İİK’nun 266. maddesi gereğince borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartıyla ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki icra mahkemesine geçer. Somut olayda; 17.250,00 Euro yönünden .... Sulh Hukuk Mahkemesi'nden 14/11/2017 tarih ve 2017/152 D. İş Esas, 2017/152 D.İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararının alındığı, ihtiyati haciz bedeli kadar takibe başlandığı ve borçlu tarafından 28.11.2017 tarihinde ihtiyati haciz bedelinin tamamının dosyaya yatırıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda yalnız ihtiyati hacze konu bedelin yatırılması ile ihtiyati haczin kaldırılması istenebilir....
İcra Müdürlüğünün 2016/966 E sayılı dosyasından düzenlenen (7) no.lu ve (2) no.lu sıra cetvellerinin iptali ile paylaşıma konu paranın tamamının müvekkil dosyasına ödenmesini talep ve şikayet etmiştir. Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; İhtiyati haczin kesin hacizlere iştirakini düzenleyen İİK’nun 268. maddesine göre önceki tarihli ihtiyati haczin, henüz kesinleşmediği bir dönemde, bir başka alacaklı tarafından konulan kesin hacze iştiraki için, aynı Yasa’nın 100. maddesindeki şartları da sağlaması gerektiği, asıl dosyada şikayetçi T.C. ... Bankası ve birleşen dosyalarda şikayet olunan ... A.Ş'nin takibinin anılan hükümde gösterilen belgelerden birine dayanmadığı, hacze iştiraklerinin mümkün olmadığı anlaşılmakla asıl dosyada şikayetçi T.C. ... Bankasının şikayetinin reddine birleşen dosyalarda şikayetçi ...nin şikayetinin kabulü ile Çanakkale 2....
Birleşen dosyada şikayetçi ... vekili, aynı sıra cetvelinden müvekkiline pay ayrılmadığını oysa bedeli paylaşıma konu istihkak üzerinde müvekkilinin de kesin haczi bulunduğunu, şikayet olunan bankanın ihtiyati haczinin İİK'nın 100. madde şartları oluşmadığından garameye iştirak edemeyeceğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Asıl ve birleşen dosyalarda şikayet olunan banka vekili, bedeli paylaşıma konu istihkak üzerine konulan ihtiyati hacizlerinin kesinleşmesinden sonra şikayetçiler tarafından haciz konulduğunu, ilk haczin müvekkiline ait olduğunu savunarak, asıl ve birleşen şikayetin reddini istemiştir. Diğer şikayet olunanlar, şikayetlere cevap vermemiştir....
Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hüküm şikayet olunan vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir. Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayetçi vekili, dava dışı borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde, şikayet olunanın alacağına birinci sırada yer verildiğini,ancak şikayet olunanın süresinde satış istememesi nedeniyle haczin düştüğünü ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece şikayetin reddine dair verilen karar, ... .......
e 07.09.2007 tarihinde yapılsa ve sürelerden açıkca feragat edilmiş olunsa da, üçüncü kişiler için haczin ....09.2007 tarihinde konulduğunun kabulü gerektiği, şikayetçinin haczinin ....08.2011 tarihli olup, şikayet olunanın haczinden sonra bulunduğundan sıra cetveline itirazın dayanaksız olduğu, taşınmaz üzerine konulan hacizler arasında birini diğerine üstün kılacak bir ayrıcalığın olmadığı, sıra cetvelinde birinci sırada yer alan haczin konuluş tarihi ve ... kefili olan... sürelerden feragat etmiş ise de .... kişiler için kesinleşme tarihi olarak kabul edilmesi gereken tarih itibariyle ikinci sıradaki haczin konulduğu tarihten ve hatta ikinci sıradaki haczin takip tarihinden bile önce konulmuş olduğu dikkate alındığında, hazırlanan sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....
Bu takip şeklinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz (İİK m.78/...) konulamayacağından, henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczinin ... günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK'nın 264. maddesi uyarınca ... günlük ödeme süresi geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli açısından kesin haczin hüküm ve sonuçlarını doğurur. Somut olayda, şikayetçi ve şikayet olunanın alacaklı olduğu dosyalardaki ... takipleri kambiyo senetlerine özgü ... takibi olup, her iki dosyada da ödeme emri ........2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu nedenle hem şikayetçinin hem de şikayet olunanın ihtiyati haczi ... günlük ödeme süresi sonunda ........2012 tarihinde kesinleştiği halde, mahkemece itiraz süresinin sonu olan ........2012 tarihinde kesinleştiğinin kabul edilmesi doğru olmamış ise de mahkemenin gerekçesindeki bu yanlışlık sonuca etkili olmamış, gerekçenin değiştirilmesi gerekmiştir. Öte yandan, sıra cetveline yönelik şikayetlerde ......
İcra Müdürlüğü'nün 1998/6757 Esas (Eski), 2002/5289 Esas (Yeni) sayılı dosyası olduğunu, şikayet olunanlara ait hacizlerin üzerinden 2 yıldan fazla süre geçtiğinden hacizlerinin düştüğünü ileri sürerek, ... 11 İcra Müdürlüğü'nün 2001/16329 Esas sayılı dosyasında düzenlenen 06.04.2009 tarihli sıra cetvelinin iptalini, satış bedelinin müvekkili bankanın alacaklı olduğu dosyalara ve özellikle ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 1998/6757 Esas sayılı dosyasına ayrılmasına karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Asıl dosyada şikayet olunan ... vekili, taşınmaz üzerine konulan haczin düşmediğini, süresinde satış avansının yatırıldığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Asıl dosyada şikayet olunan ..., şikayete cevap vermemiştir. Birleşen dosyada şikayetçi vekili, ... 11....
CEVAP Şikayet olunan vekili cevap dilekçesinde; görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğunu, şikayetçinin ihtiyati haczinin alacağın tamamı için alınmadığını, sonradan bu tutarın arttırılamayacağını, süresinde satış isteyip avans yatırdıklarını, ilk kesin haczin müvekkili dosyasına ait olduğunu savunarak şikayetin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Şikayet olunanın haczinin 01.07.2016 tarihli olduğu, şikayet olunanın yasal bir yıllık süre içinde 20.04.2017 günü satışa esas olmak üzere kıymet takdiri istemekle haczini koruduğu, şikayetçinin ihtiyati haczinin on günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesin hacze dönüştüğü ancak İcra ve İflas Kanunu'nun 100’üncü madde koşulları bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
haczinin ihtiyati haciz olduğunu ancak icra müdürlüğünce bu sıralamanın dikkate alınmadığını, ayrıca ihtiyati haczin hacze iştirakinden söz edilebilmesi için kesinleşmiş icra takibi ve bu takip sonucu konulmuş kesin bir haczin varlığının gerektiği ileri süererek sıra cetveline karşı yapılan şikayetin kabulü ile ... .İcra Müd.nün 2010/13355 sayılı dosyasındaki alacağın öncelikli alacak olarak kabul edilerek ... Hastanesi'nden ... İcra Müdürlüğü'nün 2010/12937 sayılı dosyasına yatırılan 6.652,80 TL meblağın dosyaya öncelikli alacak olarak tahsilini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, ... .İcra Müdürlüğü'nün 2010/12937 sayılı dosyasında takip tarihinin 26.11.2010, ödeme emri tebliğ tarihinin 02.12.2010, şikayetçinin alacaklısı bulunduğu ... İcra Müdürlüğü'nün 2010/13355 sayılı takip dosyasının takip tarihinin 24.11.2010, ödeme emri tarihinin 26.11.2010 olduğu, ......
Sayılı dosyadan konulan haczin düştüğünün bildirildiği, ipoteğin paraya çevrildiği ve 234.191,16 TL nin arttığı , böylece taşınmaz üzerinde sadece tasarrufun iptali davasına bakan mahkemece 100.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere konulan ihtiyati haczin kaldığı görülmüştür. Bu durumda, şikayet konusuz kalmasaydı tasarrufun iptali davasına bakan mahkemece 100.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere ihtiyati haciz konulduğundan ihtiyati haciz tutarı olan 100.000,00 TL'yi aşan kısmın borçluya ödenmesine karar verilmesi gerekirdi.Tasarrufun iptali davasında dava değerinin değişme ihtimalinin olması yine anılan davanın muhtemelen ıslah edilebilecek olması şikayetin reddine gerekçe yapılamaz. Şikayet tarihindeki somut durum göz önünde tutulur. Dolayısıyla ,dava tarihi itibarıyla şikayetçi haklıdır....