A.Ş'nin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi'ne başvurusunda "sunulan iyileştirme projesi çerçevesinde şirketin aktif- pasif dengesizliğinin olumlu yönde düzeleceği, borçlarını ödeyebilir hale geleceği" ileri sürülmüş ve şirketin borca batık olduğunun tespiti, 1 yıl süre ile iflasın ertelenmesi ve ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir. İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 17.03.2014 tarihli kararında ihtiyati tedbir talebi kabul edilmiş, 14.04.2014 tarihli kararında ihtiyati tedbir kararının ihtiyati haciz kararlarının tatbikini de kapsadığı belirtilmiş ve 30.04.2014 tarihli kararda davacı şirket üzerinde ihtiyati haciz uygulanmasının tedbir yoluyla önlenmesine dair ara karar tesis edilmiştir. İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/102 Esas sayılı ve 30.04.2014 tarihli tedbir kararı, ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğine dair değil, verilen ihtiyati haciz kararlarının uygulanmasına ilişkindir. Dolayısıyla, anılan tedbir kararının borçlu Ç....
Asliye Ticaret Mahkemesi'ne başvurusunda "sunulan iyileştirme projesi çerçevesinde şirketin aktif- pasif dengesizliğinin olumlu yönde düzeleceği, borçlarını ödeyebilir hale geleceği" ileri sürülmüş ve şirketin borca batık olduğunun tespiti, 1 yıl süre ile iflasın ertelenmesi ve ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir. ... 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 17.03.2014 tarihli kararında ihtiyati tedbir talebi kabul edilmiş, 14.04.2014 tarihli kararında ihtiyati tedbir kararının ihtiyati haciz kararlarının tatbikini de kapsadığı belirtilmiş ve 30.04.2014 tarihli kararda davacı şirket üzerinde ihtiyati haciz uygulanmasının tedbir yoluyla önlenmesine dair ara karar tesis edilmiştir. Bu durumda, ... 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/102 Esas sayılı ve 30.04.2014 tarihli tedbir kararı, ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğine dair değil, verilen ihtiyati haciz kararlarının uygulanmasına ilişkindir. Dolayısıyla, anılan tedbir kararının borçlu ... İç ve Dış San....
maddesi uyarınca da ihtiyati tedbir kararı dava açılmasından önce verilmişse tedbir talep eden, bu kararın uygulanmasını talep ettiği tarihten itibaren 2 haftalık süre içinde esas hakkında dava açmak ve buna ilişkin evrakı kararı uygulayan memura ibrazla dosyaya koydurmak ve karşılığında belge almak zorundadır. Aksi halde tedbir kararı kendiliğinden kalkar. Temyize konu olayda, mahkemece, ihtiyati tedbir talep eden tarafın bu talebi kabul edilmiş, daha sonra karşı tarafın bu karara itirazı duruşmalı olarak incelenmek suretiyle ihtiyati tedbir kararının aynen devamına, ihtiyati tedbir kararının verildiği değişik iş dosyası üzerinden incelenip karar verilmiştir. Dava dosyası içeriğinde ise, lehine ihtiyati tedbir kararı verilen tarafın esas davayı açtığına ilişkin belgeye rastlanmadığı gibi, aksine; aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen tarafın, ihtiyati tedbir talebi lehine sonuçlanan taraf aleyhine hükümsüzlük davası açtığı anlaşılmıştır....
Bu nedenle tasarrufun iptali davalarında ihtiyati tedbir talebinde bulunulsa dahi bu istemin ihtiyati haciz talebi olarak (İİK.md.281) değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Bu nedenle tasarrufun iptali davalarında (ve muvazaa) ihtiyati tedbir talebinde bulunulsa dahi bu istemin ihtiyati haciz talebi olarak değerlendirilerek müsbet ya da menfi bir karar verilmesi gerekir. Hal böyle olunca davacının dava dilekçesindeki istemin kabul edilerek karar verilmesi yerindedir. (Emsal Yargıtay 17 HD.nin 2012/8174 Esas 2012/9903.Sayılı Kararı) Bu bakımdan Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamaları doğrultusunda davacının talebinin ihtiyati haciz talebi olarak kabul edilmiş olup İhtiyati haciz kararları esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlardır....
Davacı tarafından dava dilekçesinden ayrı olarak talep edilen ihtiyat tedbir talebine istinaden tedbir kararı verilmiş, davalının tedbir kararına yapmış olduğu itirazın reddine karar verilmiş olup, istinaf talebi ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddi kararına ilişkindir. Dosyanın istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda HMK 355....
Davacının dava dilekçesi ile ayrı ayrı ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, mahkemece HMK'nun 389 maddesi gereğince uyuşmazlık konusu mallar hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği ve ihtiyati tedbir konulması talep edilen malların uyuşmazlık konusu olmadığı belirtilerek ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verdiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesi ile aynı zamanda ihtiyati haciz talep edildiği halde mahkemece talep edilen ihtiyati haciz konusunda olumlu yada olumsuz herhangi bir karar verilmemiştir Davacı talebi hem ihtiyati haciz, hemde ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup mahkemece ihtiyati haciz konusunda olumlu yada olumsuz bir karar verilmediğinden bu aşamada istinaf denetimine elverişli bir karar mevcut değildir. İlk derece mahkemesi kararı bu yönüyle hatalıdır. Mahkemece yapılacak iş talep edilen ihtiyati haciz konusunda dad olumlu yada olumsuz bir karar vermektir....
nin müdürlük yetkilerinin kaldırılması, talep uygun görülmediği takdirde davalı şirkete kayyım atanarak mevcut müdürünün işlemlerinin kayyım onayına tabi tutulması ihtiyati tedbir talebi hakkında istinafa tabi olacak şekilde verilen bir ara karar bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE, 2-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin davalı şirket müdürü ...'...
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 30.05.2013 gün ve 2013/224 Esas sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi ihtiyati tedbir talebi reddedilen davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: İhtiyati tedbir isteminin reddine dair mahkeme kararı ihtiyati tedbir talebi reddedilen davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 21.02.2014 gün ve 2013/1 E.-2014/1 K. sayılı içtihadı birleştirme kararına göre bu tür kararların temyizi mümkün olmadığındanihtiyati tedbir talebi reddedilen davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle ihtiyati tedbir talebi reddedilen davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, ihtiyati tedbir talebi reddedilen davacı harçtan muaf olduğundan dolayı, harç alınmasına mahal olmadığına, 24.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Görevli olmayan ya da kesin yetkinin söz konusu olduğu hallerde yetkisiz mahkemeden ihtiyati tedbir talep edilmiş olması halinde mahkemece bu talep re'sen usulden reddedilecektir (Adem Albayrak, 6100 Sayılı HMK'ya göre Hazırlanmış Açıklamalı, Örnekli, İçtihatlı, Uygulamaya Yönelik İhtiyati Tedbir, Ankara 2017, s.16). Yargılamanın herhangi bir safhasında ihtiyati tedbir kararı veren mahkemenin daha sonra görevsiz ya da yetkisiz olduğunun anlaşılması üzerine görevsizlik ya da yetkisizlik nedeniyle usulden ret kararı verilmesi halinde mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına da karar verilmesi gerekir. Görevsiz veya yetkisiz mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararı kaldırıldıktan sonra görevli ve yetkili mahkemece bu konudaki talebin yeniden değerlendirilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Nitekim Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 22/01/2013 tarih ve 2012/13597 Esas 2012/688 Karar sayılı ilamında "......
Yukarıda açıklanan ilke ve kanun hükümleri çerçevesinde ihtiyati tedbir talebi yönünden yapılan değerlendirmede, tasarrufun iptaline ilişkin davalarda geçici hukuki koruma yolu olarak sadece ihtiyati haciz talep edilebileceğinin benimsendiği, tasarrufa konu mal varlığının aynına ilişkin olmayan bu tür davalarda ihtiyati tedbir talep edilmesinin mümkün olmadığı, davacı alacaklının sadece alacağını tahsil etmeyi amaçladığı, eldeki davada uyuşmazlık konusu olmayan mal varlığı değeri için ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği benimsenmek suretiyle ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken red kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. Bu sebeple davacının istinafı kabul edilerek, dava konusu takip değeri olan 16.746,15- TL üzerinden %30 teminatla ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekmiş, bu husus yeniden yargılama gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2. maddesi uyarınca ilk derece mahkeme kararı düzeltilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....