeme iflasın idaresinde hata ve noksan görürse icra mahkemesine bundan haber verir....

              İİK.182.maddesi uyarınca iflasın kaldırılması ve itibarın iadesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu