Geçici hukuki koruma kararlarından olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararı verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun'un öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK'nın 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ise hakim, ihtiyati tedbire davanın her aşamasında karar verebilir....
Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararı verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun'un öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK'nın 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ise hakim, ihtiyati tedbire davanın her aşamasında karar verebilir....
Davalı vekili ihtiyati tedbir kararına karşı 18/11/2022 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; müvekkilinin bir devlet kurumu olduğunu, yok olması ya da haksız hareket etmesinin bu manada mümkün olmadığını, tedbir kararı verilebilmesindeki asli unsurun, "hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi" durumu olduğunu, bu durumun da müvekkilinin bir devlet kurumu olması sebebiyle mümkün olmadığını, HMK 389 ve devamı maddelerinde sayılan ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığını belirterek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemece 08/11/2021 tarihli ara karar ile; "Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; İhtiyatı tedbir kararı alınabilmesi için HMK m.389 ve m.390 da sayılan şartların sağlanması gerekmektedir. Davacının davalının ailesi üzerinde bulunan taşınmazların üzerinde ihtiyati tedbir konulması talebinin yalnızca davaya taraf olan kişilerin mülkiyetinde olan dava konusu taşınmazlar üzerinde ihtiyati tedbir kararı konulabilmesi nedeniyle işbu talebinin reddine," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; mahkemece verilen ret kararının kaldırılması talebiyle istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
İSTİNAF NEDENLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: İhtiyatı tedbirin şartları 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Bu yasa hükmüne göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İhtiyati tedbirde asıl olan, ihtiyati tedbire esas bir hakkın varlığı ve bir ihtiyati tedbir sebebinin bulunmasıdır. HMK'nın 390/3. maddesine göre, tedbir talep eden taraf, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Burada sözü edilen ispatın ölçüsü ise, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müteveffa Özlem Dönmez’in, 12.01.2018 tarihinde Natoyolu Caddesi üzerinde T4 yönetimindeki 34 XX 409 plakalı araç tarafından çarpılarak caddenin sol şeriti üzerine düşmesi sonucu sol şerit üzerinde aynı yöne ve istikamete seyreden T6 idaresindeki 34 XX 452 plakalı aracın yolun sol tarafına düşen bedeninin üzerinden geçmesiyle feci şekilde can verdiğini, bu olay neticesinde, büyük üzüntü ve buhran içerisindeki eşi ve çocukları adına manevi tazminat davası açıldığını, Söz konusu dosya kapsamında daha önce ihtiyati tedbir talebinde bulunulmuş ve bu talebin, kanunda anılan şartlar var olduğu gözetilerek, kabul edildiğini, davalılar adına kayıtlı araçlar üzerine ihtiyatı tedbir şerhi işlendiğini, mahkemenin vermiş olduğu ihtiyati tedbir kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf mahkemesine başvurulduğunu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26....
tedbir talebinin reddine ilişkin verilen kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Talep edenler vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece 13/09/2022 tarihli ek ihtiyatı haczin kaldırılmasına ilişkin kararın hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığını, borçlular ile müvekkili arasında imzalanan 05/05/2017 tarihli avukatlık ücret sözleşmesi kapsamında karşı taraf adına vekaleten İstanbul Anadolu 24....
Geçici hukuki koruma kapsamında olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesinin ve ihtiyati tedbirin amacının hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. Kanun koyucu ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da hakim her somut olayda ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir. Hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararı verdiğini kararda belirtmelidir.İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse yasanın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir.Mahkeme ihtiyadi tedbir isteminin kabulü ile ihtiyatı tedbir kararı verilmesi halinde istemin reddine karar verdiğinde de kararda hukuksal gerekçe göstermek durumundadır....
İlk derece mahkemesi 08.07.2022 tarihli tensip ara kararı ile “Davacı vekilinin, davalı adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinin taşınır ve taşınmaz bilgilerinin bildirilmesi halinde tedbir konulmasına, davalı adına kayıtlı olan Ziraat Bankası, Halkbank, Vakıfbank ve Akbank’a müzekkere yazılarak davalı adına kayıtlı maaş hesabı dışında mevduat ve kiralık kasası üzerine ihtiyati tedbir şerhi konulmasına” hükmetmiştir. Davalı vekili 01.08.2022 tarihli dilekçesiyle; ihtiyati tedbir kararına itiraz etmiştir. İlk derece mahkemesi, 09.08.2022 tarihli ara kararı ile de “…ihtiyati tedbir konulan taşınmazlar ve banka hesaplarının eldeki uyuşmazlığın konusunu oluşturduğu, ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde güçleşebileceği ihtimali bulunduğu ve ihtiyati tedbirin kaldırılmasını gerektirecek bir halin mevcut olmadığı” gerekçesiyle “ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine” karar vermiştir....