karar verilmiş olmakla, davalı vekili ihtiyati tedbirin kaldırılması yada teminatın artırılması talebinde bulunmuş ise de, davanın muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davası olduğu, taşınmazın aynına yönelik bir dava olduğu, tedbirin kaldırılmasının davacı yönünden ileride telafisi güç zararlara yol açma ihtimali bulunduğundan yerel mahkemenin tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davanın 30.000 TL değer gösterilerek açıldığı, tedbirin dava değerinin dava değerinin %5'i oranında teminat alınması karşılığında verildiği, 6100 sayılı HMK'nun ihtiyati tedbirde teminat gösterilmesi başlıklı 392/1....
İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili ihtiyati tedbire itiraz dilekçesi ve duruşmadaki beyanında; mahkemece konulmuş olan ihtiyati tedbirin yasal koşullarının oluşmadığını, müvekkilinin taşınmazdaki hisselerinin tamamına ihtiyati tedbir konulduğunu, ihtiyati tedbir kararının davacı vekilinin talebini dahi aştığını, dolayısıyla yasal koşulları bulunmayan ihtiyati tedbirin kaldırılmasını, mahkeme aksi kanaatte ise davacının talebini aşan kısımdaki ihtiyati tedbirin kaldırılmasını ve dava değerine göre usulüne uygun olarak teminat alınmasını talep etmiştir. İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanında; davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının reddine karar verilmesini talep ettiğini, ayrıca davalının hisseleri üzerine Mersin 12. AHM.'...
Maddesine göre, karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir. Esas hakkında dava açıldıktan sonra, itiraz hakkında, bu davaya bakan mahkemece karar verilir. İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler.İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır....
Üçüncü kişinin itirazı üzerine mahkemece duruşma açılmış ve yapılan duruşma neticesinde 19/03/2021 tarihli ara karar ile üçüncü kişinin ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine, ihtiyati tedbirin rızai temlike engel olduğu ancak cebri satışa engel olmadığının tespitine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbirin cebri satışa engel olmadığı yönündeki kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Davalı vekili tarafından davacıya kurumun tebliğ ettiği ödeme emrinden kaynaklı mahkememiz tarafından ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne ilişkin kararın kaldırılmasına yönelik itiraz değerlendirildiğinde; davacının başka gelirinin olmadığı, maaş haczin devam etmesinde davacı yönünden telafisi imkansız zarara neden olacağı ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kısmen kabulüne karar verilen ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." Gerekçeleriyle," Davacı vekilinin ihtiyati tedbir kararına karşı itirazı değerlendirildiğinde ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine, " şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
Yine verilecek ihtiyati tedbirin uyuşmazlığın mahiyetini ve esasını çözer nitelikte olmaması gereklidir. Bu itibarla; ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbirin reddine ilişkin verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Bu değerlendirmeler doğrultusunda; davacının istinaf başvurusunun HMK m.353/1- b-1 uyarınca oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Hâl ve şartlarda değişiklik bakımından o anda kanun yoluna başvurulamaması, daha sonra işin esasıyla ilgili kanun yoluna başvurulması durumunda, bu hususun incelenmeyeceği anlamına da gelmez.” ifadesi karşısında, ihtiyati tedbire ilişkin tüm kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceği kabul edilemez. 7251 sayılı yasa ile değişik HMK.nun 341. maddesinin 1. fıkrası da HMK.nun 391 ve 394. maddelerine paralel bir düzenleme getirmiş ve “ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara" karşı istinaf yoluna başvurulabileceğini düzenlemiştir. Sonuç itibarıyla kanun koyucu, ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara kanun yollarının kapalı olmasını öngörmüştür....
Somut olayda, davalı ... vekili tarafından, ... tarihli dilekçeyle ihtiyati hacze ilişkin durum ve şartların değiştiği iddiasıyla ihtiyati haciz kararının kaldırılması talep edilmiş olup, ilk derece mahkemesinin ... tarihli ara kararıyla ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını gerektirir bir durum oluşmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş, ret kararı da davalı tarafından istinaf edilmiştir....
Kanun yoluna başvurulmuş olması, tedbirin uygulanmasını durdurmaz. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun, 28/07/2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı Yasanın 34.maddesi ile değişik 341.maddesine göre ilk derece mahkemelerinin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabilir. Somut olayda, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verildikten sonra, itiraz halinde taşınmaz değerinin belirlenmesini müteakip teminat karşılığı tedbir kararı verilebileceği tensip zaptı ile ihtar edilmiş; herhangi bir ara karar alınmaksızın doğrudan Tapu Müdürlüğüne yazılan müzekkere ile taşınmazlar tapu kaydına tedbir konulmuştur....
konusu taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulduğu görülmüş ise de, 2021/10 D.İş sayılı dosyasında ihtiyati tedbirin 3 ay süre ile verildiği, ihtiyati tedbir kararının 25/04/2021 tarihinde sona erdiği, davacının esas hakkındaki davasını açarken dava dilekçesinde dava konusu taşınmaza ihtiyati tedbir süresi dolduktan sonra yeniden ihtiyati tedbir konulmasını talep etmediği gibi ilerleyen aşamalarda da bu yönde bir talebi olmamasına rağmen mahkemenin 2021/313 Esas sayılı dosyasında 26/04/2021 tarihinde re'sen dava konusu taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesinin hatalı olduğu anlaşılmakla birlikte , davalının tedbir kararına itirazı üzerine yapılan duruşmada ,davacının tedbir kararının devamını talep ettiği, bu aşamada tedbirin kaldırılması halinde aile konutu için kanunen sağlanan korumanın etkisiz hale geleceği, bu nedenle davacının tedbir kararının devamına karar verilmesi talebi de dikkate alınarak davalının tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesinde...