Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut uyuşmazlıkta karşı tarafın ihtiyati tedbir isteyen aleyhine yanlış veya yanıltıcı yayınlar yaptığı ileri sürüldüğüne ve bu hususta bir kısım deliller ibraz edildiğine göre mahkemece HMK’nın 389. vd. maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekirken yargılamayı gerektirmenin ve sonradan tazminat talep edebilecek olmanın ihtiyati tedbir talebinin reddine gerekçe olamayacağı, yargılamayı gerektirir hallerde ihtiyati tedbir istenebilecek olması hususu gözden kaçırılarak yerinde bulunmayan gerekçelerle talebin reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle ihtiyati tedbir isteyen yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati tedbir isteyen vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın ihtiyati tedbir isteyen yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, ....02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir. İhtiyati tedbir kural olarak paradan başka şeyler (haklar, taşınır ve taşınmaz mallar) hakkındaki davalarda alınır. İhtiyat tedbirde çekişmeli ve bu nedenle dava konusu olan şey (mesela, taşınır veya taşınmaz bir mal) hakkında önleyici nitelikte tedbir alınır. Ayrıca ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğine ilişkin yasal bir düzenleme de bulunmamalıdır. Somut olayda; dava, ödeme emrinin iptali talebi olup, takip işlemlerinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı istenmiştir....

    Maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir kapsamında olmadığı, davacı tarafça müdahalenin önlenmesi, ecrimisil talep edilmekte olup talep dikkate alındığında taşınmaz üzerinde dikili olduğu iddia olunan ürünün dava süresi boyunca tedbiren taşınmazdan sökülmesi talebi esas talebi ile çelişmekte olduğu, tedbir talebinin uyuşmazlığın çözümüne herhangi bir katkısı olmadığı, tedbir amacını taşımadığı, ecrimisil alacağının güvence altına alınması amacıyla ihtiyati haciz talep edildiği, bu durumda da HMK 389 anlamında ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığı, ihtiyati haciz talebinin değerlendirilmesinde ise davacı tarafça iddia olunun vakıaların ve alacağın ispata muhtaç olduğu, alacağın oluşup oluşmadığının yargılamayı gerektirdiği, yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı anlaşılmakla ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin ayrı ayrı reddine, karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

    CEVAP; Davalı davanın ve ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince 28.7.2021 tarihli ara kararı ile davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, davacının tekrar tedbir talebinde bulunması üzerine de 10.8.2021 tarihli ara kararı ile; davacının ihtiyati tedbir isteminin önceden değerlendirildiği, dosyanın istinaf aşamasında olduğu gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebi yönünden yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN: Davacı istinaf talebinde bulunmuştur. BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı, mahkemenin 28.7.2021 tarihli ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati tedbire hükmedilmesi için gerekli yasal şartların oluştuğunu istinaf sebebi olarak bildirmiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 12/07/2021 (Ara Karar) NUMARASI: 2021/436 Esas TALEP: İhtiyati Tedbir İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/10/2021 İhtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararın ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü. TALEP: Davacı vekili; müvekkilinin ......

        Uyuşmazlık konusu olayda, mahkemece ihtiyatî tedbir talebi, tarafların yokluğunda değerlendirilmiş ve 15/10/2021 tarihli kararla ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu durumda anılan karara karşı ancak itiraz yoluna başvurulabilir. O halde mahkemece ihtiyati tedbire itiraz eden karşı taraf davalı vekilinin, ihtiyati tedbir kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılması talebine dair dilekçesi, itiraz dilekçesi olarak kabul edilip, yukarıdaki yasa hükümleri uyarınca usulüne uygun olarak duruşma açılıp, inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, karşı tarafın dilekçesi istinaf talebi olarak değerlendirilip dosyanın Dairemize gönderilmesi doğru bulunmadığından, dilekçenin HMK'nın 352. maddesi uyarınca ön inceleme aşamasında başkaca bir inceleme yapılmadan usulden reddine karar vermek gerekmiştir....

          doğrultusunda davalılara ait taşınır ve taşınmaz mal varlıkları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ölüm ve cismani zarar nedeni ile tazminat istemli davada verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebi üzerine verilen 14/06/2017 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava ölümlü trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davalıya ait araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir. Davalı, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması için mahkemeye talepte bulunmuş, 14/06/2017 tarihli ek kararla talebin reddine karar verilmiştir. Ek karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Somut olayda, menfi tespit istemiyle açılan davada 14/01/2015 tarihli ara kararla davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile icra takibinin durdurulmasına karar verilmiş olup davalı vekilinin 25/07/2018 tarihli değişen koşullar nedeniyle ihtiyati tedbirin kaldırılması yönündeki talebi mahkemece reddedilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 396. maddesinin ikinci fıkrasında, 394. maddenin beşinci fıkrasına atıf yapılmadığından durum ve koşulların değişmesi sebebiyle ihtiyati tedbir kararının değiştirilmesi talebinin reddi hakkında verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvuramayacağı, (Yargıtay 11....

              Ancak ihtiyati tedbire karar verilmesi için mutlaka bir tehlikenin veya zararın doğmuş olması veya halen var olması da aranmaz. Dava konusu hak veya şey bakımından ortaya çıkacak tehlike ve zararın önlenmesi için de her türlü tedbire karar verilebilir. Tedbir kararı verilebilmesi için davanın ispatına elverişli delil bulunması da zorunlu olmayıp, istekte haklı olma ihtimalinin mevcut olması yeterlidir. Hemen belirtmek gerekir ki; ihtiyati tedbir talebini inceleyen hakimin davanın esası hakkındaki hükmünü peşinen ihdas ettiğinden söz edilemez. İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak (kanunen gerektiği için) açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir....

              UYAP Entegrasyonu