Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 12/02/2015 tarihli haciz sırasında herhangi bir istihkak iddiasında bulunulmamış olup, davacı 3. kişi vekilinin icra dosyasına sunmuş olduğu, 17/02/2015 tarihli dilekçe içeriğinde istihkak iddiasında bulunduğu, bu nedenle İcra Müdürlüğünce istihkak iddiasına karşı itirazların sunulması hususunda İİK 96 maddesi gereğince alacaklı ve borçluya tebligat yapılması hususundaki kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı 3. kişi vekili tarafından masraf verilmediği için istihkak iddiasının alacaklı ve borçluya tebliğ edilmediği, istihkak prosedürü tamamlanmadığı için, 12/02/2015 tarihinde haczedilen malların iadesi yönündeki talebin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, karar şikayet eden vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Şikayet edenin İİK 97-99 maddelerinin uygulanmasına yönelik temyizi yönünden; İcra Mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği...
Ancak itiraz sıraya dahil olmakla birlikte alacağın esas ve miktarına da ilişkinse bu durumda şikayet yolu ile tetkik merciinde ileri sürülemez. Şikayet ise, takip hukukunun temel kurumlarından olup, icra dairelerinin yolsuz işlemleri hakkında ilgililere icra tetkik merciine başvurmaları ile bu yolsuz işlemlerin kaldırılması veya düzeltilmesi imkanını tanıyan İİK 16- 18 ve 22.maddelerinde düzenlenmiş bir yasa yoludur. İİK'nun 16. maddesine göre icra dairesinin, sıra cetvelini yaparken takip hukukuna ilişkin hükümlere aykırı davranması ve yapılan işlemin olaya uygun olmaması halinde İİK'nun 142/son maddesine göre sıraya ilişkin olarak şikayet yoluna gidilebilir....
Bu sebeplerle kararı temyiz eden şikayet eden vekilinin temyiz istemi İİK’ nun değişik 365/son madde hükmü gereğince reddedilmelidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle şikayet eden vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İflas idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlara karşı... ' ilişkin olup, İİK 363/1 maddesi gereğince mahkeme kararının nitelik itibariyle kesin olduğu, istinaf yoluna başvurulabilecek kararlardan olmadığı anlaşıldığından şikayetçinin istinaf başvuru dilekçesinin İİK 363/1 365/son ve HMK 352/1- b maddeleri gereğince REDDİNE dair aşağıdaki şekilde oy birliğiyle hüküm tesisi cihetine gidilmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda İzah Edildiği Üzere; Şikayetçinin istinaf başvuru dilekçesinin İİK 363/1 365/son ve HMK 352/1- b maddeleri gereğince REDDİNE Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile eksik 4,90 TL harcın şikayetçiden alınarak hazineye gelir kaydına, Dosyada gider avansından artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince ilgilisine iadesine, Şikayetçi tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin şikayetçi taraf üzerinde bırakılmasına, HMK.'...
İİK. 142.maddesinde açıkça "her alacaklı" denilmek suretiyle şikayet hakkı da borçluya teşmil edilmeyecek şekilde ifade edilmiş olduğundan borçlunun şikayet hakkı yoktur. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2002/3156 E. 2002/4717 ilamı uyarınca, “Ancak Yasanın 142. maddesinde açıkça "her alacaklı" denilmek suretiyle şikayet hakkı da borçluya teşmil edilmeyecek şekilde ifade edilmiş olduğundan borçlunun şikayet hakkı yoktur. Esasen bir alacaklının sırasına itiraz etmekte borçlunun hukuki yararı, dolayısıyla da davacı-borçlunun aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır.” İİK.142. maddesinde geçen “alakadarlar” borçluyu değil pay hakkı kazanan alacaklıları ifade eder. Alacaklıların dışında borçlunun bu davayı açmakta HMK.114/h kapsamında; hukuki yararı yokluğundan davanın Usulden reddine '' kararı verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 9....
HD' sinin 24/04/2017 gün 2014/22879 E. 2017/4514 K sayılı kararıyla ; temyiz nedenlerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi ilamının bozulmasına karar verildiğini, bozma ilamı doğrultusunda yerel mahkemece yeniden yapılan yargılama neticesinde 13/12/2019 gün 2017/762 E. 2019/669 K. sayılı kararla, müvekkil şirket yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verildiğini, müvekkilin alacaklı tarafa herhangi bir borcu olmadığının ortaya çıktığını, İİK 40 maddesi uyarınca icranın eski hale getirilmesi gerektiğini, bu bağlamda teminatın iadesinin talep edildiğini , icra müdürlüğü tarafından taleplerinin reddedildiğini beyanla, müdürlükçe verilen kararın kaldırılarak teminatın iadesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece 24/03/2021 gün 2021/72E. 2021/375K.sayılı kararla “ Şikayetin REDDİNE, “ karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğüne itirazda bulunduklarını, bu şekilde birinci haciz ihbarnamesine itiraz edildiğinden, buna dayanılarak çıkarılan İİK 89/2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin tebliğinin hukuki sonuç doğurmayacağını beyanla İİK m. 89/1 tebligatının usulsüz olduğunun tespiti ile tebliğ tarihinin 29/07/2022 öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, İİK m. 89/1 birinci haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğinin öğrenildiği 29/07/2022 tarihinden sonra süresi içerisinde itiraz edildiğinden, buna dayanılarak çıkarılan İİK m. 89/2,3 ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin hukuken sonuç doğuramayacağından iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1)İİK'nın 337/a ve İİK'nın 345/a maddesinden kurulan hükümlere yönelik incelemede; Sanığın üzerine atılı “Ticareti Usulüne Aykırı Terk Etmek” suçunun ve "sermaye şirketinin iflasını istememek" suçunun takibi şikayete bağlı olup, İstanbul Ümraniye Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün 10.03.2015 tarih ve 9558 sayılı yazısı ile borçlu şirketin 31.10.2012 tarihi itibariyle re'sen terk işleminin yapıldığının bildirildiği ve şikayetçi vekilinin İİK'nın 347. maddesinde düzenlenen bir yıllık süreler geçtikten sonra 20.08.2014 tarihinde şikayette bulunması nedeniyle İİK'nın 347. maddesi gereğince şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi yerine İİK'nın 349/6. maddesi gereğince şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi, 2- İİK’nın 331. maddesinden kurulan hükme yönelik incelemede; Şikayet dilekçesinde sanığın hangi eylemleriyle yetkilisi olduğu ticaret şirketinin mevcudunu eksilttiği...
İİK 235/2. maddesinin açık hükmü karşısında kendilerine tebligat yapılan bu tarafların davada hasım olarak bulunmaları mümkün değildir. Bu davalıların alacağına şikayetçinin bir itirazı olmamıştır. HMK’nın 114 ve 115.maddeleri uyarınca bir uyuşmazlıkta davalı taraf ehliyeti dava şartı olup mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiğinden mahkemece taraf ehliyeti olmayan SGK’nın taraf gösterilmiş olması da temyiz hakkı doğurmayacağından şikayet olunan SGK’nın temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan SGK vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK'nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, İİK 142. maddesi gereğince açılan sıra cetveline itiraz davasıdır. İİK' nın 142. maddesinin son fıkrası uyarınca alacaklının itirazı, itiraza konu ettiği alacağın esas ve miktarına ilişkin olmayıp sadece sırasına ilişkinse, bunun şikayet yolu ile icra tetkik merciine arz olunması gerekir. Ancak itiraz sıraya dahil olmakla birlikte alacağın esas ve miktarına da ilişkinse bu durumda şikayet yolu ile tetkik merciinde ileri sürülemez. Şikayet ise, takip hukukunun temel kurumlarından olup, icra dairelerinin yolsuz işlemleri hakkında ilgililere icra tetkik merciine başvurmaları ile bu yolsuz işlemlerin kaldırılması veya düzeltilmesi imkanını tanıyan İİK 16- 18 ve 22.maddelerinde düzenlenmiş bir yasa yoludur....