Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi kapsamında ayıplı ve eksik işler sebebiyle uğranılan zararın maddi ve manevi zararın tahsili ile davalıların adına kayıtlı taşınır ve taşınmazların devir ve satışının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması ve davaya konu alacak miktarı kadar davalı mal varlığı üzerine ihtiyati haciz konulması isteminden ibarettir. İlk derece mahkemesince, 26/04/2021 tarihli ara karar ile dava konusu uyuşmazlığın Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davası olduğundan uyuşmazlık konusu olmadığı, ihtiyati haciz talebi için ise bu aşamada ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı istinaf kanun yoluna başvurmuş, şartları oluşan ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin kabulü gerektiğini savunarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

İhtiyati haciz talep edebilme şartları İİK’nın 257. maddesinde gösterilmiş olup maddede hem vadesi gelen hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. İhtiyati haciz kararına karşı itiraz ise İİK’nın 265. maddesinde düzenlenmiş olup itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Borçlu, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin, “dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı” itiraz edebilir. HMK'nın 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerince verilen ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları ile karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....

Talebinde ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbiri birlikte istediği görülmüştür. Bu tür davalarda ihtiyati tedbir kararı verilmez çünkü dava konusu taşınmazın aynına ilişkin bir anlaşmazlık yoktur. Tasarrufun iptali davalarında ihtiyati haciz kararı verilmek zorundadır. Davacının ihtiyati haciz talebi de olduğu halde, mahkemece bu konuya hiç değinilmeden, önce kabul edilerek daha sonra da ihtiyati tedbirin reddine karar verildiği görülmüştür....

Dosyanın incelemesinde; davacı, davalı ile aralarındaki 02/04/2018 tarihli taşınmaz satış sözleşmesine konu bağımsız bölümlerin tapusunun iptali ile adına tescili olmadığı taktirde taşınmazların toplam bedeli olan 1.500.000,00 TL'nin denkleştirici adalet ilkesine göre ulaşacağı değerden şimdilik 250.000,00 TL'sinin ödenmesi için eldeki davayı açmış ve taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasını olmadığı takdirde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, davalı, davanın ve ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddini istemiş, ilk derece mahkemesi istinaf konu 20/09/2022 tarihli ara karar ile ihtiyati haciz ve tedbir talebinin reddine karar vermiş, karara karşı İhtiyati haciz/tedbir talep eden davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. 1- İhtiyati tedbir istemi yönünden yapılan incelemede; İhtiyati tedbir, 6100 sayılı HMK'nın 389. vd. maddelerinde düzenlenmiştir....

Sonuç itibarıyla kanun koyucu hem yürürlükte olan 391 ve 394’üncü maddelerde hem de istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesi hâlinde yürürlüğe girecek olan 341’inci maddede açık bir sınırlama getirmiş ve ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yollarını kapatmıştır. Üstelik yukarıda değinilen madde gerekçelerinde de kanun koyucu iradesini vurgulamıştır. Buna rağmen ihtiyati tedbir isteminin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceğini savunmak, kanun koyucunun iradesine aykırı olacaktır. Yukarıda yapılan açıklamalardan açıkça anlaşıldığı üzere kanun koyucu, ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara kanun yollarının kapalı olmasını öngörmüştür....

İncelenen dosya kapsamına göre: 6100 sayılı HMK'nun 341.maddesinde istinafı kabil kararlar gösterilmiş ve mahkemeden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar istinaf kanun yoluna tabi kılınmıştır. Yasal düzenleme karşısında ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin mahkeme kararlarının istinafı kabil olmayıp, bu kararlara itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf kanun yolu açıktır. Bu düzenlemeye göre ortada istinaf yoluna başvurulabilecek bir karar olmadığı anlaşıldığından dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir....

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2023/113 Esas sayılı dava dosyası üzerinden verilen 09/03/2023 tarihli kararının, HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca DÜZELTİLMESİNE, B-İhtiyati haciz istemine ilişkin aşağıdaki şekilde YENİ HÜKÜM TESİSİNE, Davacı vekilinin ihtiyati haciz isteminin ve davalı T3'nin ihtiyati tedbir talebinin kaldırılması taleplerinin KABULÜ İLE ; Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile İzmir ili, Konak ilçesi, 3212 ada, 69 parselde, 3212 ada 69 parsel 1 nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmaz üzerine davalı TC Kimlik Numaralı T3'ye annesinden kendisine intikal edecek hisse üzerine dava değerinin (60.136,89‬ TL) %15'i miktarının nakti teminat veya heran paraya çevrilebilir teminat mektubu karşılığında ve tedbir harcı yatırıldığı takdirde 3.kişilere devir ve temlikinin, 3.kişilere satışını önlemek üzere İHTİYATİ HACİZ konulmasına, kararın ilgili tapu müdürlüğüne gönderilmesine, -09/03/2023 tarihli ara kararında %15 teminat alındığından yeniden teminat alınmasına...

İlk derece mahkemesi gerekçeli karar yazmadan tensip tutanağı ile ihtiyati tedbir kararı vermiş ve ihtiyati haciz talebini red etmiştir. Verilen karar yanlıştır. İİK 277 ye göre açılan davalarda ihtiyati tedbir kararı verilemez. Çünkü dava konusu taşınmazın aynına ilişkin bir anlaşmazlık yoktur. Tasarrufun iptali davalarında ihtiyati haciz kararı verilmek zorundadır. Mahkemenin tedbir kararı vererek, ihtiyati hacizi red ettiği görülmüştür. İİK’nin 281/2 maddesinde “Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez.” hükmü getirilmiştir. İhtiyati haciz geçici bir hukuki koruma tedbiridir....

Somut olayda; HMK 389/1 maddesi uyarınca uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği düzenlenmiş olup, alacak istemli davada davalıya ait menkul ve gayrimenkuller ile 3. Kişiler nezdindeki alacakları davanın konusu olmadığından ihtiyati tedbir isteminin ve asılları sunulamayan çek fotokopileri ve içeri karşı yanca açıkça kabul edildiği belirlenemeyen yazışmaların yaklaşık ispat koşulu için yeterli olmadığından ihtiyati haciz isteminin i reddi kararında bir isabetsiz olmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla; davacının istinaf talebinin HMK/353.1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmakla, oy birliği ile aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir....

    Mahkeme, 29.12.2021 tarihli ara kararı ile bu kez davacı vekilin ihtiyati tedbir - ihtiyati haciz talebinin kısmen kabul - kısmen reddine, ihtiyati tedbir talebinin reddine, ihtiyati haciz isteminin 100.000,00 TL teminat mukabilinde dava değeri olan 500.000,00 TL alacak miktarınca taşınır ve tanışmaz mallar üzerine ihtiyati haciz konmasına karar verilmiştir. Ardından 06.01.2022 tarihli ara kararla davalı vekilinin ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebinin kabulü ile; 500.000,00 TL teminat mektubu karşılığında; 29.12.2021 tarihli ara kararla konan ihtiyati haczin kaldırılmasına aksi taktirde ihtiyati haczin devamına karar verilmiştir. Yine mahkemenin 24.01.2022 tarihli ara kararı ile ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkmış olduğu (bizim dairenin 25.11.2021 tarihli ara kararıyla) anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına, teminatın iadesine karar verilmiştir (500.000,00 TL teminat). Ardından davacı vekili yeniden ihtiyati haciz istemiştir....

    UYAP Entegrasyonu