İcra Hukuk Mahkemesi 16.07.2020 tarih, 2020/127- 494 sayılı kararı ile yetki itirazını kabul ederek yetkili icra dairesinin Bakırköy olduğuna hükmedildiği, borçlu tarafından yetkisizlik kararı sebebi ile icrai hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, icra müdürlüğünce hacizlerin kaldırılması yönünde mahkemece karar verilmediğinden talebi reddine karar verildiği, borçlu tarafından yetkisizlik kararının verilmesi ile yetkisiz icra müdürlüğünce konulan hacizlerin hükümsüz kalacağından ve hacizlerin kaldırılması için yetkisizlik kararının kesinleşmesi gerekmediği beyan edilerek icrai hacizlerin kaldırılması gerektiğinden bahisle icra müdürlüğünün 15.08.2020 tarihli kararının kaldırılmasının talep edildiği, mahkemece icrai hacizlerin kaldırılması gerektiğinden bahisle şikayetin kabulüne ve müdürlük kararının kaldırılmasına karar verildiği, davalı tarafça yetkisizlik kararının sonucu beklenilmeden hacizlerin kaldırılmasının hatalı olduğu, davacının ihtiyati hacizlerin kaldırılması taleplerinin...
Bağımsız Bölüm üzerindeki tüm ihtiyati ve icrai hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/320 D.İş sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması için alacaklı vekilince 01/03/2021 havale tarihli dilekçesi ile ihtiyati haczin kaldırılması talebi birlikte değerlendirildiğinde; icra dosyasından konulan tüm hacizlerin kaldırılması istemi, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, hacizlerin kaldırılması için anılan yasa hükmüne uygun olarak tahsil harcının ödenmesi zorunlu olduğundan icra müdürlüğünce takip çıkış miktarı üzerinden % 4,55 oranında alınan tahsil harcı alınması yönündeki kararının usul ve yasaya uygun olduğu, ancak takibin diğer borçlusu yönünden takibin kesinleşmesi nedeniyle talebin reddine ilişkin gerekçenin yerinde olmadığı gerekçeleri ile şikayetin kısmen kabulü ile; Mersin 6....
Bu nedenlerle, ihtiyati haciz icra takip işlemi olmayıp, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce ya da sonra uygulanan ve HUMK.nun 101. ve bunu izleyen maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir benzeri bir işlem olduğundan, İİK.nun 289. maddesinde öngörülen takip yasağından sayılamaz. Bu nedenle ihtiyati hacze binaen yapılan işlemlerin icra takip işlemi olmadığının kabulü gerekir. Dolayısıyla, tahsil harcı, ancak icra takibi sırasında, takip dosyasına münhasıran yapılan ödemelerden kesilen bir harç olup, takip kesinleşmediği müddetçe ihtiyati haciz, icrai hacze dönüşmeyeceğinden ve dolayısıyla bu durumda ihtiyati haciz icra takip işlemi sayılamayacağından, ihtiyati haciz kapsamında, ihtiyaten haczedilen araçlardaki haczin fekki nedeniyle tahsil harcının kesilmesi mümkün değildir....
Bu nedenle, ihtiyati haciz icra takip işlemi olmayıp, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce ya da sonra uygulanan ve HMK’nun 389. ve bunu izleyen maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir benzeri bir işlemdir. Bu nedenle ihtiyati hacze binaen yapılan işlemlerin icra takip işlemi ile aynı sonuçları doğurmadığının kabulü gerekir. Dolayısıyla, tahsil harcı, ancak icra takibi sırasında, takip dosyasına münhasıran yapılan ödemelerden kesilen bir harç olup, takip kesinleşmediği müddetçe ihtiyati haciz, icrai hacze dönüşmeyeceğinden ve dolayısıyla bu durumda ihtiyati haciz icra takip işlemi sonucunu doğurmayacağından ihtiyati haciz kapsamında, ihtiyati hacizlerin fekki ve teminat mektubunun iadesi talebi nedeniyle tahsil harcının alınması mümkün değildir. Somut olayda, icra takibine başlanmış ise de henüz icra takibi kesinleşmemiş olup, ihtiyati haciz icra-i hacze dönüşmediğinden, ihtiyati hacizlerin fekki ve teminat mektubunun iadesi sırasında tahsil harcı alınamaz....
Maddesinin karşılığının 6100 sayılı HMK’da bulunmadığından, ihtiyati haciz kararından sonra bu kararı veren mahkemenin bulunduğu yer icra dairesinin sırf o yer mahkemesinde ihtiyati haciz kararı verilmesi sebebiyle yetkili hale gelmeyeceğini, alacaklı vekilince alınan ihtiyati haciz kararı sonrası icra takibine yetkisizlik kararı ve sonrasında göndermeme kararı ile açılmamış sayıldığına göre ihtiyati haciz kararının icrai hacze dönüştürüldüğünün kabulünün mümkün olmadığını ve ihtiyati haczin hükümsüz kaldığının ortada olduğunu, icra müdürlüğünce verilen karara göre ihtiyati haczin kesin hacze dönüştürülemediğine göre süresinde tamamlanamayan merasim nedeniyle ihtiyati haciz kararının kendiliğinden hükümsüz kaldığını, itirazların da kararı veren mahkemeye değil icra hukuk mahkemesine yapılmasının gerektiğini, yetkisiz icra dairesinde ihtiyati haciz kararının halen devam ettiğinden bahsetmenin hukuka ters düştüğünü, bu nedenle usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak...
Dolayısıyla tahsil harcı, ancak icra takibi sırasında, takip dosyasına münhasıran yapılan ödemelerden kesilen bir harç olup, takip kesinleşmediği müddetçe ihtiyati haciz, icrai hacze dönüşmeyeceğinden ve dolayısıyla bu durumda ihtiyati haciz icra takip işlemi sonucunu doğurmayacağından ihtiyati haciz kapsamında, ihtiyati hacizlerin fekki ve teminat mektubunun iadesi talebi nedeniyle tahsil harcının alınması mümkün değildir (Yargıtay 12. H.D. 29/06/2022 tarih, 2022/1389 E., 2022/7989K. Sayılı ilamı). Somut olayda; davacı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ancak davacının takibe itirazı nedeniyle henüz icra takibinin kesinleşmediği dolayısıyla davacı aleyhine konulan ihtiyati hacizlerin kesin hacze dönüşmediği anlaşıldığından, ihtiyati hacizlerin kaldırılması sırasında tahsil harcı alınması mümkün değildir. Bu nedenlerle Mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından "..İİK'nin 266. maddesinde; “Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer” hükmü yer almaktadır. Buradaki “..takip başladıktan sonra bu yetki icra mahkemesine geçer” hükmü gereği, tasarrufun iptali davasının davalısı konumundaki şikayetçi hakkındaki ihtiyati haciz kararının asıl takibin başlatıldığı icra dosyasında tatbik edilmesi nedeni ile teminat karşılığında ihtiyati hacizlerin kaldırılması isteminin icra mahkemesince değerlendirilmesi gerekir. Davacı aleyhine İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen ihtiyati haciz kararını infaz edilmiş olup ihtiyati haciz, icrai hacze dönüşecektir. Davacı vekili teminat mukabili ihtiyati hacizlerin fekkini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından "..İİK'nin 266. maddesinde; “Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer” hükmü yer almaktadır. Buradaki “..takip başladıktan sonra bu yetki icra mahkemesine geçer” hükmü gereği, tasarrufun iptali davasının davalısı konumundaki şikayetçi hakkındaki ihtiyati haciz kararının asıl takibin başlatıldığı icra dosyasında tatbik edilmesi nedeni ile teminat karşılığında ihtiyati hacizlerin kaldırılması isteminin icra mahkemesince değerlendirilmesi gerekir. Davacı aleyhine İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen ihtiyati haciz kararını infaz edilmiş olup ihtiyati haciz, icrai hacze dönüşecektir. Davacı vekili teminat mukabili ihtiyati hacizlerin fekkini istemiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, alacaklının ihtiyati haczin infazını ve infazdan sonra icrai haczi yasada belirtilen sürelerden sonra istediğini, taşınmaz üzerine konulan haczin müvekkiline 103 davetiyesi ile bildirilmemesi nedeniyle mahkemenin süreden red kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına, haciz kararının hükümsüz olduğunun tespitine, hacizlerin kaldırılmasına, mahkeme aksi kanaatte ise meskeniyet iddialarının kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ihtiyati haczin hükümsüz kaldığı iddiasıyla haczin kaldırılması ve İİK'nın 82/1- 12 maddesi uyarınca meskeniyet şikayetine ilişkindir. Somut olayda, İzmir 4....