Asliye Ticaret Mahkemesi'nde borçlu şirket hakkında görülmekte olan iflasın ertelenmesi davasında verilen 03.02.2014 tarihli tedbir kararına dayanarak, ihtiyati hacizlerin kaldırılması isteğiyle şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. Borçlu şirketin, istemine dayanak yaptığı...15. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/42 Esas ve 03.02.2014 tarihli tedbir kararı ile; “...İİK.nun 206/1. maddesindeki takipler ve rehinli takipler hariç olmak üzere... tüm icra ve iflas takipleri, haciz, ihtiyati haciz, e-haciz, tedbir, satış ve muhafaza işlemlerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına..." karar verildiği anlaşılmaktadır. 03.02.2014 tarihli tedbir kararında, tedbirin ihtiyati hacizleri kapsayacağı açıkça belirtildiğinden, söz konusu tedbir kararı, ihtiyati haczin infazını engeller mahiyette olup; anılan tedbir kararı uyarınca ve tedbir devam ettiği sürece, borçlu şirket hakkında ihtiyati haciz işlemi uygulanması mümkün değildir....
Görüldüğü üzere, 06.07.2015 tarihli tedbir kararında, tedbirin ihtiyati hacizleri kapsayacağı açıkça belirtildiğinden söz konusu tedbir kararı, ihtiyati haczin infazını engeller mahiyette olup, anılan tedbir kararı uyarınca, borçlu şirket hakkında ihtiyati haciz işlemi uygulanması mümkün değildir. Bu durumda, alacaklı tarafından borçlu şirket hakkında 06.07.2015 tarihli tedbir kararından sonra alınan 18.09.2015 tarihli ihtiyati haciz kararına istinaden ihtiyati haciz uygulanması, ihtiyati tedbir kararı içeriğine aykırıdır. O halde, mahkemece, ihtiyati hacizden önce alınan tedbir kararı gereğince, şikayetin kabulü ile ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, bu yöndeki şikayetin reddi isabetsizdir....
Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/996 esas sayılı dosyasından müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğundan bahisle ihtiyati haczin kaldırılması yine İİK 266. maddesi gereğince ihtiyati haczin ve araç üzerindeki yakalamanın kaldırılması talep edilmiş ise de, icra dosyasında şikayete konu edilen ihtiyati haciz kararının İİK'nun 264/3. maddesi uyarınca yargılama sırasında verilen ihtiyati haciz kararı olduğu, gerçekte ihtiyati tedbir niteliğinde bir karar olduğu, davacı vekilinin öncelikli talebinin müvekkiline yapılan tebligatların usulsüz olması nedeniyle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına yönelik olması ve diğer taleplerinin de bu talebine bağlı olması nedeniyle söz konusu talepler hakkında değerlendirme ve inceleme yapmak görevinin ihtiyati haciz kararını veren mahkemeye ait olması nedeniyle dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden...
KARŞI OY Uyuşmazlık tasarrufun iptali davasında İİK 281. maddesinin 2. fıkrasına göre verilen 21.09.2010 tarihli ihtiyati haciz kararının tapu kaydına 25.10.2010 tarihinde işlenmesinden ve taşınmazın 39/5000’lik kısmının 22.07.2011 tarihinde ... tarafından şikayetçi ...’e satılmasından sonra borçlu vekilinin 09.04.2013 tarihli talebi ile İİK’nın 106 ve 110. maddeleri gereğince ihtiyati haczin kaldırılması karşısında taşınmazın tapu kaydına konulan 16.07.2013 tarihli ihtiyati haczin yeni bir haciz niteliğinde olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre 16.07.2013 tarihli haczin kaldırılmasının gerekip gerekmediğine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında yargılama usulü ile ilgili İİK 281. maddesinin 2. fıkrasında “Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklıların talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur…” hükmüne yer verilmiştir....
Bu proforma faturada davacının da imza ve kaşesi bulunmaktadır. Taraflar arasındaki mailler ile de sözleşmenin bazı kısımlarının revizyona uğradığı ise ihtilaf konusu değildir. İhtiyati haciz isteyen davacı tarafından malın teslim edilmediği ve peşinatın da iade edilmediğinden bahisle peşinat tutarınca ihtiyati haciz talep edilmiş, mahkemece talebin kabul edilmesi üzerine ihtiyati haczin şartlarının bulunmadığı iddiasıyla ihtiyati haczin kaldırılması istemiyle incelemeye konu itiraz yapılmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun 257/1. Maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK'nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ''alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması'' yeterlidir....
Asliye Ticaret Mahkemesi 2024/21 Esas sayılı menfi tespit dosyasında verilen tedbir kararı gereğince ihtiyati haczin reddine karar verilmesinin hukuken mümkün olmadığını, dosyada verilen tedbir kararının içeriğinden ihtiyati haczi kapsayan bir tedbir söz konusu olmadığını, bu nedenle verilen tedbir kararının ihtiyati haciz açısından hüküm ifade etmediğini, çekin icra takibine konu edilmesinin önlenmesine ilişkin tedbir kararının ihtiyati haciz açısından hiçbir hüküm ifade etmediğini, ihtiyati haciz hukuki niteliği gereği icra takip işlemi olmadığını ve icra dosyasına verilecek kararların ihtiyati haczi kapsamadığını, ihtiyati hacze ilişkin tüm işlerinin devam edilmesi gerekirken Mahkemece hatalı bir karar verilerek asıl alacağımıza ulaşılmasının engellendiğini, kararının kaldırılmasını ve ihtiyati haczin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak...
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 18.06.2012 tarih 2012/89 Esas-2012/165 Karar sayılı kararındaki "İhtiyati haciz kararının ilgili tenfiz kararı hakkında hüküm kesinleşinceye kadar devam edeceğinin tespitine" ilişkin hükmün 2. bendi, tedbir niteliği taşımakta olduğundan İcra Müdürü ihtiyati tedbirin gerçekleştirilmesinde infaz memuru sıfatı taşımaktadır. 6100 sayılı HMK'nun 394. madde (HUMK m. 101) ve bunu izleyen maddeler uyarınca mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararlarının esasına ve infazına yönelik şikayetlere de tedbir kararını veren mahkemece bakılması zorunludur. İstanbul 46....
Esas ve ... Esas sayılı dosyalarına müzekkere yazılarak devam eden bir ihtiyati tedbir kararının olmadığının ihtiyati tedbir kararının ortadan kalktığının bildirilmesi ile dosya içerisinde yatan paranın alacaklıya ödenmesinin bildirilmesine, süresi içerisinde uygulanmayan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 08/06/2022 tarihli ara kararı ile davacılar vekili tarafından Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11....
Tarafların ihtiyati tedbir talepleri yönünden bu usul ve esaslara uygun inceleme yapılması ve tensip ara kararından ayrı olarak gerekçeli ihtiyati tedbir talebi ara kararı oluşturulup, taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilerek karara itiraz edilmesi veya istinaf yoluna başvurulması halinde yasal süreler göz önüne alınarak gerekli kararın verilmesi ve gerekli işlemin yapılması zorunludur. İhtiyati haciz ve ihtiyati haciz şartları 2004 s.İİK.nun 257.m.de :" - Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin takipten ve hacizden önce ihdas edilmiş bulunan ihtiyati tedbir kararını icra takip dosyasına sunarak takibin durdurulması ile müvekkilinin malları, hak ve alacakları üzerindeki ihtiyati hacizlerin fekkini talep ettiklerini, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini ancak mevcut hacizlerin fekki taleplerinin reddedildiğini, takipten önce ihdas edilmiş ihtiyati tedbir kararı uyarınca tedbir konusu evraka ilişkin olarak hiç bir takip başlatılmaması ve cebrî icra işlemi yapılmaması, eğer yapılmış ise ortadan kaldırılması ve eski hâle iadeye yönelik işlem yapılması gerektiğini, bu nedenle şikâyete konu hacizlerin fekkine ilişkin icra memurunun ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati tedbir kararında haczin fekkine ilişkin hüküm olmamasının eşyanın tabiatı gereği olduğunu, bu tedbir kararının takip konusu çekin herhangi bir hukuki işleme konu edilmesinden, dolayısıyla çekteki alacakla ilgili herhangi bir haciz vâzından önce ihdas edildiğini...